Sistem...

Bekir COŞKUN

Nedense, devlet büyükleri ile bizim medya aynı uçağa binip havalandıklarında, yukarıda tartışmamız gereken önemli bir şeyler olacağını biliyoruz...

Büyük laflar, büyük projeler, büyük manşetler, büyük haberler hep havadan geldi...

Bu kez havada tartışmaya açılan:

Başkanlık sistemi...

Rahmetli Özal'da o zaman ‘‘İkinci cumhuriyet’’i ortaya attığında havadaydı...

*

Bu tartışma çok önemli bir şeyi açıklıyor:

Bu sistemin çöktüğünü...

Sistemin en üst noktasındaki kişi, Cumhurbaşkanı bile umudu kesmiş yeni bir sistem öneriyorsa...

Başkanlık sistemi tartışmasının ikinci kanıtladığı şey:

Bu önümüzde yapılacak seçimlerde dahi, istikrarın ve artık işleyen bir parlamenter sistemin ortaya çıkmayacağı umutsuzluğu...

*

Cumhuriyet'i çökerttiler...

Kurum ve kavramlarını bir bir işlemez hale getirip, toplumu kendi sisteminden yaka silker hale soktular... İnsanların kaçıp sığınacakları hiçbir kurum yok...

Parlamento, yargı, yürütme...

Siyasetçilerinin şebekeleştiği, bürokratlarının mafyalaştığı, güvenlik güçlerinin çeteleştiği bir sistem, ne olursa olsun ayakta durup yaşayabilir mi?..

1930'larda, 1940'larda tıkır tıkır çalışan cumhuriyet, 1980'lerde-1990'larda çöktü...

Ben mi yaptım?..

*

Kitlelerin göz göre göre Refah'a oy vermeleri, sistem arayışında toplumun çoktan işe giriştiğini gösteriyor...

Onların elinden Refah'a oy vermek geldi...

Bunlar ise uçağa binip, ayakları yerden kesilince ‘‘Başkanlık sistemine geçmeyi’’ akıl ediyorlar...

Ne değişir?..

Yok eğer amaç Refah'ın önünü kesmekse, Refah'ın ilk hedeflerinden birisi Cumhuriyet'i ortadan kaldırmak değil mi?..

Erbakan'ın aklına gelmemiştir...

Uçağa binip hemen havalanmalı...

Ve ‘‘Türkün aklı nerde gelir?..’’ sorusuna verilen yanıtlara biz bir üçüncüsünü eklemeliyiz:

‘‘Uçarken...’’