Pilotlar doğru yolcular yanlış

Uğur CEBECİ
Haberin Devamı

Son yaşanan uçak kaçırma olayında, alışık olmadığımız yöntemler denendi. Bir şans eseri, facia yaşanmadı ve yolcular kahraman ilan edildi.

Diyarbakır Havalimanı, bir operasyon için belki de Türkiye'nin en tecrübeli yeriydi. Uçağı kaçıran hava korsanı, Tahran'a gitmek isterken özel timin kucağına düştü.

Uçağın mesul kaptan pilotunun eşi ile hava korsanı konuşturuldu. Bu konuşmadan, korsanın davranışı, kararlılığı saptanmaya çalışıldı.

Operasyon yapacak özel ekip, inanılmaz planları çeşitli senaryolarla hayata geçirmeye hazırlandı. Bir uçağın, içine girmek için kapısından başka yerler de vardı. Her şey değerlendirildi. Hava korsanının istediği basit şeyler, içeri ile ilişkiyi güçlendirmek için hemen verildi. Ama ona, ısrarla istediği yakıt, başka bir uçak vs. konusunda hiç taviz verilmedi.

Uçağın mesul kaptan pilotu ve ikinci pilotu, tek kelimeyle uluslararası kuralları uyguladılar. Hiç bir müdahalede bulunmadılar. İşi uzmanlarına bıraktılar. Onlardan gelecek işaretleri beklediler. Kabin ekibi son derece tecrübeli bir davranış sergiledi. Sakin, paniksiz, oyunun ve şirketin kurallarını uyguladılar.

* * *

Hava korsanı dengesiz görünüyordu. Elindeki oyuncak ayının içinde barut olmadığı sanılıyordu. Çiviler falan da yoktu. Metal bir şey olmadığı için iyi korunan Adana Şakirpaşa Havalimanı'nda X-ray kontrolünden rahatça geçip uçağa gitmişti. Dengesiz davranışlarla, profesyonel davranışları birlikte sergiliyordu. Ama o ne yapacağı meçhul bir kişiydi. Uçakta, bir ya da birkaç yandaşı olup olmadığı, apron üzerinde bir kişiden silah ya da patlayıcı alıp almadığı bilinmiyordu.

Önce, öndeki bir yolcu üzerine atladı. Sonra iki kişi daha. Kafasına vurdular. Üzerine çullandılar. Ve hava korsanını tesirsiz hale getirdiler. Bütün kuralları altüst ettiler. Tesadüfen oluşmamış bir felaketin içinden sıyrılıp kahraman ilan edildiler.

Her şey tam tersi de olabilirdi. O pandanın içinde X-ray sistemlerinin belirleyemediği türden bir patlayıcı, yanıcı bir madde vs. olsaydı... Korsan, üzerine atlanıldığında ağzında sürekli yanan sigarasını fitile dokundurup ateşleseydi... Acaba nasıl bir facia olurdu?

Felaket tellallığı yapmak istemiyorum. Ama uçağın içindeki bir patlama, ya da koridoru saran alevler, kapıları kapalı bu metal kutuda çok sayıda insanın kavrularak, parçalanarak ölümüne yol açardı. Biraz zaman harcanarak ikna ile çözülebilecek sorun felaketle noktalanırdı.

Benzer olay, daha önce de yaşandı. Yine şans eseri facia yaşanmadı.

Uluslararası kurallar, hava korsanlarına yolcuların da müdahalesini yasaklar. Yolculara düşen görev, sadece güvenlik ekiplerini izlemektir. Onlardan bir yardım isteği geldiğinde harekete geçmektir.

Ortaya fırlayıp, her fırsatta bir hava korsanını tesirsiz hale getirmek için bir yarış başlarsa, iki kez talihli sonuçlanan olayların benzeri inanılmaz bir facia ile bitebilir. Hem kahraman adayları, hem de diğer yolcular gereksiz bir cesareti, yaşamları ile öderler.













Yazarın Tüm Yazıları