Sıska... Daha sıska!

Bu yılki Oscar töreni, “balık etli kadının ihya edilmesi” meselesinin sadece bir moda olduğunu kanıtladı.

Haberin Devamı

Görünen o ki, biz kadınları ara ara nefis kandırıyorlar.
İşlerine geldiği zaman vücudumuzdaki yağlar tehlikeli, sağlıksız vs. oluyor, işlerine geldiği zaman “yanlardan pörtleyen yağ değil, o senin karakterin ve sen olduğun gibi güzelsin valla bak” diye oyalıyorlar.
Bir markanın sosyal sorumluluk damarı kabaracak oluyor mesela, o klişeler klişesi “olduğun gibi güzelsin” yalanıyla reklamını yapıyor, tombiş mankenleri kullanıyor, sonra yine tahta modellerine geri dönüyor.
Bakın söylüyorum, 50’li yılların o zamanın normal, şimdinin balık etli kadını, korkarım bir daha asla “normal” sayılmayacak.
Artık moda “anoreksik kadın”a doğru gidiyor.
Marilyn Monroe bugün yaşasaydı herhalde gazetelerde hakkındaki haberleri “balık etli güzel yıldız” diye okurduk.
Buyurunuz en güzel örnek: Oscar töreninde zayıflıktan artık çocuk gibi görünen Rose Byrne’ı görmediyseniz, sizi Google başına davet ediyorum. “Rose Byrne, Oscar 2012” yazıyorsunuz ve “search”e basıyorsunuz.
Tabii şimdi anoreksik görünümlü kadın modası olsa da, arada yine balık et meselesi gündeme gelecektir şüphesiz, o da ayıp olmasın diye.
Ara sıra birilerinin aklına “markalarıyla ilgili fikir” geldi mi “Kıvrımlarınızı sevin” filan diyecekler, gazeteler, dergiler konular yapacak, “Gerçek insanlar böyledir” diyecekler, biz yine yiyeceğiz, yine sıskalık moda olacak...
Sonra yine başa döneceğiz, bir ara “ayıp olmasın” diye balık et modası filan diyecekler; işte böyle yuvarlanıp gideceğiz...

Haberin Devamı

Cazibenin ABC’si...

Her ne kadar erkekler “sıska kadın sevmeyiz” deseler de, “cazip kadın” algısı kökten değişti.
Diyorum ya, Marilyn Monroe bugün yaşasaydı “Ondan çok var, ayrıca etleri sallanıyor” diye topa tutar, yine iskeletorları, ıstakaları, çubuk krakerleri beğenmeye devam ederdik.
Bu arada bana kalırsa değişen algı değil, balık etlilik sınırı.
Bir vakit balık et 42 bedenden başlarken, şimdi 36’yı zorlayana neredeyse şişman denecek.
Dolayısıyla 32 bedene “çok sıska, çocuk gibi” diyen adam için 36 beden hafiften balık et oluyor, “seviyorum” diyor. Eh, gözüne güzel görünüyor çünkü 36-38 beden aslında sağlıklı sınırlar içinde kalıyor!
Yine de karıştırmayalım tabii, erkekler için balık et bu. İşin “normalleri” tamamen değişti.
Söylemek güzel gelmiyor, pek, pek fena bir iş bu ama dönem ne yazık ki 32 ve 34 bedenin dönemi...

Yazarın Tüm Yazıları