Matematikçiler finansçı olursa!

Zeynep ATİKKAN
Haberin Devamı

Bir matematikçinin sessiz köşesindeki ölümü, bu toplumun gerçek bilim adamına olan özlemini ortaya çıkardı.

Geçen hafta toprağa verdiğimiz Cahit Arf'ı tanıyan tanımayanlara anlattı. Az bilen daha çok bilene sordu.

Matematik, fizik, bilim konuşuldu birkaç gün. ‘Kestirme yoldan kalkınırız, bilimsel araştırmaya ne gerek var? Bastırır parayı teknolojiyi satın alırızcılar’ bile hazırola geçtiler kısa bir süre için.

Görüldü ki adını ilk kez duysa bile, matematikçisini bağrına basıyor bu toplum. Fizikçisiyle gururlanıyor. Yaratıcılığın özleminde. Pop bilim adamına değil, bilimin derinliklerinde gerçeği yakalamaya çalışanlara saygı duyuyor.

Ortalıkta ‘bilim adamıyım’ diye kendisini pazarlatanların cakasına bakmayın siz, onları kimsenin taktığı yok doğru.

Televizyon ekranlarına, bilim adamı ünvanıyla pekçok fotokopi çıkıyor. Ama görülüyor ki asıl özlem ve saygı, sayıları az da olsa gerçeklerine.

Peki özlem bu da, gerçek nedir?

Matematiğe olan yeteneğini gören ailesi Cahit Arf'ı 1920'lerde Fransa'da matematik öğrenimi görmeye yollamış. Arf, ‘bilim’ demiş, teşvik görmüş.

Bugünün Türkiyesi'nde, ‘ben matematik okuyacağım’ diyen kaç çocuk aynı teşviki görür ailesinden?

Çok yetenekli gençlerin ne kadarı temel bilimlerin o özel ve gizemli evrenine atar kendisini? Finans dururken...Parayla oynaşıp, pekçok itibar kazanma yolu varken.

En ‘akıllı çocuklarını’ ‘cin çocuk’ yapıyor bugünün düzeni.

Şöyle bir bakın çevrenize, pazar istiyor diye ‘cin çocuk’ olmuş parlak gençlere.

Mali piyasalarda dans etmekteler. Kağıt harmanlamakta ustalaşmaktalar. Yurt içinde yurt dışında kaşarlanmış guruları var onların. Hepsi birbirinden cin. Çok akıllı gibiler ama şiddetle cin fikirli ve de cingözler.

Peki bu furyanın sonucu nedir?

Sadece bankaların tekelinde bir mali piyasa yaratmak. Hem de devlet garantisi altında. Mevduatını ve dolayısıyla karlarını devletin garantilediği, zararlarını ise gene devletin karşıladığı bir sistem.

Böyle bir sistemin gurulara, çok yetenekli finans mühendislerine ne kadar ihtiyacı var? Sanırım bu sistem, parlak iktisatçılardan çok lobicilere ihtiyaç duyar.

Bu düzende Türkiye'nin en parlak çocukları yeteneklerini, yüksek faizle rantiyelere devlet tahvili alabilmek için kullanıyorlar. Devletle rantiyeler arasında köprü oluyorlar sadece.

Türkiye mühendisler dönemini kapatıp finançılar çağına geçti 80'lerden itibaren. Mühendisler iyi kötü baraj, köprü yaptılar...Ya bugünün finans mühendisleri? Onların ne kattıklarını henüz bilinmiyor.

Kısa vadede çağ atlama gibi görünüyor bugünkü parayla oynama furyası. Peki para harmanlama ustası olmuş en yetenekli çocukların kalkınmaya katkısı nedir?

Toplumlar daha çok üreterek gelişir. Bu da iyi bilim adamı, iyi mühendis, iyi girişimci ve de iyi iktisatçılarla olur.

80'lerde YÖK üniversiteleri çökertti. Aynı zihniyet orta eğitimi tamamen ihmal etti. Şimdi aceleye gelmiş sekiz yılla arayı kapatmaya çalışıyoruz.

Bu arada piyasa istiyor diye en parlak gençler de işletmeci, finansçı oldu.

Tek boyutlu gelişme mantığının sonucu soluksuzluktur.

Kalkınmanın yönü ve yöntemi belli.

Türkiye ancak yeni Cahit Arflar yetiştirecek iklimi yaratarak gelişebilir.



Yazarın Tüm Yazıları