Muharrem Sarıkaya: Siyasette yeni arayışlar

Muharrem SARIKAYA

SON dönemdeki kamuoyu yoklamalarında ‘‘kararsızların’’ ezici çoğunluğu ve mevcut partilerin baraj sınırında dolaşması, Ankara'da siyaseti yeni arayışlara yöneltiyor.

Yeniden yapılanma arayışlarının en yoğun yaşandığı yer ise merkez sol.

Bir süredir, DSP ve CHP'liler arasında ‘‘yeniden yapılanmanın’’ ilkeleri ve modeli tartışılıyor.

Yeni yapılanma arayışının dinamoluğunu şu anda CHP'den Ercan Karakaş, Aydın Güven Gürkan, Seyfi Oktay, Fikri Sağlar, Şule Bucak'ın da arasında bulunduğu bir grup yapıyor.

Getirilen model, ‘‘sol düşüncenin’’ Türk siyasetine, dünyadaki yeni anlayışıyla yerleştirilmesi.

Avrupa'da ‘‘üçüncü yol’’ olarak kendini yenileyen sol düşüncenin Türkiye'de temsilinin sağlanması.

Yani, klasik soldan uzaklaşıp, merkeze daha da yakınlaşmış, liberal ekonomiyle de uzlaşan, ancak onun katı kurallarından arınmış bir politik anlayışın yerleşmesi...

* * *

Amaç, eski İspanya Başbakanı Felipe Gonzales'in de vurguladığı, ‘‘İnsanların yaşamını iyileştirmeyen, insanların sosyal yararını düzenlemeyen politika, politika değildir’’ ilkesini Türk siyasetine oturtmak.

Yeni yapılanmanın bir diğer özelliği de politikada eskimemiş, toplumun beğenisini kazanacak isimlerin vitrine taşınması...

Erdal İnönü, Mümtaz Soysal'ın da arasında bulunduğu, toplumda yeri ve saygınlığı olan kişilerin bu vitrine dışarıdan güç vermeleri.

Bu konuda Mümtaz Soysal ve Erdal İnönü ile de görüşülmüş.

Onlar da ‘‘düşünceye’’ sıcak bakmışlar.

Ancak, bunun yıpranmamış, eskiden yenilmemiş, dinamik, yeni kadrolarla gerçekleşebileceğini söylemişler.

Diğerlerinin daha sonra ‘‘ikinci, üçüncü vapurla gelip’’ bu harekete katılabileceğini belirtmişler.

* * *

Yeni oluşumcular, DSP'den Uluç Gürkan, Ziya Aktaş, Rıdvan Budak, Tahir Köse'nin de arasında bulunduğu bazı milletvekilleriyle yeni oluşumu tartışmış.

Onların da destek vermeleri istenmiş.

DSP'li Uluç Gürkan, dün telefonda bunu doğruluyor.

Ancak, ‘‘yeni bir oluşuma kendisinin karşı olduğunu’’ kayda geçiriyor, ‘‘Hayalci, fantezi’’ bulduğunu belirtiyor.

CHP'deki arkadaşlarına da bunu ilettiğini açıklıyor.

Gürkan, dünyada solun kendisini yenilediğini, klasik kaygılarını bir tarafa bıraktığını, günün koşullarına uygun politikalar ürettiğini anımsatıyor.

1980'lerin sonunda unutulan, eşitlik, sosyal adalet kavramlarına yeniden politikalarında yer vermeye başladıklarını hatırlatıyor.

Bunun sonucunda Fransa, İngiltere, İtalya, Kanada, Brezilya, Arjantin, Peru, Güney Afrika'da iktidara geldiğini kaydediyor.

DSP'nin de aynı anlayışla merkez soldaki yeni gelişmeleri tartışıp, politikasına taşıması gerektiğinin altını çiziyor.

* * *

Yeni oluşuma sıcak bakmayan sadece DSP'li Uluç Gürkan olmamış.

CHP içinde de yönetime muhalif olmakla birlikte, yeni oluşumun bir sonuç getirmeyeceğine, parti içinde kalarak değişimi sağlamak gerektiğine inananlar da var.

Bu isimlerin arasında eski genel başkanlar Murat Karayalçın, Altan Öymen, eski Genel Sekreter Tarhan Erdem de var.

Ancak, yeni oluşumcular bir süre sonra bu isimlerin hareketlerine katılacaklarına inanıyorlar.

* * *

Yeni arayışlar, sadece sol kanatta yaşanmıyor.

Son dönemde oylarında büyük erime görülen merkez sağda da aynı arayışlar var.

DYP ve ANAP'ta yer alan bazı eski ve yeni milletvekilleri, soldakine benzer bir oluşum için kolları sıvamış bulunuyor.

Meclis'teki kavga sonucu hayatını kaybeden Fevzi Şıhanlıoğlu'nun cenazesi de ANAP ve DYP arasındaki yakınlaşmaya gerekçe olmuş.

Yeni bir yapılanma veya iki partinin seçim işbirliğiyle ileride bütünleşmesini sağlayacak yöntemler aranıyor.

Kamuoyu yoklamalarında ortaya çıkan boşluk Ankara'da yeni arayışların, oluşumların kapısını zorluyor.

Ancak bunun kısa sürede bir sonuç getirmesi beklenmiyor.