Muharrem Sarıkaya: Telekom'u hangi Amerikan şirketine peşkeş çekeceksin

Muharrem SARIKAYA

Bahçeli'den önce Öksüz tartışmış:

‘‘SEN buraya Amerika'nın menfaatini savunmak için mi gönderildin?’’

Sözün sahibi Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz...

Suçladığı kişi, kendisinden bir gün sonra, liderler zirvesinde Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de tartıştığı, Hazine'den Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş...

Konuşmanın geçtiği yer ise DSP'li Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan'ın odası.

Hafta başında Telekom Yasa Tasarısı'nda, Öksüz ile Devlet Bakanları Kemal Derviş ve Yüksel Yalova arasında anlaşma sağlanamıyor.

Bunun üzerine Özkan, tarafları, başkanlığında buluşturup çözüm bulmayı arzuluyor. Yalova, görüşmeye katılmıyor.

Özkan da bunun üzerine Öksüz ile Derviş'i odasında bir araya getiriyor.

Buna, Derviş'in şu yakınması gerekçe oluyor:

‘‘Ben Öksüz ile tek başıma konuşmam. Oturup anlaşıyoruz, dışarı çıkınca aksi yönde konuşuyor.’’

ÖKSÜZ SİNİRLENİYOR

Özkan'ın odasında tasarının kilitlenen iki maddesi üzerinde tartışma başlıyor.

Öksüz, Telekom'da lisans devrinin Üst Kurul'a bırakılmasına karşı çıkıyor. Bunun üzerine Kemal Derviş, IMF'ye sunulan niyet mektubunda, bunun vaat edildiğini belirtip devam ediyor:

‘‘Sayın Öksüz, niyet mektubunda Sayın Bahçeli'nin de imzası var...’’

PEŞKEŞ Mİ ÇEKECEKSİN

Öksüz, bundan haberdar olmadığını belirtip şöyle soruyor:

‘‘Bu niyet mektubunu gönderirken benim de görüşümü alman gerekmiyor muydu? Telekom benimle ilgili bir kuruluş değil mi?’’

Derviş, liderlere sunduğunu belirtince Öksüz'ün tepkisi şöyle oluyor:

‘‘Seninle benim aramda ne fark var? Sen de bakansın, ben de bakanım. Siz koalisyonun başka bir kanadı mısınız? Böyle davranamazsınız.’’

Öksüz'ün, ‘‘İkimiz de eşitiz’’ sözlerine Özkan destek veriyor. Koalisyonda hiçbir bakanın bir diğerinden üstün olmadığını vurguluyor.

Özkan'dan gelen bu destek Öksüz'ün tepkisini yükseltmesine neden oluyor:

‘‘Kime hizmet ediyorsun sen, onu söyle bana? Kafanın arkasında ne var? Telekom'u bir ABD firmasına peşkeş mi çekeceksin? ABD'den buraya özel olarak mı gönderildin?’’

Derviş, sakin bir ses tonu ile ‘‘Sayın Öksüz, bana hakaret ediyorsunuz’’ karşılığını veriyor. Ardından yine aynı sakinlikle konuya dönüyor.

Öksüz tepkisini sürdürürken, Derviş, ‘‘Sayın Öksüz, rica edeceğim, lütfen bana hakaret etmeyin’’ diyor.

Uzlaşıya varılamıyor. Çözüm ertesi gün yapılan ve Bahçeli'nin terk etmesine neden olan liderler zirvesine bırakılıyor.

DERVİŞ'İN RAHATSIZLIĞI

MHP'nin Derviş'ten duyduğu rahatsızlık uzun süredir biliniyor. Ancak, bir o kadar Derviş'in de MHP'den rahatsızlık duyduğu ortaya çıkıyor.

Derviş ve çevresi, MHP'den yakınmaktan çekinmiyor:

‘‘Telekom'un özelleştirilmesi üzerinde uzun süredir konsensüs vardı. Buna rağmen bu kadar sorunla karşılaştık. Yarın tarımla ilgili konular gündeme geldiğinde ne yapacağız? MHP ile nereye kadar gidebiliriz?’’

Her iki tarafta da birbirine karşı olumsuz bakış hákim oluyor.

MHP, ‘‘Derviş'i koalisyonun bir ortağı gibi davranmakla’’ suçluyor.

Ancak, Derviş'e kızıp koalisyondan ayrılmayı tartışarak, Derviş'in koalisyonun bir ortağı olduğunu da kabullenmiş oluyor.