Rabia mahkûmları ve Silivri mahkûmları

HUKUKÇU okurumuz Neveser K. dikkatli bir bakışla Rabia ve Silivri mahkûmlarının durumunu kıyaslıyor:

Haberin Devamı

TBMM bütün partilerin katılımı ile ortak bildiri yayınlamış ve Mısır’da verilen idam cezaları hakkında kınamada bulunmuş. Mısır’daki sokak gösterileri sonucu can kayıpları oldu. Müslüman Kardeşler ağırlıklı mahkûmiyetlere hükmedildi. Öğrenildiği kadarı ile idam kararları kesin değil, El Ezher müftüsünün onayı gerekiyor. Yeniden yargılanma talebinde bulunma hakkı da var ve son olarak da cumhurbaşkanının, ki seçilme ihtimaline bakarak, darbe lideri Sisi olacak gibi görünüyor. Af yetkisi var. Başbakan, bu mahkûmiyetler için derin bir hassasiyet gösteriyor, Batılı ülkelere çatıyor, nerede uygar devletler, nerede insan hakları hukuku şikâyetinde bulunuyor.
İyi güzel de, senelerdir, Silivri’deki yargılamaların, insan hakları ihlalleri ile dolu olduğu söyleniyor, yazılıyor. Aydınlar, rektörler, yüksek komutanlar, ağır hapis cezalarına mahkûm oldu.
Yargıtay bir kısmını kesinleştirdi. Mısır’daki müftü gibi bizde Diyanet İşleri Başkanı’nın onay yetkisi yok. Cumhurbaşkanının da af yetkisi bulunmuyor. Silivri zindanlarında yargılanan yüzlerce vasıflı insan için Mısır’dan, Müslüman Kardeşler’den veya Ortadoğu’dan, komşularımızdan, Batılı parlamentolardan bir ortak bildiri çıktı mı, anlı-şanlı muhalefet partileri iktidarın dümen suyunda Müslüman Kardeşler ile dayanışma göstermişler ama bu ülkenin mümtaz evlatları da gadre uğradı ve aslanlar gibi yatıyorlar/yatacaklar.
İdam cezası olsaydı, kimsenin kuşkusu olmasın ‘yağlı urganlar’ ile asarlardı. Mısır’daki mahkûmiyetler için telaşa gerek yok. Daha kısa bir süre önce Mübarek, kafes içinde, idamla yargılanıyordu, şu anda istirahat halinde... Silivri mahkûmları da, Rabia mahkûmları kadar değerlidir ve masumdur.”
Adalet sadece iktidarlar için değil herkes içindir.

Haberin Devamı

Biliyor musunuz?

17 Aralık ‘Rüşvetle Mücadele Günü’ olsun

-CHP İstanbul Milletvekili ve İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Av. Mahmut Tanal’ın, 17 Aralık’ın ‘Yolsuzluk ve Rüşvetle Mücadele Günü’ olması için TBMM’ye kanun teklifi verdiğini... CHP Antalya Milletvekili Av. Gürkut Acar’ın, aralarında Seydişehir Eti Alüminyum ve TÜPRAŞ gibi özelleştirme işlemleriyle mahkeme kararları konusunda hükümete yetki veren yasanın Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğine dikkat çekerek, “Oymapınar HES’i geri almak için ne bekleniyor? 1 milyar TL Cengiz İnşaat’tan alınacak mı?” diye sorduğunu...
-TEKİRDAĞ’ın yeni Süleymanpaşa merkez ilçesine bağlı Nusratlı, Yağcı ve Karahisarlı mahallelerinin mutlak korunması gereken tarım toprakları üzerinde yapılması planlanan OSB’nin, kamu yararı olmadığı, çevre düzen planlarına uymadığı gerekçesiyle yörede yaşayanların kurdukları ‘Tarım Topraklarımızı ve Yaşam Alanlarımızı Koruyalım Platformu’ üyelerinin Nusratlı’da bugün 14.30’da ‘Bir Saat Nöbet’ adlı eylemi başlatacaklarını, bu nöbetin her hafta aynı saatte yineleneceğini...
-KANSU ailesi ile Dil Derneği’nin düzenledikleri ‘Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü’nün bugün 18.30’da Ankara Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde yapılacağını... -ÇORLU Belediye Başkanı Ünal Baysan’ın yardımcılığına Serhad Çatalkaya, Ahmet Sarıkurt, Erdoğan Demirci ve Kemaleddin Avcı’yı atandığını...

Haberin Devamı

AKP’yi korumak için MİT’le oynanmaz

CHP Gaziantep Milletvekili Ali Serindağ, MİT Yasası’yla ilgili olarak Meclis’te CHP Grubu adına yaptığı konuşmada işin gerçeğini şöyle anlatıyor:
“MİT’e işlevine aykırı görevlerin verilmesi, denetim dışı bırakılması, buna karşılık eylemlerinin sorgulanamaz hale getirilmesi MİT’i güçlü kılmaz, tam tersine MİT’i tartışılır ve iş yapamaz hale getirir. Hükümet hiçbir önerimizi ve uyarımızı kaale almadı. Hükümetin bu tavrının ve acelesinin sebebi bir yandan “17 ve 25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonları”, diğer yandan da “yeni operasyonları önlemek, Başbakan’ı, bazı bakanları ve yakınlarını koruma altına almaktır”.
AKP, ‘padişah partisi’ midir?

Haberin Devamı

Kurbağa ve salyangoz ihracatı yasaklanmalı

GIDA, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’e bildiriyorum:
Kurbağa ve salyangoz gibi canlılar acı çekme yetisine sahiptirler. Bu canlıların yemek amaçlı kullanım şekli kaynar suya atılarak mönüye dönüştürülmesidir.
Bu akıl dışı uygulamanın İslam dininde ve gelişmiş insan kültüründe yeri yoktur.
Doğadan toplanan kurbağa
ve salyangozların ticareti, o
kadar abartılmış ki, nesli tükenmekle karşı karşıya kaldığını görmekteyiz.
Dini yönden ve neslinin tükenmemesi için, acilen bu ihracatın, nedeni ne olursa olsun, toplanmasının yasaklanması hususunu saygılarımla arz ederim.
Hamiyet ŞAHİN
Hayvan Koruma Gönüllüsü
KOCAELİ

Haberin Devamı

‘Bana Yalan Söyleme’yi oku

BUGÜNLERDE yazdığı bir haberle Türkiye’yi sarsan Seymour Hersh, nasıl bir gazeteciydi, ilk atlatma haberini nerede yaptı, gazetecilik kariyerinin diğer büyük haberleri hangileriydi?
Agora Kitaplığı’nın açıklamasına göre, tüm bu soruların cevabını, John Pilger’ın derlediği ve ‘Araştırmacı Gazeteciliğin Şahikaları’ alt başlığıyla, 20. yüzyılın en çok yankılanan haber yazılarını derlediği ‘Bana Yalan Söyleme’ kitabında bulabilirsiniz.
Kitapta ayrıca şu ünlü gazeteci ve yazarların en ünlü haber ve yazılarının metinleri yer almaktadır: Martha Gelhorn, Wilfred Burchett, Edward R. Murrow, Jessica Mitford, James Cameron, John Pilger, Günter Walfraff, Brian Toohey, Max du Preez, Paul Foot, Robert Fisk, Seumas Milne, Amira Haas, Phillip Knightley, Eduardo Galeano, Anna Politkovskaya, Linda Melvern, Edward W. aid.agora@agorakitapligi.com

Haberin Devamı

Anadol: Kurultay istemek partiye zarar vermez


CHP’nin eski ‘ağır’ toplarından ve geçmiş dönem grup başkanvekili olan Kemal Anadol, ‘1mart2003’ haber sitesine seçimlerle ilgili değerlendirme yaparken “Ortada sıradan bir yenilgi yoktur. Bunun adı hizmettir” dedi.
“30 Mart 2014 yerel seçimlerinde CHP’nin aldığı sonuçları nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna özetle şu karşılığı verdi:
“Lime lime olmuş bir iktidar ve toplumun yarısını ötekileştirerek tahrik eden bir Başbakan...
CHP maalesef bunlardan yararlanamadı. Üstelik de çok kötü sonuçlar aldı.
Bakınız rakamlar yalan söylemez. Seçim sonuçlarına göre CHP 26 ilde %5’in, 11 ilde %10’un altında...Yani tam 37 ilde genel seçim barajını aşamamış.
Şu illerdeki CHP yüzdeleri can yakıyor:
Eldeki belediyelerin 84’ü kayıp Hatay ve Burdur’ almamıza karşın Antalya, Mersin, Ordu ve Artvin’i kaybettik.
Bu rakamların tercümesi şudur: Ortada sıradan bir yenilgi yoktur. Bunun adı hezimettir.”
Bunun bir çok nedeni vardır.
Bir değil birden fazla nedeni vardır.
Sayın Kılıçdaroğlu Genel Başkan seçildiği Kurultay’da her seçimde “ön seçim” sözü verdi.
Yerel seçim aday adayları umutla bunu beklediler olmadı. Gerekçe ne? Üyeler sağlıklı değilmiş.
Pekiyi ön seçim sözü verirken bu durum bilinmiyor muydu?
Genel Başkan seçileli dört yıl oldu. Dört yılda üyeleri sağlıklı hale getirememişseniz yarın Başbakan olduğunuzda ülkeyi nasıl yöneteceksiniz? Sormazlar mı?
O zaman ankete başvurulacağı ilan edildi. “Bir puan fazla alanın hakkı yenmeyecek” diye kesin ve kararlı konuşmalar yapıldı. Ama hiç ankete sokulmayan sürpriz isimlerin son anda aday yapıldığı görüldü. 3 Temmuz’da düğmeye basıldı ve iç mücadele taa Şubat’a kadar sürdü. Ankette çıkarız umuduyla aday adayları mevcut CHP’li Belediye Başkanlarını AKP’lilerden çok eleştirip partiyi yıprattılar.
Parti merkez organlarından çıkan adaylar sabaha karşı değiştirildi. Kısaca genel merkez yönetimi kendi koyduğu kuralları kendi çiğnemekten çekinmedi.
Bu yanlışlar örgütün ve aday adaylarının enerjisini seçimlerden önce tüketti.
Erdoğan’la boğuşan ve yayın yaşamlarını CHP’ye hakaretle geçiren ve Atatürk’e “deccal” diyen gerici gazete ve televizyonlar bu övgüleri baş köşede yayınlayarak “meşruiyet” sağlamaya çalıştılar.
CHP İlk kez bu yerel seçimlerde bir ‘Yerel Yönetim Programı” yayınlamadı.
Sadece “tape” stratejisi uygulandı. Mitinglerdeki konuşmalarda bu “tapeler” okundu.
Pekiyi seçimden sonra bu sonuçların tartışması olmayacak mı? Kurultay’ın toplanması gerekmez mi?
- Size bir örnek vermek isterim. Elimdeki belge Mart 2004 yerel seçimlerinden sonra 18 Mayıs 2004 tarihini taşıyor. CHP 2002 Genel seçimlerinde aldığı oyu, iki yıl sonra yapılan yerel seçimlere pek az bir farkla korumuştu. Ama bu sonucu beğenmeyen içlerinde İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu’nun da bulunduğu 30 CHP Milletvekili bildiri yayınladılar. Beş sayfalık bu bildirinin sonunda:
“...Ne var ki, CHP esas olarak yönetim yapısı ve anlayışından kaynaklanan nedenlerle, iyi etkin ve verimli biçimde yönetilememektedir. Bu nedenle harekete geçmeyi kaçınılmaz ve ertelenmez bir görev sayıyoruz” diyorlar ve ‘Olağanüstü seçimli kurultay’ istiyorlardı.
30 Mart seçimlerinde sonra Sayın Kılıçdaroğlu “Eskiden her seçim sonrasında Kurultay toplardık. Şimdi eski alışkanlıklardan vazgeçtik, Kurultay toplamayacağız” diyor ve yaklaşan Cumhurbaşkanı seçimleri nedeniyle Kurultayın bir yıl ertelenebileceğini söylüyor.
Galiba eski alışkanlıklarından vazgeçen CHP değil Sayın Kılıçdaroğlu...
Seçimlerden sonra Kurultay’da yapılacak tartışmalar partiye zarar vermez. Partinin en yetkili organında yetkili ve sorumlulardan hesap sormak ve değerlendirme yapmak çağdaşlığın gereğidir.”

İstanbul Belediye Meclis üyeleri belli oldu!
Değişen bir şey olmadı

İBB Belediye Meclisi’nde AK Parti 186, CHP 123 ve MHP de bir üyelik kazandı. Geçen dönem AKP’nin 177, CHp’nin 118, SHP ve MHP’nin de 6 üyesi vardı.
Bu arada, ilçe belediye başkanlığını kazanan partinin büyükşehir meclisine gönderdiği üye sayısının fazla olması dikkatlerden kaçmıyor. Büyükşehir Yasası’na göre; ilçe belediye başkanlığını kazanan parti, belediye başkanının yanı sıra 1 kontenjan üyeyi de meclise doğrudan gönderiyor. Geriye kalan üyelikler ise, partilerin aldıkları oya göre belirleniyor.
Öte yandan, oy oranları düşük olan diğer partiler ise, meclis üyeliklerinde baraja takıldı. MHP, geçerli oyların yüzde 10’unun baraj kabul edildiği seçimlerde sadece 2 üyelik kazanabildi. HDP ve Saadet Partisi ise büyükşehir meclisine üye gönderemedi.

NASIL SEÇİLİYOR

Hangi ilçenin kaç meclis üyesinin olacağı, nüfusa göre belirleniyor. Nüfusu 20 – 50 bin arası ilçeler 15 üye, 50 – 100 bin arası ilçeler 25 üye, 100 – 250 bin arası ilçeler 31, 250 – 500 bin arası ilçeler 37 üye ve 500 bin – 1 milyon arası ilçeler de 45 üyeden oluşuyor. İlçe meclis üyeliklerinin 5’de 1’i ise büyükşehir belediye meclisine gönderiliyor. İlçe belediye başkanı ve +1 kontenjan üye düşüldükten sonra kalan üyelikler, partilerin aldığı oya göre paylaşılıyor. Bu arada, meclis üyeliği seçilirken geçerli oyların yüzde 10’u da baraj kabul ediliyor. Barajı aşamayan partiler üyelik çıkaramıyor. Örneğin, geçerli oy sayısı 20 bin olan bir ilçede baraj 2 bin olarak belirleniyor.
Partilerin ilçe belediye meclis üyeliği seçimlerinde aldıkları oy yüzdeleri şöyle:
AK Parti: %44.96
CHP: %36.71
MHP: %7.41
HDP: %4.98
SP: %3.32
BBP: %1.05
İstanbul’un ilçelerinden büyükşehir meclisine gidecek üye sayıları ve partilere göre dağılım ise şöyle oluştu:
1- Üsküdar: 6 AK Parti, 4 CHP
2- Ümraniye: 8 AK Parti, 2 CHP
3- Sancaktepe: 6 AK Parti, 2 CHP
4- Çekmeköy: 5 AK Parti, 2 CHP
5- Beykoz: 5 AK Parti, 2 CHP
6- Şile: 3 AK Parti
7- Sultanbeyli: 8 AK Parti
8- Zeytinburnu: 6 AK Parti, 2 CHP
9- Kartal: 5 CHP, 3 AK Parti
10- Avcılar: 5 CHP, 3 AK Parti
11- Büyükçekmece: 5 CHP, 2 AK Parti
12- Silivri: 5 CHP, 2 AK Parti
13- Çatalca: 4 CHP, 2 AK parti
14- Beylikdüzü: 5 CHP, 2 AK Parti
15- Tuzla: 5 AK Parti, 2 CHP
16- Pendik: 8 AK Parti, 2 CHP
17- Maltepe: 6 CHP, 2 AK Parti
18- Beşiktaş: 7 CHP
19- Şişli: 6 CHP, 2 AK Parti
20- Bağcılar: 9 AK Parti, 1 CHP
21- Esenyurt: 7 AK Parti, 3 CHP
22- Bahçelievler: 7 AK Parti, 3 CHP
23- Bakırköy: 6 CHP, 1 AK Parti
24- Bayrampaşa: 6 AK Parti, 2 CHP
25- Güngören: 6 AK Parti, 2 CHP
26- Küçükçekmece: 7 AK Parti, 3 CHP
27- Esenler: 8 AK Parti
28- Kadıköy: 9 CHP, 1 AK Parti
29- Ataşehir: 5 CHP, 3 AK Parti
30- Adalar: 3 CHP, 1 AK Parti
31- Gaziosmanpaşa: 7 AK Parti, 1 CHP
32- Kağıthane: 6 AK Parti, 2 CHP
33- Sarıyer: 6 CHP, 2 AK Parti
34- Arnavutköy: 6 AK Parti, 1 MHP
35- Beyloğlu: 5 AK Parti, 2 CHP
36- Başakşehir: 6 AK Parti, 2 CHP
37- Fatih: 6 AK Parti, 2 CHP
38- Eyüp: 6 AK Parti, 2 CHP
39- Sultangazi: 9 AK Parti, 1 CHP


Yazarın Tüm Yazıları