Puro yakarken çıra yakmak

Tufan TÜRENÇ

CHP'nin kurmaylarından ekonomi profesörü Onur Kumbaracıbaşı, Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Güneş Taner'e ateş püskürüyor.

‘‘Ekonomiyi yönetmek, puro yakmaya benzemez. Puro yakarak ekonomi filan yönetilmez'' diyor.

Kumbaracıbaşı'nın sesi ateş gibi ortalığı kasıp kavuruyor:

‘‘Sen puronu yakıyorsun, ama milletin de çırası yanıyor. Böyle giderse biz buna ağır eleştiriler getiririz. Böyle şey olmaz. Bunlar işin kolayına gidiyor.''

Onur Bey şöyle diyor:

‘‘Zam yaparak ekonomiyi babam da yönetir. Güneş Taner, hocasından öğrendiğini uyguluyor, ama halkın buna dayanacak gücü yok. Onun için hükümet oturup doğru dürüst önlemler alsın.''

Güneş Taner'in hocasının rahmetli Turgut Özal olduğunu söylemeye gerek yok tabii.

Kumbaracıbaşı'na göre CHP aslında bu hükümet için büyük şans.

‘‘Bakın'' diyor, ‘‘Zaten biz bastırmasak 8 yıl zor çıkardı. Fena mı oldu? Onun için hükümet bizim kıymetimizi bilsin. Biz hep doğruları yaptırıyoruz. Biz bu hükümetin vicdanıyız.''

* * *

Onur Bey haksız değil, ama aslında Türkiye'nin canına Hoca'nın hayali paketleri okudu.

Hani ekonomi profesörü hanımla yan yana oturup açıkladıkları paketler vardı ya, işte onlar...

Profesör Başbakan'ın ‘‘Gökten 10 milyar, havadan 10 milyar, sudan 10 milyar gelecek, dertler bitecek inşallah'' palavralarını Tansu Hanım da hep kafasıyla onaylamıştı.

Üstelik gelecek bu milyarlar Törkiş Lira da değil, hepsi çil çil yemyeşil Amerikan Dolarları'ydı.

Ama günler geçti, aylar geçti, ne gökten, ne havadan, ne de sudan bir tek sent bile gelmedi.

Bu arada Hoca uyanık olduğu için darphane'yi 24 saat çalıştırıp trilyonlarca lira bastı. Sonra da onları sakallıya, sarıklıya dağıttı.

Deniz bitince ve Milli Güvenlik Kurulu kararlarının süresi dolunca Tansu Hanım'ın önerisinin üzerine atlayıverdi.

Gitti istifasını Demirel'e takdim etti.

Refahyol'un yerine kurulan hükümet de ülkeye nefes aldırmak için çaresiz zamlara sarılmak zorunda kaldı.

Bu konuda ekonomiyi yürüten Güneş Taner'in biraz ölçüyü kaçırdığına dair görüşler var.

Gerçekten de ekonomiyi ‘‘ince ayar''la götüreceğini söyleyen Taner, işe buldozer gibi girdi, ortalığı tarumar etti.

Güneş Bey'in haberi olsun, CHP ekimde bombardımanı başlatacak.

* * *

Peki, iş çevreleri ne düşünüyorlar acaba?

Büyük bir işadamının değerlendirmesi şöyle:

‘‘Bu zamların yapılması gerekirdi. Yoksa enflasyonu tutamazdınız. Ekonomide dengeleri sağlamak zorundasınız. Bunun için yapılması doğaldır. Herkes bunu anlayışla karşılamalıdır.''

Bu işadamı, yaklaşımının gerekçesini de şöyle açıklıyor:

‘‘Bakın, Türkiye'de milli gelirin yüzde 80'ini nüfusun yüzde 20'si alıyor. Bu da 15 milyon eder. Bu zamlardan yüzde 90 onlar etkileniyor.''

Tabii, zamlar hiçbir zaman savunulmaz, ama bu işadamına göre dar gelirli halk bu fiyat artışlarından çok fazla etkilenmiyor.

Şöyle diyor:

‘‘Milli gelirin yüzde 80'ini alanlar niye benzini Avrupa'dan daha ucuza kullansın? Niçin Amerikan sigarasını daha ucuza içsin? Bunları kullanacaksa parasını ödesin.''

İki görüş böyle... Gelin çıkın işin içinden.

Halk bilse ki bu zamlardan sonra Türkiye düzlüğe çıkacak, o zaman seve seve bunun ceremesini çeker.

Ama her seferinde dönüyor, dolaşıyor kabak hep halkın başına patlıyor.

Yani zengin arabasını dağdan aşırıyor, yoksul düz ovada yolunu şaşırıyor.

Nedense hep puro yakarken, halkın da çırası yakılıyor.