Özel sektör dış borcu için bir de vergi ödeyecek

TÜRKİYE’nin 2002 yılında 130 milyar dolar olan, toplam dış borcu, yüzde 74 artışla, 2007’nin ikinci yarısında 226 milyar dolara ulaştı. Bunun 139 milyar doları yani yaklaşık yüzde 60’ı özel sektöre ait.

Özel sektör dış borçlarının 37 milyar doları, kısa vadeli borçlar. Kısa vadeli borçların, toplam dış borçlara oranı yüzde 18. Bu oran, yüzde 25’lik tehlike sınırının şimdilik altında.

2002 yılında; 92 milyar dolar olan iç borçlarımız 221 milyar dolara (258 milyar YTL’ye), 222 milyar dolar olan iç ve dış borçlarımızın toplamı da yüzde 101 artışla 447 milyar dolara ulaştı.

Hemen belirtelim, 2002 yılında 180 milyar dolar olan GSMH, dolardaki gerilemenin de etkisiyle 410 milyar dolara ulaştı. Bu nedenle, borçların sadece tutar itibariyle değil, GSMH’ye oranı yönüyle de kıyaslanmasında yarar var. Borçların dağılımı, tabloda gösterilmiştir.

DIŞ BORÇ VERGİSİ

Bu arada, ilginç bir gelişme var.

Özel sektör, dış borçları nedeniyle, Kasım ayında, "Geçici Kurumlar vergisi" olarak, yüklü bir vergi ödeyecek.

Bunu okuyunca "Bir yanlışlık olmasın. Zaten borçlu durumdalar. Dış borcun da vergisi mi olur?" diye soracağınızı tahmin ediyorum.

Evet, dış borcun da vergisi var.

Bu vergi "Nasreddin Hoca’nın Kazan Doğurdu" fıkrası gibi bir vergi./images/100/0x0/55ea861ff018fbb8f8859582

Birkaç yıl öncesine kadar, dolar ya da euro yükseldikçe, dış borcu olan şirketler, bu yükselmeden kaynaklanan "kur farkını", defterlerine gider ya da maliyet unsuru olarak yazıyorlardı.

Son birkaç yıldır, "şemsiye tersine döndü".

Dolar veya euronun, YTL karşısındaki değeri düştükçe, bundan kaynaklanan kur farkının, defterlere "gelir" olarak, kaydedilmesi gerekiyor. Gelir kaydedilince, kuşkusuz kazanç artacak. Kazanç artınca da daha çok vergi ödenecek.

BİR ÖRNEK

1 Temmuz 2007’de, dolar kuru 1.30 YTL, 30 Eylül 2007’de de 1.20 YTL idi.

Buna göre, 10 milyon dolar borcu olan bir şirketin, 13 milyon YTL olan borcu, eylül ayı sonundaki kur itibariyle, 12 milyon YTL’ye düşmüş oluyor.

Bu durumda, örneğimizdeki şirket, kur gerilemesi nedeniyle, 1 milyon YTL kazanç sağlamış gözükecek. Şirket, zararlı durumda değilse, bu kazancının, Geçici Kurumlar Vergisini de ödeyecek.

Sadece üç aylık dönem (Temmuz-Ağustos) için, kur gerilemesi nedeniyle, 139 milyar dolarlık dış borçtan doğan, "kur farkı geliri" 13.9 milyar YTL.

Demek ki, şirketlerin önümüzdeki kasım ayında beyan edecekleri kazanç, kur farkından dolayı (zararlı işletmeleri ve dövizli alacakları da düşündüğümüzde) 10 milyar YTL civarında artacak gibi gözüküyor.

Özetle, özel sektör, dış borcundan dolayı, önümüzdeki kasım ayında, kur gerilemesi nedeniyle vergi ödeyecek. Kuşkusuz, döviz cinsinden iç borcu olan firmalar da...
Yazarın Tüm Yazıları