Sap’la saman

Daha da ötesi var: En koyu Serter Karşıtları’nın da topyekün halde kınadıklarını görüp memnuniyet duyuyorum.  

Siyaset böyle saygınlık kazanır. İşte Eskişehir Belediye Başkanı Prof. Yılmaz Büyükerşen de arkadaşımız Yavuz Donat’a demiş ki:  

- Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ı çok beğeniyorum.  

* * *  

Bir CHP’linin, hiç kompleks duymadan bunu söyleyebilmesi, hakkın teslimidir.  

Nitekim CHP karşıtlarının büyük bölümü de Büyükerşen’i çok beğeniyorlar. Yüzde 52 oy başka türlü nasıl alınır?  

* * *  

Demek ki saplantıyı bırakırsak, hizmetlere teşekkür etmeyi bir vicdan borcu haline getirebiliriz.  

Bir çarpıcı örnek daha: İşte Belediyeler... Sosyal Demokratların bir İstanbul genelinde aldığı oy’a bakınız, bir de Beşiktaş, Şişli, Kadıköy, Bakırköy Belediye Başkanları’nın aldıkları oy’a  bakınız.  

İzahı nedir?  

Şehir aynı şehir. Seçmen aynı seçmen.  

Ama tılsım, hizmet...  

Karşılığı, vicdan.  

* * *  

Bizim zorlamayla yarattığımız gündem, sokaktaki adamın gündemine hiç benzemez.  

Gidin sorun yoldan geçenlere...  

Onları Tüzük Kurultayı mı ilgilendiriyor, yoksa Şike Davası mı?  

Sorun, sorun.  

Onları Cumhurbaşkanının görev süresi mi ilgilendiriyor, yoksa Futbol Federasyonu seçimleri mi?  

* * *  

Vatandaş, bizim gibi havanda su dövmüyor.  

İşini biliyor o.  

Sağlık hizmetlerini alıp memnuniyetle cebine koyuyor ama eğitim sistemiyle zırt pırt oynandığı zaman durup şöyle  

bir düşünüyor: Acaba altında ne var?  

Mühim olan sap’la samanı  karıştırmamak.  

İşte... İkna Odaları iddiası başka, Nur Serter’in namusu ve iffeti başka...  

Kılıçdaroğlu’nu beğenmek başka, Baykal’a yapılan ayıbı asla unutmamak bambaşka.