Rart dağıtım sistemi değişmedikçe...

Erdal SAĞLAM

Yetkin bir ekonomi yönetiminin göreve geldiğini yazıp, duruyoruz.

Ancak, bürokrasideki bu yetkin kişilerin ekonomi yönetiminde ne kadar etkili olacağı, Hükümeti ikna edip etmeyeceği henüz netlik kazanmış değil.

Başbakan Mesut Yılmaz ‘‘ekonomide radikal kararlar alınacak'' diyor ama bu kararların içini dolduramıyor. Gerek Yılmaz, gerekse de yardımcısı Ecevit, ‘‘hiç seçim olmayacakmış gibi icraatta bulunacağız'' diyor, ama...

Hükümet gerekenlerin yapılacağı konusunda ekonomi bürokrasisine de, piyasalara da güven veremiyor. Bir yandan ‘‘popülizm yok'' diyorlar ama öte yandan da ‘‘sürekli seçim atmosferi'' içinde, karar almaya devam ediyorlar.

İşte Hükümetin ortaya koyduğu bu belirsizlik, bürokratların moralini bozuyor. Umutlu başlayan bir üst düzey bürokrat, şunları söylemeye başladı:

- Herhalde bu kadro erken geldi. Görüldüğü kadarıyla politikacılar hala durumun vahametini kavramış değiller. Radikal kararlar alınamıyor.

Uzaklarda olmasına rağmen Türkiye'yi yakından takip eden bir eski bürokrat, gelişmelerin hiç de içaçıcı olmadığını kaydedip, şunları söyledi:

-Öyle anlaşılıyor ki; Türkiye ekonomisi bir yol ayrımına geldi. Ya derin bir kriz yaşanacak ya da Latin Amerika ülkelerine benzer, hiper enflasyonla uzun süre gidilecek.

Aynı yetkili, ‘‘kişilerin değişmesinin artık yetmediğinin'' görülmesi gerektiğini belirtip, ‘‘rant dağıtım sistemi değişmeli'' diyor.

Göreve gelen bürokratlar, samimiyetle, ‘‘belirli kesimlere haksız kazanç sağlayan mevcut sistemin değiştirilmesi''ne çalışıyorlar. Ancak şimdilik görünen o ki; Çiller döneminde haksız kazanç sağlamaya alışmış kesimler yeni Hükümet döneminde de borularını öttüreceğe benziyorlar.

Hükümet, sistemi değiştirmeye niyetli görünmüyor.

SİSTEMİN ADAMLARI YİNE BAŞROLDE

Hükümetin, ‘‘rant dağıtım sistemi''ni değiştirmeye niyetli olmadığının en iyi kanıtı; o sistemin en has adamlarını, Çiller döneminde haksız kazanç mekanizmasının başındaki kişileri bünyesine almasıyla, ortaya çıktı.

Geçmiş dönemin ekonomiden sorumlu bakanlarından biri, Hükümetin ortağı küçük partiye yönetici olarak girdi. Çiller'e çok yakın durarak, ihale sistemini kullanarak belirli banka sahiplerine kıyak çektiği iddiaları ayyuka çıkan bu kişi, işleri beraber yaptığı bürokratların görevden alınmasını engellemeye çalışıyor.

Bu işte başarılı olduğu da söylenebilir. Örneğin Halk Bankası yönetimi, Hükümetin kurulmasından buyana, 1,5 ay geçmesine rağmen yerinde duruyor. Yönetimin görevden alınmaması için, eski bakanın yanısıra, Halk Bankası ile en yakın ilişkisi bulunan bir özel bankanın patronu da, Ankara'da yoğun kulisler yürütüyor. Çiller'le birlikte, korkunç büyüme gösteren bu patron, ‘‘iyi iş yaptığı kamu bankası yönetimi''nin alınmasını engelleyebiliyor...

Aynı patronla birara ‘‘ortaklık '' söylentileri çıkan, Çiller'in Bakanı eski bir bürokrat ise ANAP'a alınıyor. Mesut Yılmaz'ın bütün tepkilere rağmen, bizzat yaptığı Yeni Transfer (Bundan sonra Y.T. olarak anılacaktır) de, ‘‘mevcut rant dağıtım sisteminin değişmeyeceği''nin en iyi örneği...

Piyasalarda, ‘‘Haksız kazanç mekanizmasının sembolü'' olarak bilinen bu kişi, şimdi Başbakan ve ekonomi bakanlarına yakın durarak, ‘‘Bu işleri hala ben götürüyorum'' mesajı verip, işlerini sürdürebiliyor.

Son günlerde ekonomi kulislerinde, Borsa Başkanlığına kimin geleceği söylentileri ilk sırayı alıyor. Yılmaz'ın himayesiyle birlikte, Y.T de yeniden başrole çıkıveriyor. Y.T.'nin Borsa Başkanlığına kendine yakın bir kişiyi getirtmek için yoğun bir çabaya girdiği söyleniyor.

- Sayın Yılmaz! Rant dağıtım sisteminin değişmesini, daha doğrusu devletin rant dağıtmaktan vazgeçmesini işte bu güçler engelliyor...