Muharrem Sarıkaya: Köşk’e en layık benim

Muharrem SARIKAYA

Kampanyayı maça giderken uçakta açtı

GALATASARAY-Leeds kupa maçı için Esenboğa'dan kalkan Başbakanlığa ait ATA uçağının ön taraftaki VIP bölümünde ilginç bir diyalog yaşanıyor. Uçağın bu bölümünde önemli konuklar var. TBMM Başkanı Yıldırım Akbulut ile DYP Lideri Tansu Çiller, tekli koltuklarda karşı karşıya oturuyorlar.

Yan taraftaki üçlü koltukta ise devlet bakanları, DSP'li Fikret Ünlü, MHP'li Ramazan Mirzaoğlu ve ANAP'lı Mehmet Ali İrtemçelik yan yana... Kısa bir Galatasaray muhabbetinin ardından, konuyu değiştiren Akbulut oluyor.

Çiller'e doğru bakıyor ve ‘‘Cumhurbaşkanlığı seçimi ne olacak?’’ sorusunu yöneltiyor.

Çiller, hiçbir yoruma girmiyor.

Bunun üzerine, Akbulut kendisini anlatmaya başlıyor. Önce, hakkında yayılan, ‘‘Silik bir adam, kafasına vur lokmasını al’’ sözünün ne kadar yanlış olduğunu aktarıyor. Ses tonunu biraz yükseltip, başbakanlığı döneminde, Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a ‘‘nasıl diklendiğini’’ anımsatıyor.

Körfez krizi döneminde Özal'ın, Kuzey Irak'a asker gönderme ve orada kalmasını sağlama girişimine direnip, tüm baskıları nasıl püskürttüğünü söylüyor. Özal'a rağmen bu konuda nasıl başarı elde ettiğini özenle vurguluyor.

Aynı dönemde Özal ile Zonguldak maden işçileri konusunda da ters düştüğünü hatırlatıyor. İşçilerin Ankara'ya doğru yürüdüklerini, Özal'ın işçilere ücret artışı verilmesine karşı çıktığını söylüyor.

Özal'ın bu direnişine rağmen maden işçilerine istedikleri zammı verip grevi kırdığını ve ‘‘doğru olanı hayata geçirdiğini’’ anımsatıyor.

Çiller ve bakanlar ilgiyle Akbulut'u dinliyor. Hatta, arka bölümde bulunan TBMM başkanvekilleri ve milletvekilleri de sessiz bir şekilde uçağın ön bölümündeki konuşmaya odaklanıyor.

Akbulut, sözü dolandırmadan kendisinin adaylığına getiriyor.

‘‘Efendim şimdi deniliyor ki, ‘Cumhurbaşkanı olacak kişinin dış ilişkileri de bilmesi lazım gelirmiş...' Eeee, bu doğru da başbakanlık yapmış, iki kez Meclis Başkanlığı yapmış bir kişide de herhalde bu özellik aranmaz, değil mi?’’

Çiller, bu sözleri tamamlayıp sorusuna karşılık bekleyen Akbulut’a olumlu ya da olumsuz imada bulunmuyor. Kendisinin düşüncelerinin beklendiği havasını hissettiği anda, ‘‘Eh tabii cumhurbaşkanlığı seçimi de tesadüfe kalmamalı’’ diye söze giriyor. Ardından şöyle devam ediyor: ‘‘Ekonomide başlattığımız liberalizmi, siyasette de liberalizmi yakalayarak takviye etmeliyiz. Siyasetteki liberalizm çok daha önem kazandı.’’

Hemen ardından okullardaki eğitim seviyesinin düştüğünden yakınıyor. Çocukların, Batılı ülkelerdeki arkadaşlarından daha şanssız yetiştiklerini belirtiyor.

Bu sırada uçağın arka bölümünde oturmakta olan TBMM başkanvekilleri ve milletvekillerinden laf atmalar başlıyor. Akbulut'a aday olup olmayacağına dönük sorular geliyor, ‘‘Sayın Başkan kısmetse siz olursunuz’’ sözleri yükseliyor.

Akbulut, ‘‘kısmet’’ kelimesine karşı çıkıyor: ‘‘Benim yaşantımda kısmetin yeri olmadı...’’

ANAP'tan dün Agah Oktay Güner aday olarak çıkarken, ATA uçağıyla Leeds'e gidip dönen bakanlar ve milletvekilleri ANAP'tan ikinci adayın çıkacağı haberini şu sözlerle veriyor: ‘‘Akbulut her şeye rağmen bugün-yarın adaylığını koyacak...’’