Muharrem Sarıkaya: Okuyan'ın gizli hesabı

Muharrem SARIKAYA
Haberin Devamı

Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan, önceki akşam katıldığı düğünde CHP Lideri Altan Öymen'i görünce hemen yanına koşuyor.

Öymen, her zamanki sakin üslubu ile kendisini karşılıyor:

‘‘Memur zammı da emeklilik yaşı da iyi olmadı, insafsızlık bu...’’

Okuyan, ‘‘Ben de o konuda size bilgi vermek istiyorum’’ diye söze giriyor.

Öymen, sosyal sigorta fonlarında biriken işçi paralarının geçmişte başka yerlere aktarılması sonucu bugünkü duruma gelindiğini vurguluyor.

Paraların savrulmasında sorumluluğu olmayan çalışana faturanın çıkarılmasını eleştiriyor.

Öymen, ‘‘Siz 58 yaşında çalışacak bir yer bulabilir misiniz?’’ diye soruyor.

Bu sırada etraflarını gazeteciler sarıyor.

Okuyan eleştiri yönünde gelen sorulardan bunalıyor.

Kendisinin de, Öymen'in de gazeteci kökenli olduğunu hatırlatma gereği duyuyor.

Hatta 42 yaşında gazetecilikten emekli maaşı almaya başladığı yönündeki iddiaları da yalanlıyor ve şöyle diyor:

‘‘Emeklilik hakkını kazandım ama daha emekli olmadım. Milletvekili süper emekliliğim de yok...’’

* * *

Ardından sosyal güvenlik reformu ile ilgili çalışma yaparken başından geçen ilginç bir olayı aktarmaya başlıyor.

Anlattığına göre, tasarı ile ilgili olarak bürokratlarla çalışma yaparken, konu emeklilik yaşı ile ilgili bölüme geldiğinde birden kendi durumu aklına geliyor.

Toplantı masasındakilere ‘‘çaktırmadan’’ hesap makinesini açıp kaç yaşında emekli olacağının hesabını yapmaya başlıyor.

Önce yaptığı hesabın yanlış olduğuna kanaat getiriyor.

Hesabı silbaştan yapmaya başlıyor.

Bakıyor, yaptığı hesabın sonucunda bir değişiklik yok.

Bunun üzerine, gazeteci olarak yıpranma paylarını da hesaba katmak için yeni bir hesaba başlıyor.

‘‘Belki buradan yırtarız’’ düşüncesiyle tam yıpranma payını hesap ederken, toplantıda olduğunun farkına varıyor.

Hemen hesap makinesinin ‘‘off (kapatma)’’ düğmesine basıp ‘‘Nerede kalmıştık...’’ diyerek toplantıya dönüyor.

Emeklilik yaşı ile ilgili düzenleme tamamlandığında görüyor ki; masadaki bürokratlardan bazıları hesap makineleriyle oynuyor.

İçinden gülüyor; ‘‘Benim yaptığımı yapıyorlar’’ diyerek müdahale etmiyor.

* * *

Az ötedeki bürokrat önce başını sağa sola sallıyor, hesaba bir daha başlamak üzereyken Okuyan'ın sesi duyuluyor:

‘‘Boş yere uğraşma, biraz önce ben de çaktırmadan senin gibi hesaba kalkıştım işin içinden çıkamadım, benim de kaybım var, ama çarem yok...’’

Okuyan, bu olayı anlattıktan sonra ekliyor:

‘‘Sanki reform çalışmasını başka ülkelerden gelenler yapıyor gibi tepki topluyoruz. Bu reform çalışmasını yapanların kaybı olmuyor mu sanıyorsunuz? Ama bu uygulanmazsa beş yıl sonra hiç kimse emekli maaşı alamaz...’’

Bakan Okuyan, sosyal güvenlik reformunun sadece emeklilik yaşı ile ilgiliymiş gibi gösterilmesinden duyduğu sıkıntıyı kayda geçiriyor.

İşsizlik maaşı, sosyal güvence konularından hiç kimsenin bahsetmemiş olmasını eleştiriyor.

ANAP'ta uzun süredir görülen ‘‘kendini iyi anlatamama’’ hastalığı sosyal güvenlik reformunda da ortaya çıkıyor.

Yıllardır hemen her partinin çıkarmak için çaba gösterdiği reform için adım atan ANAP, bu konuda da eleştirilerin odak noktasından çıkamıyor.



Yazarın Tüm Yazıları