Söyle kurtul...

Bekir COŞKUN

Cumhurbaşkanı, muhtemelen ne zaman kamuoyuna bir şey söylemek istese, TRT-1'deki Kurtul Altuğ'un programına çıkıyor, söyleyip kurtuluyor.

Zaten Kurtul Altuğ'un ‘‘Söyle kurtul’’ programı, Demirel'in her zaman söyleyecek bir şeyi olduğu için, daha çok ‘‘Demirel-Kurtul’’ programı olarak aralıksız sürüyor.

Söyleyeceklerini söyleyince kurtulduğunu sanan Demirel, eğer TRT'nin merdivenlerinden inerken aklına yeni bir ‘‘Söyle kurtul’’ gelmezse, Çankaya'nın merdivenlerini çıkarken geliyordur.

Muhtemelen yeniden telefona sarılıyordur:

‘‘Kurtul...’’

*

Doğrusunu isterseniz; Kurtul Altuğ açısından da zaten programın özü:

‘‘Sor kurtul...’’

‘‘Sor Kurtul’’ ile ‘‘Söyle Kurtul’’ karşılıklı oturduklarında, ayaklarınızın bu çileli memleket topraklarından kesildiğini, bir medeni yere uçup gittiğinizi hissedersiniz.

Misal:

‘‘Fevkalade güzel çalışan demokrasisi...’’

‘‘Her şeyin işlediği bir yer...’’

‘‘Yüzde doksan dokuz nokta dokuzu Müslüman olan ve Ramazan ayını fevkalade güzel idrak etmiş, bir laik memleket...’’

Söyle-kurtul...

*

Bizim medyaya göre Demirel önümüzdeki seçimlerle ilgili ‘‘çok hassas’’ mesajlar da verdi:

‘‘Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın ve devletin temel nitelikleri olan; laiklik, din istismarı, devlet düşmanlığı, devlet kurumlarına düşmanlık, Silahlı Kuvvetler'e dil uzatma gibi durumlar hasıl olursa, devletin yargı organı onu yapanın yakasına yapışır...’’

Bu aslında önümüzdeki seçimlerdeki muhtemel tehlikelerin listesidir.

‘‘Devletin temel niteliklerine karşı suçlar’’ arasına bir yenisini de ilave ederek:

‘‘Silahlı Kuvvetler'e dil uzatma...’’

*

Bence o kadar uzun laflar etmek, bu son cümleyi söylemek içindi.

Nedeni; başta FP ile DYP'nin, seçim propagandalarını 28 Şubat sürecine ve Silahlı Kuvvetler'e dil uzatma üzerine kurmaya kalktıkları haberleri geliyor.

Cumhurbaşkanı bundan rahatsızdır.

Çünkü o, kabağın kendi başında patlayacağını, engin deneyimleri ile bilir.

Kendince önlem alıyor:

Söyle-Kurtul...