Saygın milyarder bir gecede domuzcuk oldu

TRAFİK yoğun ama süratli akıyor. Cep telefonumdan arayan arkadaşa ‘Sonra konuşalım’ diyerek veda ediyorum. Telefon klipini bel kemerine iliştiriyorum.

Sıra gevşettiğim emniyet kemerinde. Metal tokayı ararken caddeden sokağa dönüyorum. Aniden kaldırımda park etmiş bir polis motosikletiyle burun burun geliyorum. Tokayı takıyorum ama çok geç.

Motosikletin yanındaki genç polis arabamı yana çekmemi istiyor. Yaklaştığında camı açıyorum. Yüzüm asık olsa gerek, zira en basit trafik cezası 95 dolar.

‘New York’ta bel kemerini takmadan araç kullanamazsınız. Beni görünce kemeri taktınız’ diyor. Tartışmayla değişecek bir şey yok. Gene de motosikletini görmeden kemeri ayarlamaya çalıştığımı söylüyorum. Ehliyet ve sigortamı inceliyor, sonra gerekli bilgileri, ceza pusulasına aktarıyor. Çehresinde müstehzi bir ifade: ‘On gün içinde ödersiniz.

Pusulayı torpido gözüne koyuyorum: ‘Mutlu musunuz şimdi?’ Ayakları açık, iki eli belinde: ‘Bazılarını suçsuz olduklarını bile bile tevkif ediyorum. Mücrim oldukları kesin insanları delil yokluğundan bıraktığım çok oldu. İşimden memnun değilim.’ Gözlüklerini çıkarıp yüzüme bakıyor. Geri çekiliyor, önden arka tampona, arabamı alıcı gözüyle süzüyor: ‘Burcun aslan. Mick Jagger ve Madonna’nın burcundan. Şanslı bir insansın.’

Garip bir konuşma bu. Burcumu, ehliyetimde yazılı doğum tarihinden anladı herhalde. Madonna ile Mick de aslan burcundan imiş, bana ne! Polisliğinden memnun olmaması gibi. O sabah yıkattığım arabamı beğenerek şanslı olduğuma mı hükmetti acaba? Hoşçakal dahi demeye gerek görmeden ayrılıyorum.

*

İNSANOĞLUNUN şans derecesi nasıl tespit edilir bilmiyorum. Bence doğumda sağlıklı biçimde dünyaya gelmek, şanslılık kriterlerinin başında geliyor. Bunu mutlu bir yaşam sürmek takip ediyor.

Oysa bazıları şanslılığı zenginlik ve şöhret sahibi olmakla özdeşleştiriyor. Para ve şöhret, refah içinde yaşamın iki önemli kriteri. Ama bu ikisine sahip insanları bir kalemde ’şanslı’ diye tanımlayabilir miyiz? Sanmıyorum. Masamın üstünde, yüksek tirajlı tabloid Daily News gazetesi. Kapak sayfası, Dennis Kozlowski’nin kafa resmi. Başlığı ise ‘Bu küçük domuz cezaevine gitti.

Kozlowski, geçen yılın başına kadar elektronik cihazlar üreten dev şirket Tyco’nun icra kurulu başkanı idi. Hafta başında şirketin mali direktörü Mark Swartz’la birlikte Tyco’yu 600 milyon dolar dolandırma suçundan hapis cezasına çarptırıldı. 12 yıl süren başkanlığında Siemens, AT&T, Raytheon’un temsilcilikleri dahil 1000’i aşkın şirketi Tyco şemsiyesi altına geçiren Kozlowski, zengin kesimde dahi gıptayla izlenen bir hayat sürüyordu.

Tyco; Kozlowski’nin ikinci eşine beş milyon dolarlık nikah yüzüğü, Sardinya Adası’nda ’Baküs Şenlikleri’ adlı doğum günü eğlencesine iki milyon dolar, Manhattan’da şahane dubleksine 16.8 milyon dolar, dekoratörüne 12 milyon dolar, bir duş perdesine altı bin dolar, şemsiye muhafazasına 15 bin dolar ödedi. Milyarder işadamı, metresliğini yapan sekreterine dahi şirketinden bir milyon dolar prim sağladı.

New York sosyetesi nezdinde de şanslı bir işadamı idi Kozlowski. Ama şimdi cani ve soyguncularla birlikte demir parmaklıklar ardında uzun yıllar yaşayacak, hortumladığı yüzlerce milyon doları da şirketine ödeyecek. Özel partilerine davet edilmeye can atan gazeteler bir gecede 58 yaşındaki milyarderi ‘domuzcuk’, ‘hortumcu’ başlığıyla birinci sayfadan aşağılamadan geri kalmadılar. Kozlowski’ye ’şanslı’ demek mümkün mü?

*

PİYASADA daha çok ’şanslı’ var.

WorldCom’un başkanı Bernard Ebbers, on bir milyar dolarlık yolsuzluğu planladığı için 25 yıl hüküm yedi.

Adelphia kablolu TV zincinin kurucusu ve sahibi John Rigas ve oğlu Timothy, hissedarlarının iki milyar dolarını dolandırmaktan ötürü 20 ve 15 yıla, Teksas merkezli Enron şirketinin mali direktörü Andrew Fastow 10 yıla, başmuhasebecisi Ben Glisan 5 yıla mahkum oldular. Şirketin başkanı, Bush Ailesi’nin yakın dostu Kennth Lay da gelecek yıl yargıç karşısına çıkacak.

Bu karakterlerin hepsi ünlü ve hálá zengin ama şanslı değiller. İnanmazsanız gidin onlara sorun.
Yazarın Tüm Yazıları