Plan hazır sonuç belirsiz

Avrupa Birliği ile Türkiye arasında yürütülen görüşmeler sonunda yeniden canlandırılmasına karar verilen üyelik sürecinde atılacak teknik adımlar belli olsa da varılacak sonuç belirsizliğini koruyor.

Haberin Devamı

Brüksel’de teknik alanda çalışmalara şimdiden başlandı. AB kanadının atacağı ilk adım 17 numaralı ekonomik ve parasal politika başlığının açılmasını sağlayacak hazırlıkların tamamlanması olacak. Bu başlığın açılmasına yönelik girişimler yeni değil. Bu başlık daha önce Fransa tarafından bloke ediliyordu. Şimdi ise herhangi bir blokaj söz konusu değil. Son dönemde yayımlanan AB belgelerinde bu başlığın açılmasının yararlı olacağına yönelik güçlü vurgular yer aldı ancak Türkiye’deki olumsuz gelişmelerin de etkisiyle bu konuda ilerleme sağlanamadı.

Gelinen aşamada Türkiye bu başlığın mümkün olan en kısa zamanda açılmasını istiyor. AB Komisyonu’nun hedefi de bu başlığın yılsonundan önce açılması. Başlığın Lüksemburg Dönem Başkanlığı sona ermeden açılması konusunda “normalde” üye ülkeler arasında da sorun çıkması beklenmiyor.

Haberin Devamı

AB Komisyonu’nun belirlediği yol haritası çerçevesinde 2016’nın ilk çeyreği de oldukça hareketli geçecek. 23. (yargı ve temel haklar) ve 24. (adalet, özgürlük ve güvenlik) başlıklara ilişkin tarama raporlarını güncelleyecek olan AB Komisyonu, Türkiye’nin yıllardır beklediği ve ısrarla talep ettiği açılış kriterlerini de resmen açıklayacak.

Enerji (15) başlığına ilişkin güncellenmiş rapor hazırlayacak olan AB Komisyonu, eğitim ve kültür (26) başlığının açılmasına yönelik önerisini de güncelleyerek yinelemeyi planlıyor.

Bu dört başlığın ortak özelliği Kıbrıs Rum Kesimi’nin blokajında olması. Dört başlıkta da adımların yoğunlaştırılacağı dönemin Kıbrıs sorunun çözümü için yürütülen müzakerelerde kritik önem taşıyan bir dönemde atılacak olması da tesadüf değil.

Komisyon teknik alanda yapıcı bir yaklaşımla ilerleme sağlama çabası içinde olsa da müzakere sürecinin canlandırılıp canlandırılmayacağı üye ülkelerin ve özellikle de Rum Kesimi’nin tutumuna bağlı olacak.

Haberin Devamı

Türkiye ile AB arasındaki ilişkilerin en önemli eksiklerinden biri güven. 2005’ten bu yana süren müzakere sürecinde güvensizlik, samimiyetsizlik ve siyasi irade yoksunluğu tavan yapmış durumda. Bu on yıllık dönemde “müzakereleri canlandırma” kararı ilk kez alınmıyor. Bundan öncekiler hüsranla sonuçlandı.

Bu sefer farklı bir sonuç alınabilmesi tarafların birbiriyle ilişkili çok sayıda konuda karşılıklı kabul edilebilecek adımlar atmasına bağlı. Bunun yapılmaması halinde Brüksel-Ankara hattındaki ilişkilerin hüsran hanesine kaçınılmaz olarak bir çentik daha atılacak.

Yazarın Tüm Yazıları