Osmanlı Devleti ne zaman kuruldu?

Ayşen GÜR
Haberin Devamı

Geçen hafta Hamdi Can Tuncer'in Toplumsal Tarih Dergisi'nde yayımladığı bir yazıdan söz etmiştim. Tuncer, 1915'den kalma bir tiyatro broşürü bulmuştu. Broşürden anlaşılıyordu ki, o yıl, Osmanlılar, kuruluşlarının 667'nci yıldönümünü kutlamışlardı.

Prof. Dr. Nejat Göyünç, bunun üzerine bir yazı faksladı. Ünlü tarihçi, kuruluş tartışmasına ilişkin şu bilgileri iletiyor:

Bu devletin kuruluşu sayılan olay, Osman Gazi'nin Karacahisar'ı fethi ve orada kendi adına hutbe okunması. (Bir Müslüman hükümdar için adına hutbe okunması, egemenliğini belirten en önemli sembol.) Olayın tarihi hicri 699, yani miladi 1299. Bu duruma göre Osmanlı Devleti kurulalı 700 yıl olmuş.

Ancak Nejat Göyünç, kuruluşun sembolü sayılan bir başka olayı daha hatırlatıyor: Osmanlıların Yalova yakınlarında kazandığı Koyunhisar savaşı. Tarih 27 Temmuz 1301. Bu zafer üzerine, o sıralar Anadolu'da ismen de olsa egemenliğini sürdüren Selçuklu Sultanı, Osman Gazi'ye hil'at (elbise), sancak, at ve kös (davul) göndermiş. (Bunlar da bir Müslüman bey için bağlı olduğu sultandan gelen önemli işaretler.)

Halil İnalcık da ‘‘The Ottoman Empire: The Classical Age’’ adlı ünlü eserinde Osman Gazi'nin Koyunhisar muharebesi ile bağımsızlığını kazandığını belirtiyormuş.

Bu geleneği kabul edersek o zaman bu yıl Osmanlı Devleti'nin kuruluşunun 700'üncü değil, 698'inci yıldönümü.

Tabii bu durum, Hamdi Can Tuncer'in bulduğu 1915 tarihli tiyatro broşürünün tuhaflığını ortadan kaldırmıyor. Çünkü broşür, o yıl İstanbul'da Osmanlı Devleti'nin 667'nci yıldönümünün kutlandığını, devletin başlangıcı, yani Karacahisar'ın alınışı olarak da yanlış bir tarihin (hicri 667, miladi 1268) temel kabul edildiğini gösteriyor.

Osmanlılar 1915'te tarih dersini iyi çalışmıyorlarmış!

Burgazadalılar sahip çıkıyor

Burgazada’dan okurlarımız yazıyor: Halkın yürüyüş yaptığı temiz sahil şeridinde sahile kazık çakılarak beton dökülüyor, bir dükkan inşa ediliyor. Okurlarımıza göre, Adalar Belediye Başkanı Coşkun Özden, buna izin vermiş!

Burgazada sakinleri şöyle yazıyor:

‘‘Geçenlerde Hürriyet Gazetesinin İstanbul ekinde 'Kamu malına kamu sahip çıkmazsa' başlıklı yazınızı okuduk. Belediyelerin milyonlarca lira döküp yaptırdıkları alanları gereği gibi koruyamadıklarını, yöre sakinlerinin kullandıkları bu alanları korumaları gerektiği üzerinde duruyorsunuz... Sayın Başkana bir Belediye Başkanı ve bir kamu görevlisi olarak kamu malına sahip çıkması hususunu hatırlatacağınızı ümid ediyoruz...’’

Bizzat Burgazadalıların çektiği bu gecekondu dükkanın resmini bugün arkadaşımız Nilgün Gedikoğlu köşesinde yayımlıyor. (Sayfa 10.)

Belediye Başkanı'nın ne yapacağını merakla bekliyoruz.

Yazarın Tüm Yazıları