Oscar’ı tarih mi teknoloji mi kazanır?

Önümüzdeki pazar Oscar gecesi... Ödüllerle ilgili tahminleri yazma vakti geldi.

Haberin Devamı

En İyi Film dalında yarış “Yerçekimi” (Gravity) ve “12 Yıllık Esaret” (12 Years a Slave) arasında geçecek gibi.
Geçmiş yıllara bakıldığında “Avatar”a karşı “The Hurt Locker”, “Hugo”ya karşı “The Artist” ve “Life of Pi”ye karşı “Argo” örneklerinde gördüğümüz “Tarih mi, teknoloji mi?” sorusunu hep “tarih” olarak yanıtladı Akademi üyeleri.
Tahminim, bu yıl da gelenek değişmeyecek ve köleliği merkezine alan “12 Yıllık Esaret”, tarihsel gerçekleri çarpıttığı eleştirilerine rağmen Oscar heykelciğini evine götürecek.
En İyi Yönetmen ödülünde ise tersi bir durum söz konusu olabilir.
Steve McQueen’in “12 Yıllık Esaret” filminde yer yer duygu sömürüsüne başvurduğunu düşünüyorum.
Bu dalda gönlüm “Yerçekimi” filmi ile müthiş bir uzay kurgulayan ve izleyiciyi oradaymış gibi hissettiren Alfonso Cuarón’dan yana.
Oyuncu ödülleri, En İyi Kadın Oyuncu dalındaki ateşli tartışma ve ucundaki çocuk tacizi suçlamaları da perşembeye bu köşede olacak.

Haberin Devamı

Yasak Aşk’a salon yok

Sıra dışı bir film. Kimilerine göre hayli ahlaksız. Tu kaka yani.
“Spoiler” uyarısı yaparak yazayım devamını.
Yaşça büyük kadın-ergen erkek aşkı ve en iyi arkadaşının oğluyla ilişkiye giren kadınlar.
Bunlar eş değil, oğullarını değiştiriyorlar!
Toplum ve ahlak kurallarına aykırı sayılabilecek, ağır, sıra dışı, cesaret isteyen bir konuyu ele alan çarpıcı ve zorlayıcı bir film olan “Yasak Aşk” (Two Mothers), Doris Lessing’in romanından, yönetmen Anne Fontaine tarafından beyazperdeye aktarıldı.
Başrollerde Naomi Watts ve Robin Wright var.
Ve tahmin edin kaç salonda gösteriliyor?
Sadece Beyoğlu Pera ve Kadıköy Moda sinemalarında!
Buna da şükretmek lazım belki de!

Bir hakaret olarak köpek

CNN Türk’te “Başka Şeyler” programında AKP’nin seçim şarkısı ‘Dombra’ ile ilgili konuşan Uğur Işılak, sövmek istediği insanlar için “köpekleşiyorlar” dedi.
Hızını alamadı, bir sonraki cümlesinde “itlik yapmasınlar” diye de ekledi.
Önüne gelen, hakaret etmek istediğinde hayvanları, özellikle de köpekleri kullanıyor.
Bilmiyor mu acaba bu hayvanların hepsinin bazı insanların aksine ne kadar dost canlısı, akıllı, vefakar, dürüst, samimi ve sadık olduklarını!
Hakaret olarak kullanılabilecek hiçbir özellik barındırmadıklarını!
Benim evimde dört ayaklı iki oğlum, bir de kızım var ve onların tür adlarının hakaret olarak kullanılmasından nefret ediyorum.
İnsanı da köpeği de iyi tanıyorum ve keşke insanlar köpekler kadar iyi olabilse diyorum.

Haberin Devamı

Havanın daima güneşli olduğu yer

Bir insan Amerika’dan sıkılıp mutluluğu İrlanda’da bulabilir mi!
Evet, olabiliyormuş.
Kenan Ece, sohbet sırasında İrlanda’daki yaşamını Amerika’ya tercih ettiğini söyledi.
“Nasıl yani!” dedim doğal olarak.
“Pub’da hava her zaman güneşlidir” dediğinde anladım durumu.
Sadece İrlanda değil, dünyanın dört bir yanına dağılan ve müthiş rağbet gören Irish pub kültüründen konuştuk biraz.
Burada en çok Kadıköy’deki Karga’da alıyormuş aynı keyfi, “İçeride olsan, dışarıyı unutsan, orası Dublin’de bir yer olabilir” diyor.
Beyoğlu’ndaki U2 ve Taksim’deki James Joyce da benim arkadaşlardan aldığım tavsiyelerle yazıldı buraya.
Bu hafta hazır hava yağmurluyken güneşi açtırmak için denenebilirler.

Yazarın Tüm Yazıları