Psikolojisi iyi olan kazandı

İNİŞLİ çıkışlı bir Grand Slam finalini izledik. Justine Henin’in 20 aylık bir aradan sonra puansız ve kontenjan ile girdiği Avustralya Açık’ta finale kadar yükselmesi büyük başarı.

Şampiyonluk maçının başında doğal olarak iki tenisçi Serena da Henin de, heyecanlarını kontrol etmekte zorlandı. Justine ise bilhassa birinci sette omuzlarında olan baskıdan bir türlü kurtulamadı. Bu duygusallık onun tenisini de olumsuz etkiledi. Bir türlü ritmini bulamayan Henin, birinci seti kaybetti.
Duygular ön planda
Herkesin bu maçı Serena alır dediği anda, ikinci sette farklı, yorgun, bitkin görünümlü bir Serena vardı. Ve ikinci sette Henin oynaması gereken tenisini oynadı. İkinci seti kazanan Henin, bu motivasyonla üçüncü setin ilk gamelerini Serena’yla kafa kafaya oynadı.
Fakat yine duygular ön plandaydı. Ve bilhassa birinci servis yüzdesi çok düşüktü. Görüldü ki Belçikalı tenisçi, finali bitirecek bir psikoloji içinde değildi.
İsteğini kabul ettirdi
Bunu fark eden Serena, Henin’in ikinci servisine baskılı bir oyun kurarak tekrar maçın hakimiyetini aldı. Ve beşinci kez Avustralya Açık’ı kazandı. Bayanlarda dünyanın 1 numarası, turnuva başladığından itibaren sergilediği oyun, konsantrasyon ve istekle ‘Ben 5. kez Avustralya Açık’ı istiyorum’ sinyalini tüm rakiplerine göstermişti.
Yazarın Tüm Yazıları