Serdar Turgut: Ulusal program ve Kürtçe TV

Serdar TURGUT
Haberin Devamı

ÖNCE MİT'in çıkışı, ardından Genelkurmay Başkanlığı'nın yanıtıyla alevlenen Kürtçe TV tartışması, yarından itibaren AB ile ilişkiler bağlamında koalisyon hükümetinin gündemine iyice yerleşiyor.

Koalisyon ortakları, bu haftanın ilk yarısında yapacakları liderler zirvesinde AB tarafından onaylanan Katılım Ortaklığı Belgesi'ne (KOB) yanıt olarak hazırlanacak ulusal programı ele alacaklar.

En geç şubat ayına yetişmesi gereken ulusal program, KOB'da yer alan beklentilerin miada bağlanarak detaylandırıldığı bir taahhüt belgesi niteliği taşıyacak.

Programın hükümet tarafından da kabul edilmesiyle birlikte, Türkiye, AB karşısında kendisini bu taahhütlere bağlamış olacak.

Ulusal program hazırlıkları halen AB Genel Sekreterliği tarafından yürütülüyor. DPT tarafından hazırlanan bir taslak burada güncelleştirilerek yeniden değerlendiriliyor. Bu, yaklaşık 1.000 sayfa tutan bir metin.

* * *

AB Genel Sekreteri Volkan Vural, bu metni sonuçlandırabilmek için hükümetin bazı önemli konularda vereceği talimatları bekliyor. Bunlar arasında ortak tarım politikasıyla ilgili düzenlemeler ve sektörel bazda yapılacak olan reformlar gibi kritik konular da var.

Ancak, asıl hassasiyeti yaratan başlığı, ulusal programın siyasi bölümü için verilecek hükümet talimatları oluşturuyor.

Bu çerçevede en kritik konu, KOB'da yer alan Kürtçe TV ve eğitim gibi kültürel haklara ilişkin beklentiye verilecek yanıt.

Koalisyon hükümetinin bir şekilde bu başlıkta hangi ölçüler içinde bir taahhüt üstleneceği ya da taahhüt üstlenip üstlenmeyeceği konusunda bir karar alması gerekiyor.

Bu noktada KOB'un satırı satırına uygulanması gibi bir zorunluluk bulunmadığını belirtelim. Çünkü, Fransa Dışişleri Bakanı Hubert Vedrine, AB dönem başkanı sıfatıyla Türk meslektaşı İsmail Cem'e gönderdiği metinde, KOB'u ‘‘Ulusal programa ışık tutacak yararlı bir metin’’ olarak nitelendiriyor.

Nice'te yapılan AB zirvesinde yayınlanan bildiride de, Türk hükümetinin ulusal programını hazırlarken KOB'u ‘‘göz önünde bulundurması’’ çağrısına yer verilmişti.

* * *

Bu ifadelerin programın şekillendirilmesinde Türk tarafına belli bir esneklik marjı tanıdığı aşikár.

Koalisyon ortakları bu konuda nasıl bir karar alabilirler?

ANAP Lideri Mesut Yılmaz, Kürtçe TV'yi kuvvetli bir şekilde savunuyor. Daha ılımlı bir dil kullanmakla birlikte, Başbakan Bülent Ecevit de sıcak bakıyor.

MHP Lideri Devlet Bahçeli ise bu yöndeki önerilere kategorik bir şekilde karşı çıkıyor ve hiçbir şekilde esneklik göstermeyeceğini hissettiriyor.

Gerçekçi olunursa, dosya MGK'ya gelsin gelmesin, koalisyon ortaklarının Kürtçe TV konusunda kendi aralarında bir mutabakata varabilmeleri çok zor gözüküyor.

Bu durumda, ortaklar, bu meseleyi aralarında ciddi bir krize dönüştürmektense, sorunu erteleme yoluna gidebilirler.

Sonuçta, ulusal program açıklandığında Kürtçe TV konusunda somut bir taahhüt içermemesi ya da AB'nin beklentilerinin gerisinde kalan bir orta yol formülüne yer vermesi şaşırtıcı olmamalıdır.

Yazarın Tüm Yazıları