Numaranı verir misin, görüşelim?

Kadınla erkek ortak arkadaşlar vasıtasıyla Bebek’in meşhur barı Lucca’da tanışıyor.

Haberin Devamı

Dakikalar ilerledikçe muhabbet koyulaşıyor.
Kadın içinden diyor ki, “Bayıldım bu adama, hem esprili hem akıllı.”
Erkek içinden diyor ki, “Çok eğlenceli ve hoş hatun, fiziği de şahane.”
Vakit geceyarısını gösterirken kadın artık yorulduğunu, eve gideceğini söylüyor.
“Tamam” diyor erkek, “Numaranı verir misin, görüşelim?”
Kadın başıyla onaylıyor, numarasını yazdırtıyor ve taksiye binip mekandan ayrılıyor.
Erkek numarayı alıyor, ama tam kaydetmek üzereyken kadının ismi bir türlü aklına gelmiyor!
O an birilerine sormaya da üşeniyor, kafası da zaten iyi olmuş, biraz da eğlence olsun diye “Motor” diye kaydediyor kadının numarasını...

E NUMARAMI VERMİŞTİM YA?

Aradan iki hafta geçiyor.
Kadınla erkek bu kez başka bir mekanda, Ulus 29’da, yeniden rastlaşıp merhabalaşıyor.
Kadın içinden diyor ki, “O günden beri beni hiç aramadı, ama olsun. Şimdi bozuntuya vermeyeyim, peşinden koşuyormuş gibi olmasın.”
Erkek içinden diyor ki, “Vay be! Şansa bak, bu Lucca’da geçenlerde tanıştığım kız, süper tesadüf.”
Yine uzun uzun sohbet ediyorlar. Espriler havada uçuşuyor. Sohbetin en koyu anında erkek şöyle diyor:
“Ya numaranı versene, kaydedeyim.”
Kadın bir an duruyor, “Numaramı vermiştim ya, hatırlamıyorsun herhalde” diyor.
Erkek şaşırıyor, “Yok yahu, emin misin?” filan oluyor.
Kadın ısrarlı: “Sen söylesene numaranı, çaldırayım.”
Ve numara çalıyor! Kadın, adamın telefonunun ekranında beliren “Motor” ifadesini görünce o ana kadar kafasında erkeğe dair canlanmış tüm iyi niyetli imaj yerle bir oluyor.
Erkek numarayı kaydettiğini hatırlamadığı için kendine küfürler savurmaya başlıyor.
Tabii kadının kendisine savurduğu küfürden de nasibini alıyor!
Erkek tarafından dinlediğim bu yaşanmış hikayeden geriye kalan en mühim ana fikir herhalde şu olsa gerek:
Erkek uyur, kadın uyumaz. Ve tüm ayrıntıları bir bir belleğine kaydeder.

Haberin Devamı

Diğer erkeklik halleri

MECBUREN ANA KUZUSU ERKEK

Türkiyeli her erkek, kabul etsin ya da etmesin, annesi telefon açıp “Yavrum, nasılsın?” dediği andan itibaren birer ana kuzusudur.
Bir anda beş yaşındaki haline döner, kem küm etmeye başlar, “Ya anne ya, ben çocuk muyum?” diye tatlı tatlı söylenirken artık çok geçtir: Annenin dediği olur!
İşte son örnek: Koskoca/ünlü/başarılı Kıvanç Tatlıtuğ motosikletiyle kaza yapınca annesi oğlunu uyarmış, “Nolur artık kullanma” diye...

KARİYERCİ VE SAF ERKEK

Bazı erkekler iş odaklıdır. Gece gündüz çalışır, kariyerle kendini tanımlar.
Mesela tanıştığın zaman sadece adını söylemekle yetinmez, “Merhaba ben doktor X” der.
Mesleğine illa ki vurgu yapar.
Mesleği olmadan eksik olduğunu düşünür.
Ya da: Mesleksiz çekici olmadığını...
Şahnaz Çakıralp’in, evli kaldığı günler boyunca kredi kartı muamelesi yaptığı (dünkü Ayşe Arman röportajından öğrendik) ex kocası/göz doktoru Murat Öncel de bu erkeklerden...
Yaşam çemberi sadece işinden, başarılarından ve o işin kendisine sunduğu çevreden ibaret olduğu için sadece kadınları değil, hayatı da tanıyamamış.
Öyle ki 13 yıllık eşinin kendisinden neden ayrıldığını bile tam anlamadığını belirtiyor röportajda.
O denli hayat iştahsızı imiş meğer “doktor” Öncel.

GÜZELLİĞİNİ KULLANAN ERKEK

Bazı erkekler güzeldir, yakışıklı değil. Bu yüzden herkesin gözü onların üzerinde olur.
Tıpkı bazı güzel kadınlar gibi onlar da kapıları o bahşedilmiş güzellikle bir bir açar.
Hem kadın hem erkek defilelerinde podyuma çıkan Sırbistanlı model Andrej Pejic de bunun en popüler ve uç örneği.
Pejic, bu akşam Fatih dizisinde Eflak prensi rolüyle milyonlar karşısına çıkıyor.
Geçen yıl İstanbul’a geldiğinde Andrej ile tanışmış, kısa da olsa sohbet etme imkanı bulmuştum.
Bu androjen güzelliğin tadını çıkarıyordu, ama ona prenses rolü verilse eminim daha mutlu olurdu...

ŞIMARTILAN ERKEK

Bazı erkekler hayatları boyunca şımartılır.
Onlar hiç arzu etmese, böyle bir talepte bulunmasalar dahi bu el üstünde tutulma hali üzerlerine yapışır kalır.
Ve ne tuhaftır ki, hayatlarına giren her kadın onlara aynı şekilde davranır. Her şeylerini organize etmekten zevk alır.
Bakınız en güzel örneği Mazhar Alanson.
Eşi Biricik Suden, şımartıcı dozu yüksek bir sürpriz yapmış ve onun için sinema salonu kapattırmış.
Daha ne olsun?

Yazarın Tüm Yazıları