Merkez Bankası’nın haftaya işi zor

PİYASALARDAKİ karışıklık devam ediyor ve Merkez Bankası böylesine bir ortamda belki de son yılların en zor Para Politikası Kurulu (PPK) toplantılarından birini yapmaya hazırlanıyor.

Haberin Devamı

18 Haziran’da yapılacak toplantıda Merkez Bankası’nın önemli bir karar alması ise, en azından şimdilik, beklenmiyor.
Küresel piyasalar zaten karışık iken, ABD’den paranın kısılması haberlerinin gelmesi, yaklaşık bir aydır gelişmekte olan ülkelerde yeterince sıkıntı yaratmaya başlamıştı. Türkiye’nin iki haftadır yaşadığı siyasi karışıklık ise işin tuzu biberi oldu ve olumsuz ayrışma her geçen gün belirginleşmeye başladı.
İç piyasalardaki sıkıntıda, siyasi çatışmaların hâlâ bitmemiş olmasının yanında, Başbakan’ın uzlaşmaz tutumunu sürdürmesi ve hafta sonunda yapılması planlanan iki parti mitinginin etkisi büyük. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “faiz lobisi” adı altında özellikle bankalara dönük hasmane bir tavır almasının etkisi ise, kamuoyunda çok dillendirilmese de, içten içe tedirginliği artıran çok ciddi bir unsur. Başbakan’ın imali biçimde hedef göstermesinden sonra parti yöneticileri tarafından isim verilerek bazı banka ve özel sektör kuruluşlarına dönük boykot kampanyaları düzenlenmesi, ilgili kuruluşlar tarafından dile getirilmiyor ama sadece ilgili kurumlarda değil tüm bankacılık kesiminde, hatta tüm özel sektörde çok ciddi bir tedirginlik yarattı.

Adı geçen kuruluşlardaki yabancı ortaklıklar tepkinin özellikle yurtdışında da büyümesini beraberinde getiriyor. Bu durumda sadece ilgili kuruluşlar değil, tüm küresel finans sisteminde Türkiye’ye yönelik endişelerin arttığını kaydeden bankacılar, son açıklamalar ve ardından Partiden gelen mail ve tweetlerde açıkca banka ve firma isimlerine yer verilmesinin, ekonomik kurallara tümüyle ters olduğunun, kendilerine açıkca söylendiğini belirtiyorlar.

İşte böylesine bir ortamda Merkez Bankası, zaten küresel şartlar zorlaşmışken, siyasi kargaşa ve tutum nedeniyle iyice bozulan piyasaları kontrol etmekte zorluk çekiyor. Kamu kurumlarına döviz sattırmak yetmeyince doğrudan müdahaleye başlan Merkez Bankası’nın, parayı kısmasına rağmen artan döviz talebi karşısında zor durumda kaldığı açık. Bunun yanında doğal olarak faizlerde de ciddi bir artışın yaşanması, Merkez’in işini iyice zorlaştırıyor.
İşte böylesine bir ortamda Merkez Bankası, gelecek haftaki PPK toplantısında  ne kararlar alabilir, piyasalar şimdiden tartışmaya başladı.Piyasa oyuncuları piyasaların çok hızlı değiştiğini belirterek, salı gününe kadar yaşanacak gelişmelere de bakılacağı görüşündeler.

BÜYÜME VE CARİ AÇIK

Bu hafta açıklanan cari açık ve büyüme rakamları da Merkez Bankası’nın işini kolaylaştırmadı. Cari açığın artmaya devam ettiği gözlenirken, büyümede dış talebin eksi rol oynaması, zaten zor bir dönemden geçildiğini açıkca gösteriyor. 2013’ün ilk çeyreğinde büyüme  yüzde 3.0 ile 2.2 olan ortalama beklentilerin üzerinde gerçekleşirken takvim etkisinden arındırılmış GSYH büyüme oranı yüzde 3.7, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış çeyreksel büyüme ise yüzde 1.6 oldu. İlk çeyrekte içtalebin büyümeye katkısı yüzde 3.05 olurken, dış talebin katkısı eksi 0.05 oldu.  Kamu toplam harcamalarının büyümeye katkısı ise geçen yılın son çeyreğinde yüzde 11 artmışken, bu yıl ilk çeyrekte artış 23.3’e çıktı.  Böylece kamu harcamalarının büyümeye katkısı yüzde 2.9’a çıktı.
Aslında tablo ortada; böylesine bir ortamda kamu harcamalarının disipline edilip, dış talebi büyütecek, özel sektör yatırım ve üretimini artıracak önlemlere, toplam tasarruf oranını artırmaya ihtiyaç var.
Böylesine bir ortamda ekonomi yönetimi ve Merkez’in işi gerçekten çok zor...

Yazarın Tüm Yazıları