Teke Tek

Fatih ALTAYLI

Sorunlar sürecek nedeni değişecek

Almanya'da yapılan seçimler Türkiye'yi çok fazla ilgilendirdi bu kez.

Türkiye'de sosyal demokratlar iktidara gelecek diye ödü patlayanlar, Almanya'da sosyal demokratlar kazandı diye zil takıp oynayacaklardı neredeyse. Ancak bana sorarsanız kazın ayağı pek göründüğü gibi değil ve Türkiye-Almanya ilişkilerinde sorunlar çözülecek gibi görünmüyor.

Yalnızca sorunların kaynağı değişecek ama sorunlar sürecek.

Dün görüştüğümüz Yeşiller Milletvekili Cem Özdemir, Almanya'daki yeni iktidarla, özellikle insan hakları ve Güneydoğu sorunu konusunda Türkiye'yi zorlu günlerin beklediğini ima etti.

Özdemir, Radyo Foreks için yaptığımız konuşmada ‘‘Yeşiller'in bundan önceki dönemlerde geliştirdiği bakış açısı, bundan böyle Almanya'nın Türkiye'ye resmi bakış açısı olacaktır. Türkiye ilişkilerinde belirleyici unsur sivil toplum duyarlılığı olacaktır’’ dedi.

Sosyal demokrat-yeşil koalisyon, Türkiye'de özellikle İHD'yi muhatap kabul edecekleri yolunda bir tavrın sinyalini veriyor.

Almanya'da başbakanlık koltuğuna oturacak olan Schröder'in yakın geçmişteki çıkışları, 1994'te PKK'ya karşı yürütülen operasyonla ilgili olarak, eleştiri sınırlarını zorlayan Türkiye aleyhtarı tutumu unutulmamalı.

Kürtler'i Yahudi'ye, Türk ordusunu Hitler'in ordusuna benzeten de Schröder'den başkası değildi.

Türkiye solun egemenliğinde olan Avrupa Parlamentosu'nda yaşadığı sorunların benzerlerini şimdi ikili düzeyde Almanya ile yaşayacak. Bu da çok sevindirici bir gelişme değil. Özellikle de Türkiye'deki sağ iktidarlar açısından.

Türkiye'de politika belirlediğini zannedenlerin, çok yakın geçmişi dahi incelemeden yaptıkları değerlendirmeler hatalarla dolu oluyor. Ve bir gün öncesini dahi görmeden geleceği planlamaya çalışanlarla Türkiye ancak bu kadar yol alabiliyor.

Kazayı yapan rapor aldı mı?

Işın Çelebi'nin kızının yaralanmasına, bir başka genç kızın da ölümüne neden olan kazayı yapan ehliyetsiz sürücü ile ilgili olarak da ilginç gelişmeler kulağımıza geliyor.

İddiaya göre, kazayı yapan genç kız bir hastaneden rapor almış.

Rapora göre genç kızın cezai ehliyeti yokmuş. Çünkü bir takım sinirsel rahatsızlıkları varmış. Ve bu rapor bugün yapılacak olan mahkemeye sunulacakmış.

Mahkemeyi takip ediyorum.

Bakalım öyle bir rapor söz konusu olacak mı?

Yanlış anlamayın, genç bir kızın hayatını karartmak niyetinde değilim. Amacım bu değil.

Ne var ki, bu ülkede güçlü olanla, güçsüz olan arasında bir hak eşitsizliği olmasını istemiyorum.

Başhekim: Odayı Işın Bey istedi

9 Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nin eski başhekimi aradı.

Işın Çelebi'nin kızının yattığı odanın yanındaki odayı refakatçilerine ve korumalarına vermediği için başı derde giren başhekim...

Bir düzeltme yapacağını söyledi ve anlattı.

İlk söylediği, başhekimlikten istifa nedeninin Işın Çelebi'ye oda verilmemesiyle ilgisinin olmadığıydı. Üniversite rektörü ile uzun süredir anlaşamadıklarını, biriken pek çok gerekçenin istifa etmesine neden olduğunu belirtti Dr. Gazanfer Aksakoğlu.

Rektörün istifasını istemediğini, hatta istifasını durdurmaya çalıştığını, tamamen kendi isteğiyle istifa ettiğini anlattı.

Ancak Işın Çelebi'yi de yalanladı Dr. Aksakoğlu.

Dün bir açıklamasını yayınladığım Işın Çelebi, bir oda talebinin olmadığını, böyle bir tartışmaya girmediğini söylüyordu.

Ancak Başhekim Dr. Aksakoğlu, ikinci bir oda için Işın Çelebi'nin ısrarla talepte bulunduğunu, bunun için defalarca tartıştıklarını söyledi.

Ben de eski başhekime ‘‘Peki istenen oda boş muydu? Ya da bütün odalar dolu olduğu için mi istenen odayı vermediniz?’’ diye sordum.

Aksakoğlu, odanın boş olup olmamasının önemli olmadığını, her an bir odaya ihtiyaç olabileceğini söyledi ve şöyle dedi: ‘‘Fatih Bey, hastane odaları hastalar içindir. Korumalar veya refkatçiler için değil. Doktorların ekstra bir oda önermesi söz konusu değildir. Doktorlar odaya ziyaretçi alınmaması gerektiğini söylemişlerdir. Bunun üzerine ekstra oda talebi Işın Çelebi'den gelmiştir. Ve ne yazık o oda kendisine verilmiştir ve o oda hâlâ hastalara tahsis edilememektedir.’’

Her iki tarafın söyledikleri ortada.

Siz hangisine istiyorsanız ona inanın.

Aslanlar'ın çiti yıkılıyor

Aslan kardeşlerin işgal ettiği araziyle ilgili olarak İstanbul Defterdarı Akif Hamzaçebi tekrar aradı.

Söz verdiği üzere gerekli keşifleri yaptırtmış.

Buna göre Aslanlar'ın yaptırdığı villa devlet arazisi üzerinde değil. Villanın bulunduğu arazi aynı yerdeki 645 numaralı parsel. Sahibi ise Ezel Nakliyat..

Yani Emlakbank'tan 11 milyon mark kredi aldığını söylediğim şirket.

Yani Aslan Nakliyat kredilerde sabıkalı olduğu için, Aslanlar'ın kredi almak için kurdukları yeni bir paravan şirket.

Ancak Aslan kardeşler pek de masum değiller.

Villa kendi arazileri ama, villanın bahçesi devlete ait.

Kendilerine ait parsele ev yapmışlar, devletin arazisini de telle çevirip kendi arazilerine katmışlar.

Defterdar Akif Hamzaçebi bu tel örgünün yıkılması için kaymakamlığa yazı göndermiş bile.

Ancak bir hafta içinde yıkılmazsa, bu iş için ödenek isteyecek ve doğrudan kendi gidip yıktıracakmış.

Gelişmeleri takip edip yazacağım demiştim, Sayın Hamzaçebi bizim takibimize gerek bırakmadan kendi aradı. Teşekkür ediyorum.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ

Uyuşturucu işine bakanların karıştığı iddialarına düşünmeden gülüp geçebildiğimiz zaman...