Sıcaklar mevsim normallerine dönüyor. Güney ve Güneydoğu’da hálá 40 derecenin üzerinde. Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu’nun kuzeyinde pazar günü sağanak var.
Aşırı sıcaklar bugünden itibaren yavaş yavaş etkisini yitiriyor. Gerçi güneyde yine 40 derecelerde, hatta Güneydoğu’da 40 derecenin de üzerinde ama bu değerler bölgenin normallerinin 1-2 derece üzeri. Ama ne olursa olsun 42 derece 42 derecedir, dikkatli olun diyoruz. Basra Körfezi’nden gelen bu sıcaklar Güneydoğu’dan Marmara’ya Temmuz’un 3-4-5’i gibi tekrar uzanacak. Görünen o ki, yurdun büyük kısmı bu tür dalgalanmalarla gelecek aşırı sıcaklarla bu yaz sıkça karşılaşacak. Yani biten su şişelerinizi atmayın, bu yaz sıkça doldurmanız gerekecek... Yağış ise Doğu Karadeniz ile Doğu Anadolu’nun kuzeyinde pazar günü sağanak şeklinde bekleniyor.
*
Sıcaklarla aranız nasıl? Bu hafta Türkiye’yi bayağı bir yordu. Uyarı üzerine uyarı dinlediniz, bazılarımız uyguladı, bazılarımız uygulamadı, uyarıları uygulayan da uygulamayan da sağ olsun :). Biz görevimizi yaptık, beklentimiz yoktu...
Bu hafta yazımda artık şu uyarıları bir kenara bırakayım dedim. Yaz geldi, adam gibi bahar yaşayamadan. Şimdi "Bir kış boyunca bahar yaşadık yetmedi mi?" diyenler olabilir. Öyle demiyorum! Bahar! Gerçek bahar! Aşık olunan bahar! Çiçeklerin açtığı bahar! Kuşların öttüğü bahar! Gökkuşağı renklerinin tamamını doğada gördüğümüz bahar!
Mevsimlerin kayması, bazılarının ortadan kalkması hep küresel ısınmanın sonucu. Ah bu küresel ısınma! Bahar mevsimleri küresel ısınmayla yavaş yavaş ortadan kalkıyor. Aynen baharı yaşamadan kıştan yaza geçtiğimizde dağlardaki karların birden eriyip sellere neden olması gibi, bahar görmeden ani sıcaklık artışları yaşayan metabolizmamızın da nevri dönüyor. Acayip tepkiler veriyor, baharda aşkla çarpmak isteyen kalbimiz, bu sefer birden yaza girip sıcaklık dalgalanışı yaşayınca, bozulan kan dengemizi rayına sokabilmek için çalışıyor, çarpıyor.
"Eeeee önerin ne?" diyeceksiniz. Ailenizin meteoroloğu durmuyor, çalışıyor, üretiyor. Ne demişler "Olan ile ölene çare yok". Bu demek değil ki küresel ısınmaya karşı tedbir almayalım, artık hava böyle! Küresel ısınmaya karşı tedbirleri belki en radikal seviyede alacağız ama öte yandan da artık belirli değişimler yerleşti ve bu değişimlerin tekrar eskiye dönmesi pek söz konusu değil. Yani denge bir sefer şaştı. Bu nedenle artık bazı önlemlerin doğal refleksimiz haline gelmesi gerekiyor. Aynen kışın dışarıda kar yağışını gördüğümüzde, atkı ve başlığımızı yanımıza aldığımız gibi, sıcak uyarıları duyduğumuzda şapka takıp, bol kıyafetler giyip elimizde su şişesi ile dışarı çıkacağız, az yiyeceğiz, mümkün mertebe alkol almayacağız. Uzmanlar bu sıcaklarda günlük gıda tüketimimizin en azından 100 kalori azalması gerektiğini söylüyor.
Aşık olma kısmına tekrar dönecek olursak, bana öyle geliyor ki o dengesini buluyor, asıl aşk mevsim dinlemiyor, çıkıyor geliyor. Ama benden bu konuda daha fazla bilgi beklemeyin, sorumlu meteoroloğum ama ben uzmanlığımı "Stratosferik Kirlenme" üzerine yaptım, takdir edersiniz ki konular pek uyuşmuyor...
Mevsim normallerinin ne kadar dışına çıktık
Geride bıraktığımız hafta, birkaç bölge hariç normallerin dışında seyretti. Peki ama kim ne kadar etkilendi. İşte bölgelere göre mevsim normalleri ile geçtiğimiz haftanın sıcaklık karşılaştırması.