Sürekli çatışma rotası

Ferai TINÇ
Haberin Devamı

Kuzey Irak'tan son günlerde gelen haberler, PKK ile Türk Ordusu'nun desteğindeki Barzani Peşmergeleri arasındaki çatışmaların yoğunlaştığını gösteriyor.

PKK yalnız değil. Bölgedeki bazı silahlı gruplarla birlikte hareket ediyor.

Sivil halkı silah ve siyasi propaganda ile Barzani'ye karşı kışkırttığı söyleniyor.

Nitekim, Erbil'de dün başlayan Türkmen Kurultayı'nı izlemelerine izin verilen 24 gazetecinin son anda Habur kapısından geri çevrilmeleri, bölgelerin iyice karışık olduğunu gösteriyor.

İzni Türk Genelkurmay'ı iptal ediyor, ama Barzani'nin liderliğindeki IKOP'den bir yetkili de ‘‘Eğer Türk gazeteciler bölgeye girseydi, PKK'nın eli onlara uzanabilirdi’’ sözleriyle kendi bölgelerindeki en güvenli kesim diye bilinen ‘‘Zaho-Erbil’’ güzergâhının bile riskli olduğunu itiraf ediyor.

İran'ın PKK'ya sağladığı sınır kolaylıklarının bunda payı olduğu söyleniyor.

Bölgeye daha fazla müdahale edeceğinin sinyalini, hafta başında Halkın Mücahitleri kampını bombalayarak da veriyor.

* * *

Türkiye'nin karşısında kısasa kısas politikalarına ağırlık veren Tahran, Türk Ordusu'nun kuzeyde başlattığı operasyona Irak'a bombalı uçaklarını yollayarak dünyanın dikkatini çekiyor.

‘‘Türkiye'nin Kuzeydeki operasyonuna ses çıkarmazsanız, bana da kendi rejim düşmanlarım olan Halkın Mücahitleri'ni bombalama hakkı doğar’’ mesajını veriyor.

Üstelik de, daha çok kısa süre önce Bağdat ile yeniden ilişki kurmuş olmasına ve sınırlarını Irak'a açarak onu ambargo kıskacından bir nebze olsun kurtarmış olmasına rağmen Irak topraklarını bombalıyor.

İran, bölgede kurulmakta olan Türkiye-İsrail-ABD dengesine meydan okuyor.

* * *

Türkiye'nin Barzani ile birlikte Kuzey Irak'ı denetim altına alması ihtimali doğunca, İran bölgedeki etki alanı Şii kuşağını hatırlatıyor.

Amerikan savaş gemileriyle birlikte Nimitz uçak gemisinin Körfez'e hareketi bu mesajın yerine ulaştığını gösteriyor.

Yoksa Nimitz'in Körfez'e hareketi ‘‘Irak vurulacaksa, onu ben yaparım. Ona uzanan eli de kırarım’’ gibi saplantılı bir Amerikan reaksiyonundan kaynaklanmıyor.

Son gelişmeleri dikkatle değerlendirince, Irak'ın toprak bütünlüğünden, İran'ın uluslararası sisteme entegrasyonu, PKK ve de hatta Türkmen'lerin demokratik haklarına kavuşmaları gibi bir dizi sorunun Ortadoğu barış süreci ile doğrudan ilişkili olduğu ortaya çıkıyor.

Barış süreci rayına oturana kadar, içinde yaşadığımız bu bölgenin, sürekli çatışmalara gebe olacağı anlaşılıyor.

Zaten Ortadoğu ve Körfez'deki silahlanma furyası, füze satın alma modası da sürekli bölgesel çatışma rotasını haber veriyor.

Yazarın Tüm Yazıları