Şiir çoksatan listelerinde görünmez

Ödülün iyi bir sekreteryası varsa, bir yılın toplu şiir kitaplarını bir arada inceleme, değerlendirme fırsatını yakalıyorsunuz.

Onun yanı sıra, bir şiir kitabı üzerine, şair ve eleştirmen dostlarla tartışıyor, şiir dünyanızı zenginleştiriyorsunuz.

Geçen pazartesi akşamı Behçet Necatigil anısına her yıl verilen Behçet Necatigil Şiir Ödülü seçiciler kurulunda, şiirsel mutluluğu yaşadım.

Kurulda benden başka, Füsun Akatlı, Cevat Çapan, Mehmet H. Doğan, Haydar Ergülen ve Hilmi Yavuz vardı. Tahsin Yücel ise telefonla katılmıştı.

Ödül Betül Tarıman ile Akif Kurtuluş arasında bölüştürüldü.

Behçet Necatigil ödülü toplantılarının benim için -kuşkum yok ki arkadaşlarım da bu duyguyu paylaşıyorlar- bir başka özelliği, adeta kutsal bir havası vardır.

Huriye Hocanım (Necatigil), kızları Ayşe, Selma; damatları Fatih, Hüseyin bir ailenin ömürlerini şiire, bir şaire adamış, adeta kutsanmış bireyleridir.

Bazen biraz sonra, Hoca (Behçet Necatigil) gelecek, o zaman her zaman olduğu gibi şiirden konuşacakmışız gibi gelir. Aslında şiir toplantılarında, hep aramızdadır.

İyi şiir kitapları yayımlanıyor; ama ne var ki, edebiyatın diğer türlerinin egemenliğindeki çok satanlar listesinde görünmez oluyor.

Romana, öyküye gösterilen ilgi, yapılan yatırım galiba şiirden esirgeniyor.

Örnek verelim mi?

* * *

ÜÇ tane öykü dergisi yayınlanıyor, Adam Öykü, Hece Öykü, İmge Öykü.

Aynı yayınevlerinin birer şiir dergisi çıkarmaları bence tür eşitliğinin sağlanması, yayınevlerinin edebi sorumluluğu açısından da gerekir.

Bir aralık dergi yapraklarında görünmeyen bazı şairleri özlerim. Kişisel antolojim eksik kalır.

Bunlardan biri de İsmail Uyaroğlu’ydu.

Yeni kitabı Lanettayin Bir Şair’i (Alkım Yayınları) şiir coşkusuyla karşıladım.

İyi şiirden anlayanlar bu kitabı mutlaka okuyacaklardır. Şiir kitabı yayınlanıyor, iyi şiir kitapları da çıkıyor.

Şiirin okuru derinlemesine artıyor, yataylamasına azalıyor. Şiir diye ortalarda gözüken kitaplar da iyi şiir okurunun gelişmesini önlüyor. İyi şiir tanımını da şaşırtıyor.

Aslında yukarıda söylediklerime bakarak haksızlık ettiğimi düşünebilirsiniz, özellikle dergiler konusunda, biliyorum ki, özel şiir yayınları da var. Yasak Meyve’nin çıkardığı şiir kitaplarıyla, Şiirden dizisini de okurlarımıza anımsatabiliriz.

Şiirsiz, şairsiz hayatların kuruluğunu fark edemediğiniz zaman duygularınız, sevme yetiniz bir daha dönmemek üzere sizi terk edip gitmiştir.

İyi şair Behçet Necatigil’in ölümünün 25. yılında, 27 Nisan 2005 tarihinde, Bilkent Üniversitesi’nde ödül töreni ve bir sempozyum yapılacak. Buradan herkese salık veririm, Necatigil şiirini, Türk şiirini anlayabilmek için gerekli.

Bu arada belirtmem gerekir ki, Behçet Necatigil, Uyaroğlu’nun da hocasıydı, şiir yazması için onu yüreklendirdi.

Yazıyı İsmail Uyaroğlu’nun birkaç dizesiyle noktalayalım.

Kitaba da adını veren Lanettayin Bir Şair adlı şiirinden:

‘Arka sıralarda oturur hayatın

Göze çarpmaz

Yüreğini hoplatır ama

Ön sıradakilerin

Geçerken yerine

(...)

Abdaldır, metropol abdalı

Sırtında uğultulu bir aba

Sabah düşüp yollara

Dolaşır bütün cangılı

Kanaya yırtıla’

* * *

YENİDEN Necatigil okuyorum.

Şiirin gizeminin dervişi olmak için.