Rekabetçi olmak

ULUSLARARASI pazarda rekabetçi olmak birçok etkene bağlı. Etkenlerin başında üretim maliyetleri gelmektedir. Girdi fiyatları uluslararası alanda farklılıklar gösterse de, ürün fiyatları dış ticaret yoluyla eşitlenme eğilimine girmektedir.

Rekabetçi olabilmek için, girdi maliyetlerinde oluşabilecek dezavantajların kur politikaları yoluyla giderilmesi mümkün gibi görünse de, ekonomide orta-uzun dönemde ciddi boyutlarda çarpıklıklar yaratabilmektedir. Dolayısıyla, stratejik açıdan, uluslararası pazarda rekabetçi olmak üretimdeki girdi maliyetlerini kontrol etmekten geçmektedir. Kısacası, verimlilik rekabetin en önemli unsuru haline gelmektedir.

BİZİ GEÇTİLER

Son yıllarda ABD ekonomisinde verimlilik artarken Avrupa ülkeleri ve Japonya geride kalmaktadır. 1970'li yıllarda Avrupa'nın birçok ülkesinde işçi maliyetleri ABD'nin yarısı kadardı. Örneğin, söz konusu oran Almanya'da yüzde 56, Fransa'da yüzde 41, Japonya'da yüzde 24 idi. 1990'lı yılların ortalarında ise durum tam tersine döndü. Birçok sanayileşmiş ülkede işçi maliyetleri ABD'yi geçti. Bu oran Almanya'da yüzde 185, Fransa'da yüzde 112, Japonya'da yüzde 138 oldu.

Uluslararası rekabette ABD önde giderken, sanayileşmiş birçok ülke geride kalıyor. Rekabet düzeyini ölçmek için kullanılan bir endekse göre, ABD ekonomisi son on yıldır dünyadaki en rekabetçi ülke konumunda. Avrupa'da Finlandiya ve Danimarka gibi ülkeler giderek daha rekabetçi bir konuma geliyorlar.

Geçmişte rekabetçi olmalarıyla övünen Güneydoğu Asya ülkeleri, yaşadıkları krizle birlikte rekabet sıralamasında alt sıralara kayıyorlar. Örneğin, Tayvan 14. sıradan 24. sıraya, Malezya 19. sıradan 26. sıraya düştü. Tayland ve Güney Kore ise rekabetçi olma açısından krizden en çabuk toparlanan ülkeler oldular.

Türkiye rekabet açısından zaten alt sıralardaydı. Yaşadığımız krizlerle beraber biraz daha geriledik. Aynı endekse göre, 1990'ların ikinci yarısında 38. sıradayken, şimdi 46. sıraya düşmüş bulunuyoruz. Bizden daha az rekabetçi ülkeler arasında Endonezya, Venezüella ve Arjantin var. Ekonominin rekabet kabiliyetinin artırılması için 1980'li yıllarda Türkiye'de gerçekleştirilen reformları öğrenmeye çalışan Macaristan ve Çek Cumhuriyeti gibi ülkeler şimdi 28. ve 29. sıraya yükselmiş bulunuyorlar.

YOĞUNLAŞMA

Dünya ticareti çok hızlı bir biçimde artıyor. Dünya ticaretindeki payını artıran ülkelerin refahı da artıyor. Dünya ticareti dolar olarak 1990'lı yıllarda 1980'li yıllara göre yaklaşık iki kat arttı. Bu artıştan en büyük payı rekabet sıralamasında ilk 20'ye giren ülkeler aldılar. Dünyadaki sanayi üretiminin çoğunu da bu ülkeler gerçekleştiriyorlar.

Dünyada sanayi malları ihracatının yüzde 22'sini yalnızca ABD gerçekleştiriyor. Kanada dışındaki G-7 ülkelerinin toplam sanayi malları ihracatındaki payı yüzde 80. Dört yıl önce bu oran yüzde 70 idi.

Dünyada dış ticaret hacmi artarken ciddi bir yoğunlaşma da gözleniyor. Pastadan daha fazla pay alabilmek için daha fazla rekabetçi (verimli) olmaktan başka bir çözüm görünmüyor.
Yazarın Tüm Yazıları