Orada kimse var mı

Ayşe Paşalı’nın eski eşi tarafından öldürülmesinin ardından kızları eğitim bursu için TBMM’ye başvurmuştu. Ancak beklenen olmadı; Paşalı’nın kızları için henüz düzenli bir burs sağlanamadı

Haberin Devamı

7 Aralık’ta eski eşi İstikbal Yektin tarafından bıçaklanarak öldürülen Ayşe Paşalı, Türkiye’de kadın cinayetlerinin simgesi oldu. Geçen haftanın gündeminde yine Paşalı cinayeti ve İstikbal Yetkin’e verilen ‘Akıl sağlığı yerindedir’ raporu vardı.
Ondan önceki hafta da, Paşalı’nın 21 yaşındaki kızı Burcu Yetkin’in TBMM’ye yazdığı mektup...
Eğitimini yurtdışında sürdüren Burcu, kendisi ve 11-15 yaşlarındaki iki kız kardeşi için eğitim bursu talebinde bulunmuştu.
Aradan iki hafta geçti, ancak ne Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi öğrencisi olan ve şu anda İspanya’da eğitim gören Burcu’ya ne de diğer kardeşlerine henüz düzenli bir eğitim bursu sağlanamadı. Burcu için, annesini kaybettiğinde kendiliğinden burs vermeye başlayan ismi saklı bir vatandaşın cüzi katkısı dışında... Ailenin avukatı Elif K. Tatar ile görüştüm. Elif Hanım, sivil toplum kuruluşlarının bütçelerinin kısıtlı olduğunu, verdikleri bursların tek başına bir işe yaramayacağını (ayda 100 lira civarında) bu yüzden birkaç STK’dan aynı anda burs almaları gerektiğini söyledi. Devlet bu üç genç kızın annelerini koruyamadı ama en azından eğitimlerini tamamlatması lazım!
Orada kimse var mı diye sorayım dedim!!!

Meclis’te gül gibi tartışma

Haberin Devamı

AKP Samsun Milletvekili ve Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Sözcüsü Fatih Öztürk,  8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde TBMM Genel Kurulu’nda CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman ‘çelenk tartışması’ yaşamıştı. Geçen hafta konuştuğumuz Öztürk, tepkisinin Arıtman’ın bıraktığı siyah çelenge değil, kendisine olduğunu söylemişti.
Meclisi de karıştıran ‘çelenk fırlatma’ olayından sonra hafta içi Canan Arıtman ile görüştük.
Arıtman, Fatih Öztürk ile yaşadığı gerginliği fikir ayrılıklarına, Öztürk’ün ‘erkek zihniyeti’ne bağlıyor ve bir başka milletvekilinin, üstelik kadın milletvekilinin tavrına dikkat çekiyor.
Arıtman, çelengin üzerindeki kırmızı gülü alıp, AKP Adana Milletvekili Fatoş Gürkan’ın masasına bıraktığını ve Gürkan’ın da bu gülü yere fırlattığını anlattı. Arıtman çok üzülmüş, “Bir çiçeğe bile tahammülleri yok. AKP zihniyetinde kadın-erkek fark etmiyor, kendilerine uzattığımız her eli geri çeviriyorlar, farklı düşünenlere karşı son derece tahammülsüzler” diyor.
Sözlerini, “Türkiye’de hiçbir şey, son yıllarda kadına uygulanan şiddet kadar hızlı yükselmedi” diye sürdüren Arıtman, 2002-2009 arasında kadına şiddette yüzde 1400’lük artışa dikkat çekiyor. Arıtman’ın diğer açıklamalarını ileriki günlerde gerçekleştireceğimiz bir röportajla sizlere aktaracağım.


Duyan gelmiş

Haberin Devamı

İbrahim Tatlıses’ten iyi haberler gelmeye başladığına göre, artık hastane içi dedikodular da yazılabilir.
Biliyorsunuz hastane, olayın yaşandığı andan beri ziyaretçi akınına uğruyor. Öyle böyle değil ama... Yürekten ‘geçmiş olsun’ dileğini iletmeye gelen de var, kameralara görünmek için gelen de ve tabii ki meraktan gelen de...
Sözüm, gönülden orada olanlardan dışarı...
“İbrahim Tatlıses’in kızıyım” diye ortaya çıkıp, Derya Tuna’yla karşılaşınca “Anne” diye sarılan ve hastaneye girmesine izin verilmeyince de “Bana babamı gösterin” diye ortalığı birbirine katan mı istersiniz...
HASTANE TOP 5’İ
Kuaföre gidip saçını başını yaptırıp, kameraların kadrajını hesaplayıp ‘Geçmiş olsun’ diyeni mi istersiniz... Hastane kapısında böğrünü döve döve ağıt yakan mı istersiniz... Ünlü isimlerin karşısına geçip çekirdek çitleyerek onları izleyen mi istersiniz...
Ne ararsanız var...
Bu arada, Bülent Arınç’ın “Uyuyordu, uyandırılmamasını rica ettim” sözleri herkesin top beşi içinde bir numarada! İbrahim Tatlıses’i gizlice ziyaret ettiğini iddia eden ve “Benim sevgim onun kurtarır” açıklaması yapan Asena’nın hastaneye gidip gitmediği tartışması iki numarada! Ziyaretçilere kebap, lahmacun ve ayran dağıtılıp, Derya Tuna’ya sushi servisi yapılması üç numarada.
Damla Diken adını kullanan asistan Buket Çakıcı’nın Alaattin Çakıcı’yla akraba oldukları dedikodusu dört numarada. (İki Çakıcı’nın soyadı benzerliği dışında hiçbir ortak noktası yok. Ancak Buket Çakıcı’nın neden Damla Diken adını kullandığını ben de öğrenemedim!) Ve bütün küsler hastaneye gitmişken Demet Akalın’ın açık açık, “Tabii ki ziyaretine gitmeyeceğim” sözleri beş numarada!

Yazarın Tüm Yazıları