Oktay Ekşi: Sorun Yılmaz'da...

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

Kavgada bile söylenmeyecek laflar vardır. Onlardan birini Başbakan Bülent Ecevit dün partisinin TBMM Meclis Grup toplantısında söylemiş. ANAP Lideri Mesut Yılmaz'ı hedef alarak; ‘‘Eğer bir genel başkan, Cumhurbaşkanlığı gibi (...) yaşamsal bir konu söz konusu olduğu zaman, kendi partisinde uyum sağlayamazsa, liderliğinin gereğini yerine getiremiyor demektir’’ demiş.

Gerçi sonra lafı toparlar gibi yapmış ama bakmayın... Söylenen asıl birinci sözdür.

Sayın Mesut Yılmaz'ın bu kadar ağır bir eleştiriyi -yahut uyarıyı- hak etmediğini kimse söyleyemez.

Çünkü Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı seçimi söz konusu olalıberi birbiriyle çelişen görüntüler veriyor.

Bir bakıyorsunuz ‘‘Sayın Demirel'in görev süresinin 3 yıl süreyle uzatılmasını önce ben istedim’’ diyor. Böylece kendisinin Demirel'le ilgili öneriyi ne kadar içtenlikle desteklediğini göstermek istiyor. Üstelik yaptığı çeşitli konuşmalarda hep bu yönde görüşler ifade ediyor.

Ama bakıyorsunuz kendisine hayli yakın olduğu bilinen Ersin Taranoğlu gibi bir yardımcısı, Demirel'in süresinin uzatılmasına karşı çıkınca (veya 5+5 formülünü hayli sert bir ifadeyle reddetmesine) inandırıcı bir şekilde tavır koymuyor.

Bir konuşmasında partisine egemen olduğu izlenimini veriyor, ertesi konuşmada ‘‘Arkadaşlarıma ancak telkinde bulunabilirim. Başka yapabileceğim bir şey yok’’ diyor.

Anayasa'nın değiştirilmesiyle ilgili olarak ‘‘grup kararı alınamayacağını’’ ve oylamanın ‘‘gizli’’ yapılacağını Mesut Yılmaz bilmez mi?

Buna rağmen çıkıyor, ‘‘Yeni bir Anayasa değişikliği önerisinde bulunulsun. Bu sayede Anayasa değişikliklerinin gizli oyla yapılması usulü değiştirilsin. Açık oylama usulü getirilsin’’ diyor.

Peki o değişiklik önerisinin ‘‘gizli oyla’’ karara bağlanmasını nasıl engelleyecek? Onu söylemiyor. Çünkü burada ‘‘gizli oy’’ olduğuna göre neticede bir şeyin değişmeyeceğini biliyor.

Önceki gün koalisyonun ikinci ortağı MHP'nin lideri (genel başkanı değil) Devlet Bahçeli de Yılmaz'a aynı şekilde sert bir eleştiri yöneltmiş ve o'nun bu ‘‘Cumhurbaşkanlığı seçimi’’ konusunda samimiyetsiz davrandığını herkesin anlayacağı bir dille ortaya koymuştu. Hatta Yılmaz'ı, liderlikte ‘‘rüştünü ispata’’ davet etmişti.

Görüldüğü gibi sorunun kaynağında Yılmaz'ın samimi olmadığı izlenimini veren çelişkileri yatmaktadır.

Bu durum koalisyonun bozulmasına yol açar mı sorusu akla gelmektedir.

Ecevit'in sözleri, bunu göze aldığı izlenimini vermektedir. Bahçeli'nin önceki günkü konuşması da Ecevit'inkiyle paralel olduğuna göre, şapkayı önüne koyup düşünme sırası Mesut Yılmaz'dadır.

Yazarın Tüm Yazıları