Orta yaş tuzakları

Orta yaşlarla birlikte bazı problemler yalnızca kapınızı değil hayatınızın bir kısmını da çalabilir!

Orta yaşlara "merhaba" dediğinizde hipertansiyon, kolesterol yüksekliği, şeker hastalığı gibi sorunlarla karşılaşma ihtimaliniz yükselir. Bunun birçok nedeni var: Yaşlanan bedenin, genetik ve metabolik sorunlara karşı direncinin azalması, vücudun hormonlarını kaybetmeye başlaması, bağışıklık sisteminin zayıflaması, yağ dokusunun artmaya başlaması ve her şeyden önemlisi bedenin yapım sürecinden çıkıp yıkım dönemine girmesi yani vücudun yaşlanmaya başlaması.

Orta yaşlarla birlikte eskisinden daha az hareket etmeniz, daha yüksek kalorili besinler yemeniz de bunda önemli rol oynar. Ahmet Özhan’ın yaşam tarzını değerlendirmeye kolesterol ve tansiyon yüksekliğinden başlamamız gerekiyor. Bu sorunların ikisi de orta yaşlarla birlikte sıklaşıyor.

NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ

Sorunun ilk yanıtı, bu ikilinin damar yaşlanmasını hızlandıran en önemli oyuncular olmaları. Yaşlanma hızının temel belirleyicisi "damar yaşı"dır. Damarlar yaşlandıkça hücreleriniz, doku ve organlarınız da yaşlanır. Bunun nedeni, damarların hücre, doku ve organları besleyen birer otoyol işlevi görmesi. Besinler, oksijen ve vücudun ürettiği birçok madde hücre ve dokulara damarlarla taşınır. Oluşan üretim artıkları, toksik maddeler de yine damarlarla bu bölgelerden uzaklaştırılır.

Kolesterol yüksekliği ve hipertansiyon sorununuz varsa "çifte kavrulmuş" bir sorunla karşı karşıyasınız! Kolesterol fazlalılığı bulunanlarda damarların sertleşmesi veya kolesterol yüklü plaklarla daralıp tıkanması olasılığı yüksektir. Hipertansiyon pek çok nedenle bu süreçleri hızlandırır. Kolesterol fazlalılığı nedeniyle erken yaşta damarları sertleşip kalınlaşan veya daralıp tıkanan insanlarda hipertansiyon ile karşılaşma riski de artar.

Kolesterol yüksekliği ve hipertansiyon ile hız kazanan damarsal problemler saçınızdan parmak ucunuza kadar her yerinizi etkiler ama özellikle iki organın riski en yüksek seviyededir: Kalp ve beyin!

BİLGE "YETİŞKİNLİK" ÖRNEĞİ

Ahmet Özhan’ın yukarıda anlattığım kolesterol ve tansiyon yüksekliği hikayesinin olumsuz sonuçları hakkında yeteri kadar fikir sahibi olduğundan eminim. Aile mirasının da bu iki problemle yüklü olması tam bir şanssızlık. Genetik miras notunun düşük olduğunu (7) hemen belirtelim.

Sigara ve alkolden uzak durması son derece doğru. Bu seçimleri iyi yaşam tarzı yaklaşımları. Yaşam tarzı seçimleri bakımından ona iyi bir not vermek gerek: 9. Notunu yüksek tutmamın bir diğer nedeni de Ahmet Bey’in hayatını derinden etkileyecek seçimleri çok genç yaşlarda yapmayı becermesinden kaynaklanıyor.

Ahmet Bey yaşam tarzı değişikliklerini planlarken hayatın "tatlı bir huzur almak" olduğunu iyi kavramış. Geçirdiği değişimler ona geçici mutluluktan çok, kalıcı bir huzur yolculuğuna çıkarmış. Ruhlu biri olmanın, erdemli, zarif, bilge bir yetişkine dönüşmesinin sanat alanındaki en iyi temsilcilerinden biri olduğunu düşündüğüm Ahmet Özhan’a ruh-beden ilişkisi bakımından pekiyi not veriyorum: 9

Ahmet Bey’in uykusuzluk sorunu önemli bir problemi olmalı. İyi bir uyku bedeni ve ruhu dinlendirmede o kadar önemli etkilere sahip ki bunu araştırmalarla ifade etmek olanaksız.

Ben, uykuyu biraz da "dünyadan elini ayağını çekmek, kısa bir süre başka alemlere gidip dönmek" gibi düşünürüm. O gidişlerin, ayrılışların bizi dinlendirdiğini, günlük yaşamın oluşturduğu çizikleri, yaraları iyileştirdiğine, tedavi ettiğine inanırım. Bu yenilenmeler ertesi güne daha pozitif, keyifli, huzurlu, yapıcı, hoşgörülü ve affedici olarak başlamamızı sağladığından hiç şüphe etmem! Ahmet Bey’in uyku kalitesi bakımından aldığı not ne yazık ki iyi değil: 6

BİRAZ DAHA AKTİF OLMALI

Her gün açık havada yürümesi, aktif ve hareketli bir yaşam sürmesi önemli bir avantajı. Ayakta durmanın bile kilo kontrolünü kolaylaştırdığını gösteren yeni bir araştırma henüz bir hafta önce yayınlandı. Bu araştırmaya göre günlük aktivitesini masasında oturarak değil de ofisinde ayakta durarak, dolaşarak, hareket ederek, yani günlük işlerini ayakta sürdürerek yaşayanlar kilolarını daha kolay kontrol ediyor. Bu kişilerde yağ metabolizmasının, aktif bir rolü olan "lipaz" isimli enzimin daha güçlü çalıştığı anlaşıldı. Ahmet Bey’in de zaten pek kilo sorunu olmamış. Bu iki nokta için de iyi bir notu hak ediyor: 8

Ahmet Özhan’ın stres yönetiminde ciddi bir problem yaşadığını düşünmüyorum. Sosyal ilişkilerinin iyi olması, işini keyifle yapmasının yanında kendiyle barışık, beklentilerini doğru planlamış, kalıcı sonuçlara odaklanmış, beden ve ruhun bütünlüğüne inanmış biri olarak, stres yönetimi açısında da başarılı olması pek şaşırtıcı değil diye düşünüyorum: 9

Beslenme alışkanlıklarına ve besin seçimlerini okuyunca siz de iyi bir not vermemi isteyeceksiniz. Ahmet Bey’in hoşuma giden bir deyimi de "ölçü" kavramını beslenme biçimi ve besin tüketiminde de kullanması. Ölçü aslında iyi bir hayatın "olmazsa olmaz"larından. Hayat sadece yiyecekle içecekle değil, her konuda "ifrat-tefrit" dengesine göre planlıdır. Her ikisinden de kaçınmak, hayatı iyileştirmenin, yaşam kalitesini yükseltmenin önemli bir kuralı. Beslenme notu: 8

Ahmet Özhan’a sağlığını daha iyi hissedeceği "çok iyiyim" diyebileceği, huzuru, coşkusu, keyfi, üretimi bol bir hayat diliyorum.


BEYİN DAMARLARI DARALINCA NELER OLUYOR?

Eğer kolesterolünüz ve kan basıncınız yüksekse bu durum beyniniz için de risk oluşturur. Beynin muhtelif bölümlerini besleyen damarlardaki sertliğe bağlı değişikliklerin iki kötü sonucu var: Tıkanma veya kanama. Yavaş yavaş ilerleyen damar duvarı kalınlaşması ve plaklarla damar içinin daralıp tıkanması, beyin dokusunda beslenme bozukluklarına yol açıyor. Beslenme bozukluklarının başlangıç işareti bellek problemleri, uyku eğilimleri, odaklanma güçlükleri, öğrenme zorlukları veya huy değişiklikleridir. Bu belirtilere başkaları da eklenebilir. Eğer zamanında önlem alınmazsa damar tamamen tıkanır ve beynin belirli bir bölümü kanlanmadan yani oksijenden, besin maddelerinden mahrum kalır. Sonuç tıkanmanın yerine göre değişen boyutlarda bir felç-inme tablosudur.


KALBİNİZ BİR KAS-DAMAR YUMAĞI

Bir damar ve kas yumağı şeklinde çalışan kalp dokusu kadar damarsal yapısı yoğun organ az. Her gün yüz binlerce defa kasılan ve neredeyse tonlarca ağırlığı kaldırmaya eşdeğer iş yapan kalp dokusunun oksijene ihtiyacı çok fazladır. Kalp damarlarında meydana gelen daralma ve tıkanmalar sonucunda kalp dokusu yeteri kadar oksijen ve besin maddesi bulamazsa önce bağırıp çağırmaya sonrada kriz yaratmaya başlar. Kalbin bağırıp çağırmaları, yani oksijen yetersizliğine bağlı göğüs ağrıları başlangıçta ağır bedensel aktivitelerle ortaya çıkarken daha sonra istirahatta bile tekrarlamaya başlar. Damarlardaki daralma kritik hududa ulaşınca kalbiniz ağlayıp sızlamanın bir işe yaramayacağını anlar ve kalp krizi ortaya çıkar.

İSKEMİK ATAKLARA DİKKAT!

Özellikle hipertansiyon sorunu çekenlerde damar sertliği yalnızca damar tıkanıklığına değil, sert, gevrek ve dirençsiz damar duvarının çatlamasına ve beyin kanamasına da yol açabiliyor. Beyin kanamalarının sonuçları da tıkanmalara bağlı felçlerden farklı değil. Tıkanmayı vücut bazen kendiliğinden ortadan kaldırabiliyor. Bu duruma "geçici iskemik ataklar" deniyor. Kısa süreli bir bellek kaybı, konuşma ve bilinçte karmaşıklaşma, denge bozukluğu, geçici baygınlık, kısa sürede düzelen güç kayıpları bu atakların işaretleri. Anlatmak istediğimiz şu: Eğer kolesterolü veya tansiyonu yüksek biriyseniz ve hele bu iki riski birlikte taşıyorsanız sağlığınıza daha fazla önem vermelisiniz. Doktorunuzun tedavi planlarına ve önerilen yaşam tarzı değişikliklerine harfiyen uymalısınız. İlaçlarınızı düzenli kullanmalı, kontrollerinizi zamanında yaptırmalı, kilonuza, uykunuza, stres seviyenize, aktivitenize dikkat etmeli ve elinize aldığınız her yemek tabağını sorgulamalısınız.

NASIL YAŞIYORSUNUZ?

Ahmet Özhan (57)

Ses sanatçısı

Sağlığımın çok iyi olduğunu söyleyemem. Çünkü bazı sorunlar yaşıyorum: Örneğin kolesterolüm yüksek. Yüksek tansiyonum var. Bunlara bağlı olarak da kalp sorunları çekiyorum. Yüksek tansiyon için atacant plus alıyorum. Tabii ailemde de kalp ve dolaşım sorunlarının hepsinin bulunduğunu söylemem lazım. Onlar da yüksek tansiyon ve kolesterolden mustaripti. Ayrıca gece uyumakta büyük zorluk çekiyorum. Sigara ve içkiden hep uzak durdum. Her gün açık havada yürüyorum. Belki artı bir puan sayılabilir. Günlerimi hep ayakta, yarı aktif geçiriyorum. Stres nedeniyle yaşadığım özel bir sorun yok. Ama stresle mücadele için de özel bir yöntem izlemiyorum. Sadece işini keyif alarak yapan, sosyal ilişkileri güçlü bir kişiyim.

Normal kilom ne artar ne azalır. Ama bu kiloyu korumak için zaman zaman diyet yapıyorum. Öğün saatlerim düzenli. Öğün aralarında bir şeyler atıştırmayı seviyorum. Geceleri de bu alışkanlığım devam ediyor. Davet sofralarında iştahım daha da açılıyor. Dengeli beslendiğimi düşünüyorum. Zeytinyağlı yemekleri soframdan eksik etmiyorum. Sebze ve meyveyi düzenli yemeye gayret ediyorum. Kırmızı etten tam anlamıyla kopamadım. Beyaz etle kırmızı et arasında bir denge kurmaya çalışıyorum. Hamur işlerini, tatlıları pek ağzıma koymuyorum. Yemekleri tuzsuz yiyorum. Çay ve kahvenin ölçüsünü kaçırmıyorum.

Ahmet Özhan’ın not ortalaması: 8
Yazarın Tüm Yazıları