Ne kadar ömrünüz kaldı?

Her bahar aklımıza aynı sorular gelir: “İşleri azıcık azaltmanın, hayatı kendi ritmine bırakmanın zamanı gelmedi mi hala?

Önümüzde kiraz yenecek kaç bahar, kumsallarda yürünüp denizlerde yüzülecek kaç yaz kaldı?” Bu sorulara bilimsel bir cevap vermemiz yakında mümkün olabilecek. Nedeni şu...

İNGİLTERE’de geliştirilen ve satışına gelecek yıl başlanacağı açıklanan yeni bir test ile “ne kadar ömrümüz kaldığını öğrenebileceğimiz müjdesi (!) geçtiğimiz haftanın en sık konuşulan sağlık konularından biri idi. Eğer, 1000 TL ödeyip de bu testi yaptırırsanız “biyolojik yaşınızın ne olduğunu” daha doğrusu “nüfus cüzdanına yazan yaşınıza oranla daha genç veya yaşlı olup olmadığınızı” anlayabileceksiniz. Testi geliştirenler yöntemin “kromozomların içinde bulunan “telomer” isimli bölümün boyunu ölçmeye” dayandığını açıkladılar. İsterseniz önce telomer hakkında azıcık bilgilenelim...

Telomer nedir?

Kromozomların ucunda bulunan telomer kısmının uzunluğunun hücrelerin yaşını gösterdiğini teorik olarak ilk kez 1960’lı yıllarda Amerikalı araştırmacı Leonard Hayflick ortaya attı ve “biyolojik yaşlanma konusunda temel karar vericinin kromozomların ucundaki telomer isimli bölümler olduğunu” ileri sürdü. Daha sonra yapılan pek çok çalışma hayatımızın süresini belirleyen karar vericilerden birinin de telomer isimli yapı olabileceğini onayladı.

Telomerin önemi şu:

Genetik kodlarımızın yer aldığı, DNA’mızın içine sıkıştırıldığı biyolojik materyallere “kromozom” deniyor. Her bir DNA bir kromozomun içine sıkıştırılıyor. Her hücrede aynı sayıda ve “46 kromozom” var. Kromozomların en uç kısımları “telomer” adını alıyor. Telomer bölümünün uzunluğu hücrelerin yaşını gösteriyor, en azından teorik olarak bu böyle kabul ediliyor. Hücrenin her bölünmesinde kromozomun telomer kısmı kısalıyor. Yeni doğan bir bebekte telomer oldukça uzunken yetmiş yaşa gelindiğinde boyu oldukça küçülüyor.
Kromozomları ayakkabı bağınız, telomerleri ise ayakkabı bağınızın ucundaki plastik kaplamalar gibi de düşünebilirsiniz. Nasıl ki o plastik bölüm kırılıp kaybolunca ayakkabı bağınızın ucu püsküllenip bütünlüğü bozuluyorsa telomeri kısalıp küçülmüş yani uç kısmı bozulmuş kromozom da aynı duruma düşüyor. Araştırmacılara göre her bir hücrenin kaç defa bölüneceği ve kaç kez bölündükten sonra telomerlerin kısalıp kaybolacağı ?yani hücrenin kendi kendine ölümü ne zaman gerçekleştireceği- hücrenin genetik hafızasında zaten yazılı. Telomer kısalması o hücrenin ölümünün yaklaştığı anlamına geliyor!
Telomerin ömrünü etkileyen pek çok şey var ama en önemlisi “telomeraz” adı verilen enzim. Bu enzim fevkalade önemli. Yalnız uzun yaşamak adına değil kanser problemini çözmede de telomeraz enziminin önemli fonksiyon görebileceği düşünülüyor.
Eğer hücresel yaşlanma ve hücre ölümü telomerlerin kısalması ile ilgili bir süreç ise telomerlerin boyunu ölçmek gerçekten de anlamlı olabilir.

Neden yaşlanıyoruz

BU sorunun yanıtı muhtemelen telomerlerde gizli ve telomeri uzun olanları daha uzun bir ömrün beklediği doğrudur. Birkaç araştırmada telomerlerin boyunun önemine işaret eden bulgulara ulaşıldı. İskoçya’da yapılan bir çalışma daha uzun telomere sahip olan kişilerde kalp hastalığına yakalanma riskinin telomeri kısa olanlara göre yarı yarıya azaldığını ortaya koydu. Telomer uzunluğu ölçen bu yeni test yaşlılıkta başımıza gelebilecek pek çok soruna, mesela kanser, Alzheimer hastalığı, koroner kalp hastalığı gibi problemlere ilişkin risklerimizi belirlemede de işe yarayabilir. Ama yine de biraz bekleyip görmek lazım! Tıptaki o ünlü kural burada da geçerli: Bir ilacı, bir ameliyatı, bir testi ilk ve son kullanan siz olmayın!

Tek karar verici DNA mı

VÜCUDUMUZ milyarlarca hücreden oluşuyor, hücreler bir araya gelerek doku ve organları meydana getiriyor. Hücreleri yöneten talimatlar adını kısaca “DNA” dediğimiz yapının içindeki şifrelerde muhafaza ediyor. Hücre doku ve organlarımızı bir başka deyişle bizi işte bu şifreler yönetiyor. Boyumuzu posumuzu, burnumuzun kulağımızın şeklini, gözümüzün cildimizin rengini bu şifreler belirliyor. Hatta bu şifrelere göre yiyecek içecek seçiyor, biraz da bunların etkisiyle mutlu ya da mutsuz, güzel ya da çirkin, zayıf ya da kilolu, siyah ya da beyaz biri oluyoruz.

En karmaşık merdiven

Kısacası her şey değilse de pek çok şeyimiz DNA’mızdaki o şifrelerde gizli. Yani “büyük karar verici” aslında o! Allah bizi yaratırken bütün şifrelerimizi o kara kutunun içine yerleştirmiş adeta. DNA’nın yapısı bir merdivene benziyor. Merdivenin basamakları ise Adenin, Timin, Sitozin ve Guanin adı verilen kimyasallardan oluşuyor. Ve bu dört kimyasal dünyanın en büyük en güçlü en karmaşık merdivenini meydana getiriyor.

Burada ‘boy’ önemli

Bu merdivenlere gizlenmiş kararlar, tansiyonunuzu, şekerinizi, kolesterolünüzü düşürüyor ya da yükseltiyor. Kalp krizi, felç ya da kanser olmanıza sebep olabiliyor. DNA’da meydana gelebilecek en ufak değişiklikler bağışıklık sistemimizin çökmesine hatta kansere yakalanmamıza sebep olabiliyor. Özetle DNA’mız ve onun içine sıkıştığı kromozom yapımız ve kromozomlarımızın uç kısmındaki telomerlerimizin uzunluğu çok ama çok önemli.

Stres hem ömür hem telomer törpüsüdür

ÇOCUKLUĞUMUN geçtiği kasabada (Anamur) aile büyüklerimiz, onları üzüp strese sokacak bazı yanlışları yaptığımızda bizi “ömür törpüsü” olmakla suçlarlardı. Onlar daha elli yıl önce stresin bir telomer törpüsü olduğunu keşfetmiş olmalıydılar. 2004’te yapılan bir araştırma hasta bir çocuğa sahip olmanın bunaltıcı stresiyle yaşayan annelerin daha kısa telomerlere sahip olduğunu gösterdi. Aynı çalışmada stres düzeyini ilaç ya da diğer yollarla azaltmanın telomerlerin boyundaki kısaltmayı yavaşlattığını gösteren bulgular saptandı. Daha birçok araştırma yoğun ve baş edilemeyen stresin telomeri tamir eden ve kısalmasını yavaşlatan “teleomeraz” enzimini baskıladığını, dolayısıyla telomer kısalmasını hızlandırdığını, kısacası bizi daha hızlı yaşlandırdığını gösterdi. Stresin bir adeta bir “telomer törpüsü” gibi çalıştığı kesindir ve ömrü kısalttığı kesindir.
Yazarın Tüm Yazıları