Rusya, Apo'yu alana örnek olsun

Enis BERBEROĞLU

İtalya eşkıyayı, alıcısı adresinde bulunmayan paket gibi gönderene iade etti. Apo'nun bu ara istasyondan nereye postalanacağı bu satırlar kaleme alındığında belli değildi. Ama son adresten bağımsız üç seçenek vardı:

1) En düşük ihtimal olarak Türkiye'ye iadesi.

2) Gittiği ülkede örgütüyle bağının koparılması. Örneğin yargılanıp hapsedilmesi veya enterne edilmesi.

3) İtalya'daki gibi konuk olarak kabul edilmesi, her türlü örgüt faaliyetini rahatlıkla yürütmesi...

Apo'yu alan ülkenin önünde pratikte ikinci veya üçüncü seçenek bulunacak. Tavsiyemiz karar vermeden Rusya örneğini iyi incelesinler. Füze krizinde atılan geri adımı doğru analiz etsinler.

* * *

Anadolu Ajansı Apo'nun kaçtığı gece, Rusya başkentinde İngilizce yayınlanan The Moscow Times Gazetesi'nde yer alan bir yorumu geçti.

Gazete Rus yapımı S-300 füzelerinin Türkiye'nin resti üzerine, Kıbrıs yerine Girit'e gönderilmesi kararını bakın nasıl yorumladı:

‘‘Rusya'nın füze diplomasisinin başarısızlığa uğraması hâlâ dünyada büyük güç politikası izleme peşinde olan bazı Rus politikacıların gururunu derinden yaraladı.’’

Peki Rusya bu kadar riskli bir diplomatik pozisyonu neden kabul etti? Yorumda bu sorunun da yanıtı var:

‘‘Yalnızca sol muhalefet değil, Rus hükümetinin önemli bir kesimi de, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi, Suriye ve Rusya arasında gayri resmi ittifakın yaratılmasıyla, Rusya'nın Doğu Akdeniz'deki etkisinin yeniden doğacağı umudunda idi. Şimdi tüm bu umutlar suya düştü...’’

Demek ki Türkiye'nin şer cephesi tarafından kuşatıldığı tespiti paranoya eseri değilmiş. Aksine, Ankara'nın kararlı tutumu karşısında Kıbrıslı Rumların geri adım atması bu ittifakı çatlatmış.

Rus gazetesinin ifadesiyle, füze fiyaskosundan sonra ‘‘Rusya'nın Doğu Akdeniz'deki askeri ve siyasi rolü sıfıra indi.’’

* * *

Türkiye ve Rusya'nın yolları başka hangi coğrafyalarda kesişecek?

The Moscow Times muhtemel nüfuz kavgasının haritasını verdi:

‘‘Arap-İsrail çatışmasında, Irak'ta, Yugoslavya'da çözüm çabası yerine, geleneksel müttefiklerle yan yana duruldu, Batı'dan da, bu bölgelere yönelik politika belirlerken, Rusya'yı hesaba katması istendi.’’

Moskova'nın etkili gazetesi geleceğe pek iyimser bakmıyor:

‘‘Rusya, Soğuk Savaş'ın sona ermesinden 10 yıl sonra bugün, tıpkı SSCB gibi, hatta belki ondan daha fazla bir şekilde, dünyadan yalıtılmış durumdadır. Yalnızca Belarus ve kısmen Sırbistan, Rusya'nın müttefikleridir. Buna bir de Irak'ı ekleyelim.’’

* * *

Türkiye Cumhuriyeti, bazen bizlerin de inandığı gibi küçük bir üçüncü dünya ülkesi değil. İnanmayan Rus gazetesini okusun. Bayram öncesi biraz keyif alsın. Ne yalan söyleyelim, biz sadece keyif değil biraz da gurur duyduk, paylaşmak istedik.