Mitsubishi, 4x4 imajından sıyrılıp 5 yılda 20 modelle yeniden doğacak

Geçtiğimiz hafta Japon Mitsubishi’nin Avrupa’nın önde gelen otomotiv editörlerine yönelik Frankfurt’ta gerçekleştirdiği VIP toplantısına katıldım.

Toplantıda Mitsubishi’nin artık otomotiv sektöründe sadece 4x4 modelleriyle anılan bir marka olmaktan çıkıp, ortak platform stratejisi ’proje global’ ile hızlı bir şekilde çok daha fazla model geliştiren bir marka olacağı mesajı verildi. Bu doğrultuda yıl sonunda Avrupa’da piyasaya sunacakları yeni Lancer’ı tanıtıp bizlere test ettirdiler. Ama test izlenimi yazmamız ikinci bir emre kadar ambargolu. Sadece şunu söyleyebilirim. Mitsubishi yeni Lancer ile 4x4 modellerdeki başarısını binek otomobillere de taşıyacanın sinyallerini veriyor.

2004’TE KRİZ YAŞADI

2004 yılında Mercedes’in tüm desteğini çekerek hisselerini satmasının ardından Japon Mitsubishi önemli bir kriz yaşamıştı. Son 2-3 yıldır bu krizden kurtulmaya çalışan marka, bunun yolunu ’Proje global’ stratejisi ile aşmayı hedefliyor. Bu strateji aynı platformda çok model üreterek maliyetleri aşağıya çekmekten ibaret. Bu kapsamda şu anda 14 olan platform sayıları 6’ya düşecek ve önümüzdeki 5 yıl içinde piyasaya 20 yepyeni model sunulacak. Bu modellerden 4’ü şu anda hazır durumda. Sedan, Hatchback ve Evo’dan oluşan yeni Lancer Ailesi ile MPV-SUV sınıfı arasında konumlandırılan Delica modeli.

’Proje global’ stratejisinin en ilginç tarafı, aynı platform üzerinde farklı sınıftaki araçların da üretilebilmesi. Bu güne kadar bir çok markanın ortak olarak aynı platformda model ürettiğine şahit olduk ve oluyoruz. Günümüzde artık otomotiv sektöründe ayakta kalmak için ortak platformda üretim şart. ’Tek platform tek model’ dönemi neredeyse bitiyor. Ama Mitsubishi ortak platformu bir ileri safhaya taşıyarak, aynı platformda farklı sınıf ve model üretimi yapabiliyor. Bugün Mitsubishi tek bir platform üzerinde 10’a yakın model üretiyor ve bu sayıyı 15’e kadar çıkarma niyetinde. Mitsubishi bu işi sadece kendi markası için değil 5 farklı marka için yapabiliyor.

TEK PLATFORM 10 MODEL

Bugün Mitsubishi orta sınıfta yer alan modeli yeni Lancer’ın üretildiği platformda, kompakt SUV sınıfında yer alan modeli Outlander’ı ve MPV-SUV karışımı yeni modeli Delica’yı üretiyor. Buna ek olarak Peugeot’nun 4007 ve Citroen’in C-Crosser modelleri de bu platformda fason olarak üretiliyor. Bu platformda modeller bununla sınırlı değil. Chrysler Sebring, Jeep Compass ve Patriot ile Dodge Avanger ve Caliber’de bu platformun modelleri. Her ne kadar Mitsubishi DaimlerChrysler ortaklığı bitse de, ortak platform işbirlikleri devam ediyor. Yani toplamda baktığımız zaman şu an için 10 farklı model tek bir platformda üretiliyor. Hem de bu modeller 4 farklı sınıfta yer alıyor.

Lüks model üretmeyeceğiz

Mitsubishi, 5 yıl içinde piyasaya sunacağı 20 model içine, yer almadığı A ve D sınıfında yer alacak modelleri de eklemeye hazırlanıyor. Ayrıca başarılı pick-up modeli L200’ün platformunu da kullanarak yeni modeller geliştireceğini açıklıyor. Yani anlayacağınız Mitsubishi 6 platformda mevcut modelleriyle birlikte 2012 yılına gelindiğinde minik sınıftan, küçüğe, orta sınıftan, MPV ve SUV’a kadar 30’a yakın modele sahip bir marka olacak. Mitsubishi yetkilileri sadece lüks sınıfta yer almayacaklarını belirterek, "Geçmişte lüks sınıfta yer alarak büyük hata yaptık. Bundan sonra bu hatayı tekrarlamayacağız. Lüks sınıfa hiç bir şekilde girmeyeceğiz" açıklamasını yapıyor.

Yeni Lancer, Volvo ve Alfa’yı model aldı

Mitsubishi için yeni bir dönemin başlangıcı olan ’proje global’ stratejisinin ilk ürünü yeni Lancer ailesi. Eylül ayında Frankfurt fuarında ilk kez dünyaya tanıtılacak Lancer yeni stratejinin ilk meyvelerinden biri. Yeni Lancer Sedan’ı önümüzdeki yıl hatcback ve yeni Evo versiyonları takip edecek. Yeni Lancer dışarıdan bakıldığında önden Volvo S40 arkadan ise Alfa Romeo 159’u andırıyor. Zaten Mitsubishi yetkilileri de Avrupa’da ’benchmark’ (model) olarak bu iki modeli aldıklarını açıkça söylüyorlar. Fiyat olarak ise model aldıkları model Mazda 3. Yani yıl sonunda Türkiye’de Mitsubishi, iddialı bir modeli piyasaya çok uygun bir fiyata sunmaya hazırlanıyor. Hem de Türkiye’de vergi avantajına sahip 1.5 litrelik benzinli motor versiyonu da bulunuyor.

Fiat, Minicargo’nun ismini belirledi, Citroen Türkiye’de tescile takıldı

Tofaş’ın Bursa fabrikasında Fiat ve PSA (Peugeot-Citroen) Grubu için üretmeye hazırlandığı ’üçüz ticari araç projesi’ Minicargo’da artık sona yaklaşıldı. 350 milyon Euro’luk yatırımla yılda 165 bin adet üretilecek Minicargo yıl sonunda yollara çıkmaya hazırlanıyor. Peugeot ve Citroen toplam üretimin 95 bin adedini alırken, geriye kalan 70 bin adedin ise 50-55 bin adedini Fiat, 15-20 bin adedini ise Tofaş satacak.

Minicargo ilk olarak Fiat tarafından yıl sonunda piyasaya sunulacak. Daha sonra 2008 yılı içinde Peugeot ve Citroen’de sırayla ’Made in Turkey’ imzalı yeni modellerini satışa sunacaklar. Tofaş tarafından Bursa’da üretilen yeni aracın şu an testleri devam ediyor. İsim konusunda ise yavaş yavaş sona yaklaşılmış durumda.

KAPADOKYA’DA İPUÇLARI VERİLDİ

Geçtiğimiz hafta Kapadokya’da gerçekleşen Fiat Ducato lansmanında Tofaş Ticari Araçlar Pazarlama Müdürü Özgür Mehmet Süslü, arkadaşımız Aslan Batur’a Minicargo’yla ilgili bazı ipuçları vermiş. Süslü, Minicargo’nun ismini belirlediklerini fakat gizli tuttuklarını belirterek şunları söylüyor: "Aracın ismi Fiat’ın son dönemde uyguladığı isimlendirle projesinden nasibini alacak. Yani önceki yıllarda başarı yakalamış Croma ve Bravo modellerinde olduğu gibi Minicargo’da Fiat’ın önceden kullandığı bir ismi alacak."

Süslü’nün bu açıklamasının ardından Aslan Batur, ’İsim ’Panorama’ olabilir mi’ diye bana sordu. Panorama Fiat’ın Doblo’da dahil olmak üzere ticari araç modellerinde kullandığı bir ’donanım’ ismi. Bu yüzden bu seçeneği hemen geçtim. Bence madem Fiat eskiden başarılı olmuş bir ismi kullanacak, bu ’Fiorino’ olacaktır. Nedeni çok açık. Fiat için Minicargo, ’Fiorino’nun yerini alacak model. 1978 yılında piyasaya sürülen ve Brezilya’da kısa bir süre önceye kadar üretilen Fiorino, İtalyan markanın en başarılı hafif ticari araçlarından biri. 25 yıla yakın bir süre üretilen Fiorino’nun yeni nesli olan Minicargo’da ismini devam ettirmesi Fiat için önemli. Kısa bir süre sonra isimler açıklanacak ama ben Fiat’ın Fiorino’yu tercih edeceğini düşünüyorum. Aksi de olabilir ama Süslü’nün söylediklerini düşünürsek ortaya bu isim çıkıyor.

Diğer taraftan Peugeot ve Citroen cephesinde ise isimler Temmuz ayında netlik kazanacak. Citroen, Fiat gibi eski bir isim düşünmüyormuş. Biliyorsunuz Minicargo, Citroen cephesinde ’C15’ isimli modelin yerini alacak. 1984 yılından bu yana üretilen C15’in dünyada iyi bir itibara (repütasyon) sahip olmadığı için bu isim ’Minicargo’ için düşünülmemiş. Zaten Citroen ticari araçta binek modellerindeki gibi rakamları artık kullanmıyor. Bu doğrultuda Citroen Minicargo için 2-3 isim belirlemiş. Ama aldığım duyumlara göre Türkiye’de tescile takılmışlar. Citroen’in belirlediği isimlerden bazıları Türkiye’de tescil edilmiş isimlerden oluştuğu için başka isim arayışlarına girmişler. Şimdi Türkiye’den bu isimlerin tesciline ilişkin haber bekliyorlarmış.

Peugeot’da ise durumun hangi aşamada olduğunu net olarak bilmiyorum. Zaten Fiat ve Citroen’in daha önce ’Minicargo’nun sınıfında modelleri varken bir tek bu sınıfta aracı olmayan marka Peugeot. Peugeot ilk kez minicargo’nun yer aldığı sınıfta bir modele sahip olacak ve o yüzden ismin tamamen yeni olacağı ortada.

Pandır: Minicargo’yu ilk Türk gazeteciler görecek

Minicargo, Türkiye ekonomisi için oldukça önemli bir proje. Tüm hakları Tofaş’a ait olan bu projeyle, yılda 1 milyar dolarlık garanti ihracat hedefleniliyor. Ancak Linea’da olduğu gibi Minicargo’nun dünya lansmanının Türkiye’de yapılma ihtimali çok düşük. Çünkü işin içinde Peugeot ve Citroen de var. Üç farklı marka için üretildiği ve yüzde 90’ı ihraç edileceği için tanıtımının Türkiye dışında olacağı söyleniyor. Bunun üzerine bizde bir iki ay önce Ali Pandır’a, "Türkiye için böylesine önemli bir modeli dünyada herkesten önce Türk basına gösteremez misiniz?" diye sormuştuk. Pandır geçtiğimiz günlerde bu konuyla ilgili müjdeyi verdi: "Sizin talebinizi dikkate aldık ve Bursa’da ’Minicargo’nun banttan inmesiyle ilgili törene sadece sizi çağıracağız. Böylece dünyada ilk siz görebileceksiniz." Pandır’ın söylediği gerçekleşirse, merakla beklenen ’Minicargo’yu dünyaya ilk kez Türk otomotiv basını tanıtacak.
Yazarın Tüm Yazıları