Melda Narmanlı Çimen
Melda Narmanlı Çimen
Melda Narmanlı ÇimenYazarın Tüm Yazıları

Ofisim: Benim öteki evim

Yeni nesil ofis mobilyaları, tasarım çizgileriyle olduğu kadar, sundukları yeni çalışma konseptleriyle de heyecan yaratıyor; iş merkezli değil, insan merkezli düzenlemelere yöneltiyorlar.

Bu trendi fark eden pek çok üretici firma, firmalara ofis tasarımıyla birlikte ‘motivasyon tasarımı’ da sunuyor; yani ofislerin çalışanları motive edecek şekilde düzenlenmesini öneriyor. Çünkü çalışanın mutlu olması ve kendini değerli hissetmesi, verimlilik ve bağlılık açısından çok önemli.

Bireysel çalışma alanlarının birleşerek oluşturduğu genel çalışma alanları olan ofisler, iş saatlerinin uzamasıyla hayatımızın daha büyük bölümünü kaplamaya başladı.

Bu nedenle, günümüzün ofis sistemleri tasarımında ergonomi, fonksiyonellik, görsel kalite, kalıcılık ya da konfor gibi ortak özelliklerin yanı sıra, doğrudan kişilere ve yaptıkları işlere yönelik özel çözümler de aranıyor.

Moda ve dekorasyon eğilimlerinde son yılların ana çıkış noktası olan ‘kişiselleşme’ ofislere de hem motivasyonu artırıcı, hem aidiyet duygusunu güçlendirici, hem de farklılaştırıcı bir yön veriyor. İnsanlar, kendi el izlerini bırakabildikleri alanlarda çalışmaktan zevk alıyorlar.

Evlerini ofislerine taşıyor, çalıştığı alanı kendisine ait bir yere dönüştürmeye çalışıyorlar. Bazen özel koleksiyonların sergilendiği, bazen de kişisel hobilerine ait ipuçlarının bulunduğu ortamlar yaratıyorlar kendilerine.

Yaratıcılığı ve paylaşımı teşvik eden ayrıntılar ekleyerek, ‘genel’den ‘özel’e doğru geçen, bu geçişi yaparken yakınlaşan ve iletişimi güçlendiren çalışma alanları kurguluyorlar. Hiyerarşinin giderek azalması ve daha samimi ortamlarda çalışılması da bu eğilimi destekliyor.

Aydınlık çalışma alanları

Müzik setleri, çiçekler, fotoğraflar, posterler, seyahatlerden alınan hatıra objeleri ya da sıra dışı aydınlatmalar gibi detaylar, çalışanın yaşam stili hakkında da dış dünyaya mesaj vermesini sağlıyor.

Dekorasyon mağazalarında satılan pek çok depolama, saklama, sınıflandırma üniteleri, rengarenk ofis aksesuvarları ve kırtasiye çılgınlarının vazgeçemediği kutu-kalemlik-cd’lik-evraklık gibi ürünler çalışma alanınıza küçük keyifler katabiliyor. Renk seçimi de ofisin ortamını şekillendiren önemli etkenlerden biri. Bugünün tasarımlarında, net çizgiler ve açık ahşap renkleri kullanılarak aydınlık çalışma alanları oluşturuluyor.

Noktasal olarak kullanılan bayrak kırmızısı, turuncu, yeşil ve sarı gibi renkler de nefes aldırma ve neşelendirme gücüne sahip. Monotonluğu kırmak için şaşırtıcı formlardan ve boşluklardan yararlanılıyor.

Modüler mobilyalar, kişilerin kendi iş alanlarında ufak değişiklikler yapabilmesine olanak tanıyor. Masa ve panellerin hareketli yapısı ve birbirlerinden bağımsız kullanılması, çalışma ortamının gelecekteki beklentilere göre değişimini sağlayan esnek bir yapı sunuyor.

Sosyalleşmek, etkileşim ve konsantrasyon için alan yaratan tasarımlar tercih ediliyor.

Özetlemek gerekirse...

Ofiste neşelenmenin öncelikli şartı tabi ki mutlu çalışanlar.

Çalışma sınırlarının içine eklenen kişisel detaylar ise, işinde mutlu olan insanın iş yerinde kendini daha rahat, daha özel ve daha farklı hissettiğinin bir göstergesi oluyor.

Opus ve R35

Tuna Ofis, yeniliklere açık yapısıyla ünlü tasarımcılarla çalışmanın önemine inanıyor. İtalyan Ambustudio grubu, dünyaca ünlü tasarımcımız İnci Mutlu ve Ansgar Brossarrdt yönetimindeki ID Design tasarım grubu Tuna için koleksiyon hazırlıyorlar. Firmanın yeni koleksiyonlarından biri ID Design tarafından yapılan Opus. Günümüz ofislerinin klasikleşmiş anlayışının yerini modüler sisteme bırakmasından hareketle tasarım yapan Brossarrdt, hızla küçülen/büyüyen şirketlerin çalışma sürelerinde ve işgücünde esnekliğin vazgeçilmez bir unsur olduğunu ve Opus’u bu felsefeyle tasarladığını belirtiyor. İnci Mutlu tasarımı R 35 ise, sıkıcılıktan uzak, sade, yalın hatlı ve minimalist bir ürün. Zor geçen iş hayatında insana dost, samimi, ofis mobilyası tipolojisinden uzakta hafif ve zarif takımlar sunuyor. Her iki koleksiyonu, www.tunaofis.com’dan görebilirsiniz.

Global bir marka: Knoll

1938 yılında kurulan Knoll International, tasarımda mükemmelliği ilke edinmiş global bir ofis mobilyası üreticisi. Bauhaus tasarımcılarıyla başladığı yoluna isimleri markalaşmış pek çok dahi tasarımcıyla devam ediyor. Mies van der Rohe, Marcel Breuer, Eero Saarinen, Pascal Mourgue ve Ettore Sottsaas gibi ünlü isimlerin Knoll için yaptığı ürünleri Mozaik mağazalarında bulabilirsiniz. Tel (0212) 327 05 95

Özgür çalışan

Faruk Malhan tasarımı Lean, sağladığı yer ekonomisi ve kurgusal çeşitlilik ile çalışana önemli özgürlükler sağlıyor. Gerektiğinde bölgesel konsantrasyonu sağlayan hafif paneller, akustik değerin yanı sıra, kişisel aksesuvarları taşıyacak özelliklere sahip. İnsan odaklı bir çalışma ortamının sağlanması esas alınarak tasarlanan sistem, sürekli değişim ve gelişime uyum sağlayabilecek bir yapıda. Tel: (0212) 223 13 20

Ege’nin yeni hikayesi

Taş duvarlar, ‘emel mavisi’ boyalı pervazlar, ahşap dokular ve sakız ağaçları... Alaçatı evleri ilginizi çekiyorsa, Maison Française dergisinin ağustos sayısını okuduktan sonra hemen bavulunuzu toplamak isteyebilirsiniz!

Ekvatorun öte yanı

Evde tropik etki için yaşasın Brezilya renkleri diyoruz (yeşil, sarı, kırmızı!) ve elimiz hep büyük yaprak desenlerine, çiçeklere, kokteyl bardaklarına gidiyor. İşte Budun’dan iki seçenek: Kül tablası: 8,95 YTL., bardak altlığı: 12,50 YTL.

Tel: (0212) 225 97 91

Mutfağımda bir dahi var!

Alman Miele G 1000/2000 serisi bulaşık makineleri o kadar çok özelliğe sahip ki! Akıllı, tutumlu, pratik, konforlu ve hassas. 70 derecede yıkama özelliğiyle biberonlara ince temizlik yapabilmesi de cabası!
Yazarın Tüm Yazıları