Notlar... Notlar

Gazetelerdeki fotoğrafları gördünüz. Tam bir savaş alanı... Ama en güzel manşet, Takvim’in:

Meşhur Ali Desidero’dan yadigâr kalan o cümle, durumu çok güzel anlatıyor:

“Hepsi okumuş çocuklar.”

19 Mayıs Stadı

Yirmi yıl evvel “bu ne biçim zemin, böyle bir futbol sahası Başkent’e yakışıyor mu” diye yazmıştım da resmi bir yazıyla cevap vermişler ve demişlerdi ki: “Yakında düzelteceğiz, sezonun bitmesini bekliyoruz.”

On yıl evvel bir yazı daha yazdım.

“Bu ne biçim zemin” diye tekrar sordum. Yücel Seçkiner aradı. “Yakında düzelteceğiz, sezonun bitmesini bekliyoruz” dedi.

Şimdi bir yazı yazıyorum işte... Gençlerbirliği-Galatasaray maçını gördükten sonra tekrar soruyorum: “Bu ne biçim zemin? Bu ne biçim saha?”

Cevap falan istemem.

Aynen öyle kalsın.

Ama bir önerim var: Bâri stadyumun ismini değiştirin.

Yine Fenerbahçe

Chelsea’yle rövanş maçı geldi çattı.

“Bu akşam yine Fenerbahçeliyiz.”

Ama ne var ki, sık sık Fenerbahçeli olmaya başladık dostlar.

Bu tempo böyle devam ederse, bir üç beş derken, yılın çeşitli akşamlarında Fenerbahçeli ola ola, korkarım “bir gün herkes Fenerbahçeli olacak” diyenleri haklı çıkartacağız.

Şaka bir yana, Fenerbahçe’ye başarılar diliyorum...

Bizi ortak bir heyecana sürüklediği için de teşekkür ediyorum. Darısı inşallah benim Beşiktaşımın başına.