Teke Tek

Fatih ALTAYLI

Neydi bu?

Barış Manço uzun zamandır kaset çıkarmıyordu...

Çıkardığı kasetlerin hiçbirinin satışları milyonları vurmuyordu.

Her akşam bir şekilde televizyonlarımıza girmiyordu.

Televolelerde göremiyorduk onu.

Özel yaşamının her türlü ayrıntısını magazin basınından izleyemiyorduk.

Hatta uzun süredir kendisi ile röportaj da yapılmamıştı.

Daha ötesi, ATV'de yayınlanmakta olan programı ‘‘reyting almıyor’’ gerekçesiyle yayından kaldırılmıştı.

Dün o Barış Manço'yu uğurladık birlikte.

Sevgi öylesine büyüktü ki, ne Atatürk Kültür Merkezi'ndeki tören, ne camideki cenaze, ne de kabristandaki defin işlemi vaktinde tamamlanabildi.

Halk Manço'yu toprağa ne kadar geç verirse, o kadar mutlu olacakmışçasına bırakmak istemedi onu.

Yüz binler uğurladı...

İstanbul'da hayat felç oldu.

Trafik tükendi.

Yollar kapandı.

En az 7-8 televizyon töreni canlı yayınladı.

Neydi bu?

Neyi simgeliyordu?

Gittikçe arabeskleşen, gittikçe sıradanlaşan Türkiye'de, ne anlatmak istiyordu onca insan?

Neydi cenazede Fethullah Hoca ile Cahit Berkay'ı yan yana getiren?

Bana sorarsanız, Küçük Onur'lar, Küçük İbo'lar, Alişan'lar, İbrahim Erkal'lar, Sibel Can'lar, İsmail Türüt'ler, hamçökelekler kültürüne isyandı.

Türkiye'yi Türkiye yapan, Türk küçük burjuvasının başkaldırısıydı.

Türkiye'de kentleşme artıyor yalanıyla, kentleri köyleştirmeye tepkiydi.

Televizyonun naylon şöhretleri yerine, 45'lik plak, renksiz gazete, olmayan televizyon döneminin gerçek starlarına sahip çıkılmasıydı belki de!

Bilemiyorum!

Çok şeydi!

Ve ne yazık ki, halkın böylesine sahip çıktığı bir ‘‘Adam’’ın cenazesinde ne Başbakan'ı, ne de Cumhurbaşkanı vardı.

Belki de, iyi ki, yoktular!

Adalet dediğin hızlı olur

Bravo İstanbul 6'ncı DGM'ye... Türk adaletine örnek olurlar inşallah...

Geç kalan adalet, adalet olmazmış ya!

Onlar adaleti hızlı tecelli ettirdiler.

Eyüp Aşık, 2. celsede beraat etti.

Örnek olur inşallah.

İnşallah Metin Göktepe'nin katilleri de böyle hızlı yargılanır.

İnşallah işkencecilerin davaları böyle çabuk sonuçlanır.

İnşallah işkence altında alınan ifadelerle mahkûm olan çocuklar, dava bitecek diye aylarca hapislerde yatmazlar.

İnşallah Meclis'te pankart açan çocuklar için de adalet hızla tecelli eder.

İnşallah çetecilerin davaları da böyle hızla bitirilir.

İnşallah devleti soyanların yakasına da bu çabuklukla yapışırlar.

İnşallah... 6 numaralı DGM'ye maşallah.

Demirel'den okkalı yanıt

Ben Ankara-İstanbul arasındaki hızlı tren projesini gündeme getirip, Cumhurbaşkanı Demirel'i, 1976 yılında ve 1992 yılında iki kez başlattığı bu projeye sahip çıkmamakla her suçladığımda, hızla yanıt veriyor.

Sayın Demirel, benim bu eleştirimden bunalmış olacak ki, bu kez cumhurbaşkanlığı döneminde, bu ve bunun dışındaki demiryolu projeleri konusunda başbakanları kaç kez uyardığını belirten bir yazı yollamış.

Buna göre Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, 30 Mart 1995 günü Tansu Çiller'e, 9 Haziran 1997 günü Necmettin Erbakan'a, 30 Temmuz 1997, 29 Eylül 1997, 21 Nisan 1998, 23 Haziran 1998 ve son olarak da 3 Ağustos 1998 günü Mesut Yılmaz'a başta İstanbul-Ankara arası olmak üzere demiryollarının geliştirilmesi, karadan yapılan yük ve insan taşımacılığında demiryollarının payının artırılması konusunda tavsiye, hatta talimat vermiş.

Demiryolu taşımacılığının bir Avrupa standardı olduğunu ve Avrupa ile entegrasyonda önem taşıdığını, bu üç başbakana defalarca hatırlatmış.

Sayın Cumhurbaşkanı'ndan özür diliyorum.

Projesine gerçekten sahip çıkmış.

Umarım Bülent Ecevit, demiryolu taşımacılığı konusuna kendinden önceki başbakanlar gibi yaklaşmaz.

Kutlanan jandarma

Bir okurum da, bu ülkedeki güzel şeylerin alkışlanması gerektiğini söyleyerek başına gelen bir olayı anlatıyor.

Okurum bayram tatili için çıktığı seyahatte Aydıncık'tan geçerken, güvenlik kotrolü yapan jandarma ekibi tarafından durdurulur.

Pırıl pırıl giyimli komutanlar ve aynı şekildeki askerler, araçlarda kimlik kontrolü yaptıktan sonra otomobildekilere şeker ve kolonya tutup bayramlarını kutlamışlar. Ve trafik emniyeti için alınması gereken önlemleri içeren bir sayfalık kâğıt verip otomobili yolcu etmişler.

Bunu yoldan geçen istisnasız bütün otomobillere yapmışlar.

Okurum, bu güzel örneği gerçekleştiren Aydıncık Jandarma Trafik Timi'ni kutlamak gerektiğini düşünmüş.

Ben de öyle düşünüyorum.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Ülkenin, partiden önemli olduğunu zamanında anlayabildiğimiz zaman.