Okulda defterime... Sırama... AÄŸaçlara!

İzmir’de geçen çocukluğumdan miras, New York’u soluduğum günlerden kalma.
Beyrut’un geniş kaldırımında birlikte muhabbet ede ede koşan mini şortlu ve yanındaki türbanlı kızla hayrete düşüren.
Madrid’in Plaza Major Meydanı’ndaki Filistin gösterisinde polisin müdahale etmemesi ve yedi milletten insanın durup sessizce izlemesi ile şaşırtan.
Twitter’dan aylarca temsili resmi ile muhabbet ettiğim, tanışmaya türbanı ile gelen arkadaşım kadar heyecanlandıran.
Tek bir kez söylendiğinde bile dünyayı dize getiren.
YokluÄŸunda yokluÄŸuyla birlikte her ÅŸeyi de yok eden.
3 heceli ufacık, tefecik, turşucuk.
Ama içine gelmiş geçmiş tüm savaşları sığdıran.
Kralların kellesini, diktatörlerin diktalarını deviren.
Özgürlük!
Türbanlı bir arkadaş edinmemiz için neyin içinden geçmemiz gerek?
Bir Ermeni ile kapı komşuluğu yapabilmek için hangi eşiği aşmalı?
Bir gazeteciyi düşüncelerinden dolayı hücreye tıkmamak için hangi kitapları okumalı?
Töre cinayetlerinin bitmesi için daha ne kadar kan akıtmalı?
Yaşlı bir adama parayla kuma gitmek istemediği için başı taşla ezilen 14 yaşındaki bir kızı o mezardan geri çıkarmak için hangi duayı bilmeli?
Parkta öpüştüğü için polis tarafından saçından sürüklenen gençlerin acısını dindirmek için hangi tentürdiyotun formülü gerek bize?Â
Türbanlı bir kadına aşağılayan gözlerle bakmamak için hangi göz doktoruna muayene olmalı?
Anadolu’da Ramazan’da öğle yemeği yemek için açık dükkan arayan öğretmene hangi ekmekten bölüşüp vermeli?
Özgürlüğü öğrenmek için, birbirimizin özgürlüğüne saygı göstermek için, rakıyı içenin de, camiye gidenin de önünde saygıyla durmak için, kitabı yazanın kelimelerine, okuyanın düşüncelerine, baş örtünün kutsallığına, mini eteğin umarsızlığına, faşizmle yaklaşmamak için hangi sulardan içmeli?
Bırakalım fen bilgisini, kimyayı, coğrafyayı bir tarafa.
Okullarda önce özgürlüğü öğretelim.
Birbirinin hakkına saygı gösterme özgürlüğünü.
İnançlarından dolayı yargılanmama özgürlüğünü.
Türbanından dolayı aşağılanmama özgürlüğünü.
Rakıyı adabıyla içme özgürlüğünü.
Birini sevme, sevdiğiyle sevişme, istediğiyle evlenme özgürlüğünü.
Her şey gelir, her şey geçer.
Bir tek, özgürlük bağlar bizi birbirimize.