Terör...

Bekir COŞKUN

Terör ikiye ayrılır:

- Alçak terör...

- En alçak terör...

Ne istersiniz zavallı bir taksi şoföründen ya da bir mağazanın tezgahtarından?.. Onlar alın teri ile çalışıp yaşamaya çalışan emekçi, güçsüz, savunmasız insanlar...

Bir taksinin arkasına gizlice paket bırakmak, ömrü direksiyon başında geçmiş bir garibanı havaya uçurmak, içinde masum sıradan insanların olduğu bir mağazayı ateşe verip kaçmak...

Kime gurur verebilir?..

Hangi davaya, hangi inanca, hangi amaca yarayabilir?..

Manyaklar dışında kim bundan mutluluk duyabilir, gurur duyabilir?..

*

Yani şimdi bu yiğitlik mi?..

Doğrusunu isterseniz ben bundan daha büyük bir insanlık utancı düşünemem...

Bir insan bundan daha küçük, bundan daha korkak, bundan daha zavallı, bundan daha alçak olamaz...

Ne istersiniz bir taksinin gariban şoföründen, bir mağazanın yoksul-güçsüz tezgáhtarından?..

Diyelim ki o taksinin şoförü havaya uçarak parçalandı, o mağazanın tezgáhtarı yoksul genç kız yanarak öldü...

Ne yararı var?..

*

En alçak terörle karşı karşıyayız...

Hedefleri masum insanlar, yoksullar, savunmasızlar, garibanlar, sokaktaki vatandaşlar, çocuklar, kadınlar, bebekler, şoförler, tezgáhtar kızlar...

En alçak terör bu...

Zırnık kadar yiğitlik yanı yok...

Silahı olan güçlerin karşısına çıkmaktan kaçıp, kendini savunabileceklerden tırsıp, koruma altında olanlardan sinip, bir zavallı taksi şoförünün arkasına patlayıcı koyup tüymek ya da bir savunmasız tezgáhtarı yakmak...

En alçaklık değilse, ne?..

*

Yoksul-güçsüz-savunmasız insanlardan ne istersiniz?..

Eğer yüreğiniz yiyorsa çıkın savunması olanların, gücü olanların karşısına...

Ve yeryüzünde korkaklık-sinsilik-alçaklık üzerine kurulmuş hiçbir onurlu yapı yok...

Asıl sözüm ise; ülkeyi terörün en alçağına sürükleyen Ankara'daki utanmazlara:

Bunlar için mi ‘‘pişmanlık yasası’’ çıkartacaksınız?..