Sözcükler tehlikelidir

BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan’ın Arabisi var mıdır, sanmıyorum. Bir lise öğrencisi ne kadar İngilizce, Fransızca ya da Almanca öğrenebilirse o kadar Arapça öğrenebilmiştir imam hatipte. Belki o kadar bile değildir.

Ama Kuran’ı belki ezberlemiştir, Türkçe meallerinden birini de ezberlemiştir. Belki herhangi bir ayetin Arapçasını ezberden söyleyip Türkçe mealini de ezberden tekrarlayabilir. Arapça bilmediğini bilmeyenler, hayran kalabilir.

HAYRINA ANLATSIN

Başbakan, Türkçe bilinci olmadığı için sözcüklerin ne denli tehlikeli olduğunu bilmiyor. Başbakan’ın sözcüsü Akif Beki her hafta Başbakan’ın sözcüklerini, cümlelerini açıklamak zorunda kalıyor.

Alt kimlik-üst kimlik kavramlarının ne denli tehlikeli kavramlar olduğunu bilmediği için bunları sesi titremeden kullanabiliyor. Bu kavramları bir kez de Başbakan için açıklayacağım. Biri, hayrına Başbakan’a anlatsın.

Alt kimlik-üst kimlik kavramları kolonyalist ve postkolonyalist döneme ait kavramlardır. Örneğin, İngiltere ve sömürgeleri ilişkisinde kullanılır. İngiliz kimliği üst kimliktir, Hindistan kimliği alt kimliktir. Bu kimlikler arasında geçirgenlik yoktur. Üst kimlik bir şemsiyedir. Üst kimlikten biri ile alt kimlikten birinin karışık evliliği olanaksız kadar enderdir.

Türkiye’de böyle bir ilişki söz konusu değil. Türkiye ne sömürge, ne de sömürgeci! Güney-Doğu Anadolu da Türkiye’nin bir coğrafi bölgesi, sömürge değil. Sayıları milyonlara varan Türk-Kürt evlilikleri alt-üst kimlik iddialarının en etkili reddi sayılır. Türkler ve Kürtler arasında geçirgenlik ve akışkanlık sürekliliğini korumakta.

ÜSTGERÇEKÇİLİK

Alt ve üst kimlik kavramları birleştirmez, tersine böler, ayırır. Ama bunun ne Başbakan, ne de danışmanları farkında.

Edebiyattan bir örnek vereyim: Sürrealizm!

1930’larda, Fransızca ‘Surrealisme’ sözcüğünü ilk duyan biri, büyük bir olasılıkla da bir gazeteci, bu sözcüğü ‘Gerçeküstü’ diye çevirmiş. Bundan sonra, gerçekdışı, gerçeğe aykırı, saçma ne varsa hepsi gerçeküstü olarak sıfatlandırılmış.

Oysa ‘Sürreel’in doğru anlamı ‘Üstgerçek’, ‘Sürrealizm’in doğru anlamı ise ‘Üstgerçekçilik’. Yani gerçekliğin bir üst derecesi, daha gerçek derecesi. Astsubay-subay-üst subay ilişkisi gibi. Bir yanlış çeviri Türk edebiyatını 80 yıldır zehirliyor. 10-15 yıl önce düzeltme yazıları yayınlamama karşın, ancak birkaç yazar düzeltti yanlışı.

ORTAK KİMLİK

Başbakan İzmir’e gávur dedi mi, demedi mi? ‘İzmir, üzerine yakıştırılan ifadeleri ilk seçimde silkip atacaktır!’ demiş. Meğer, ‘İzmir, solun kalesi olduğu iddialarını ilk seçimde silkip atacaktır!’ demek istemişmiş (!).

Başbakan yaptığı Türkçe yanlışlarını sözcüsü marifetiyle düzelteceğine, kendisine iyi bir Türkçe öğretmeni tutmalı! Ve Cumhuriyet’in felsefesine uygun olarak ağzını ‘Ortak Kimlik’ demeye alıştırmalı.

* * *

NOT: Bir dalgınlık sonucu ‘Fiil: O ve onlar’ cümlesi ile biten 25 Aralık tarihli yazımın son cümlesi, ‘Özne: O ve onlar’ olacak. Özne yani fail. Düzeltir, özür dilerim.
Yazarın Tüm Yazıları