Senden başka çare yoksa çaresiziz demek ki!

‘Demir ağlarla örmek futbolu’

ŞENES Erzik ne kıymetli bir futbol adamı olduğunu yarım gün boyunca hissettirdi bize. “Benden başka çare yoksa aday olabilirim’’ dedi, oh çektik olamadı; durumun çaresizliğini bilecek kadar deneyimli. Üzerinde mutabık olunacak tek isimdi oysa. Şimdi aday Sayın Demirören. Neresinden bakılsa yanlış bir durum.
“Masumiyetimiz anlaşılıncaya ve aklanıncaya kadar kupayı iade ediyoruz’’ diyen duruş aday da olmamalıydı. Ayrıca Beşiktaş’ımızın iki kader maçına çıkacağı bu haftada takımı ve sorunlu futbolcu kadrosunu da kaderiyle baş başa bırakmış oldu;  “şu gelirse cezaları kesemez, bu gelirse anında infaz eder” diye kodluyoruz adayları, olay gün geçtikçe içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Bizi bekleyen yeni sorular var. Mete Düren beyefendinin de dile getirdiği gibi Beşiktaş başkanlığından artık dönüşsüz bir şekilde feragat edecek mi? Federasyonu kazanamazsa geri dönecek mi? Bir hafta önce ‘Beşiktaş ve Kulüpler Birliği Başkanı olarak mahareti ortada’ diye adaylığını küçümsediği Demirören için sevgili İlhan Cavcav Amcamız’a kim nasıl bir telkinde bulundu da ‘Yıldırım Bey etrafında toplanmalıyız’a geldi durum..
Bence yılın en çok izlenen filmi oldu bu şike süreci.. Neyin ne olacağını kimse bilmiyor.. Senaryoyu kimin yazdığını da.. Futbolumuzu ve kulüplerimizin yönetimlerini siyasetten ve siyasi ‘cemiyet’lerden korumak aslolan.. İşte bu yüzden F.Bahçeliler akıl ve yürek üstü bir direnç gösteriyorlar.. Fenerlinin Fener’ine sahip çıktığı gibi derdine düşseydik bu ülkenin sırtımız yere gelmezdi. Sırtım kaşınıyor ve Asuman’ı arıyorum.

HAFTANIN TAKIMI

‘Bülent Korkmaz.. Mavi ateş sönmez’

SEVGİLİ Yaşar’ın şarkısını  seslendirdiği Çelik ile Çeliknaz’ın düğün törenini konu alan reklam filmini izlerken takılıyor aklıma..
Bir gün bu çiftin çocukları olursa adı Demir Çelik olsun, doğum için de bir film çekilir; bu sefer Bülent Korkmaz oynar doktor rolünde.
Karabükspor’a yaşattığı performans patlaması da onore edilmiş olur hem.
Türk futbolunda dağ  fare doğuruyorken hemen her gün.. Anime reklam kahramanları doğurmuş çok mu..
‘Anime Çelik bile evlendi bi de bize bak’ diye mesaj atmış Asuman.. Ah.. Kardan adam olur benden ve Türk futbolundan olmaz be güzelim..

HAFTANIN SORUSU

‘Brag’allahaşkına’

TÜM zamanların en şizofren takımı bizim şu Beşiktaş.. Avrupalı rakiplerine başka oynayan, rakip seçen ‘parttaym profesyonel’ bir kadro çünkü.. Çete’nin Gençlerbirliği’ne yazdığı reçete yeniden lige bağlar gibi yaptı umutları.. Ben, lig için umutlu değilim..
Sorunlu bir takımız.. Galatasaray ise tarihinin en huzurlu sezonunda.. Karlos’a Portekizce bir yazı yazıp Galatasaray maçı öncesi gaz vereyim diyordum. “Bak güzel adam bu Galatasaray Avrupada kupa kazanmış tek Türk takımı.. Gerçek bir Avrupalı.. Ona göre oynayınız..
Beraberlikte dahi pileyof yalan olur ve hep beraber avuta çıkarız’’ gibi şeyler..�
Vazgeçtim ve ölümcül totemim ile TT Arena’da olmaya karar verdim.. Yanımda Galatasaray taraftarı evladım da olacak.. İki parmağımı birbirine saracağım ve olacak.. Olmalı.. İstiyoruz..

HAFTANIN OLAYI

‘Büyüklere futbol dersi’

MAÇIN yarısını on kişi kalan rakibine karşı oynayarak kazanan Galatasaray dışında diğer tescilli büyüklerimizin daha da büyüyesi rakiplerinden futbol dersi aldıkları bir hafta oldu.. Fener-Sivas, Beşiktaş-Gençler ve Kayseri-Trabzon..
Üçü de inanılmaz seyir zevki olan maçlardı.. Pedriel kaçırdıklarıyla Trabzon’daki Popov ruhunu andı.. Geri dönüşün kralını Emre Belözoğlu yaptı.. Oyunu ve attıklarından çok hakem Bülent Yıldırım’ı marke görevini de kusursuz yaptı, hakeme boş alan bırakmadı ve hatta FIFA kokartının dikişini alay edercesine gevşetti. Kokart ilk hava topunda uçar hocam, söyleyeyim.
Fernandes de yine hakeme kızıp bizi yaktı; derbi muafiyetine devam etti. Veli tam bir forma savaşçısı ve gönül adamı.. Solbek ona düştü yadırgamaksızın oynadı.. Cenk böyle gafil avlanmaya devam ettikçe Veli’yi kalede de görebiliriz.

HAFTANIN DENKLEMİ

‘Birlikte tarihe geçmek’

KATILDIĞIM bir programda meşhur ‘Aleks mi, Haci mi?’ tercihini Aleks’ten yana yapmış olmakla tivitırda bir dolu Galatasaraylı takipçimi kaybettim. Kaybım büyük. Ancak tercihimin arkasındayım. Sponsor reklamı olmayan.. Takımının renklerinde ve kaptan’ın K’si ile taktığı o pazuband bile yeter benim için.. 14 gol daha atarsa hocasının rekorunu kıracak olması cabası. Ben Aykut Hoca olsam 13.golünden sonra keserim Aleks’i.. Tarih beni yazsın isterim.. Sonra da çok üzülür vicdanıma yenik düşerim. Zor bir durum.. Bir açmaz.. Tarih.. Beni Asuman ile yazasın.

HAFTANIN SORULARI

Ersan sana ne oldu Gülüm?

- Sevgili Fabyan Ernst’in alacakları için FIFA’ya gitmesi ensest’e girmez mi, aile içinde böyle şeyler olur mu?
- Mustafa Yumlu’nun buz gibi golünün Burak Yılmaz’a yazılması rekorları tehdit altında olan Fatih Tekke ve Tanju Çolak’a ayıp olmaz mı?
- Sevgili Ersan.. Ne oldu sana Gülüm, ha?