Mali Kural IMF denetiminden önce geldi

UZUN zamandır beklediğimiz “Mali Kural” uygulamasının detayları nihayet belli oldu. Herşeyden önce şunu söylemek gerekir ki; Mali Kural uygulaması mali disiplinin sürdürülmesi ve kalıcı istikrar için atılan çok önemli bir adım. Bir başka deyişle siyasi iktidarların popülizme kayıp dengeleri bozmalarını engelleyecek bir sınır konmuş olacak.

Haberin Devamı

O nedenle de mali kural uygulamasının desteklenmesi gerekiyor.

Bununla birlikte eksik veya yanlış yönlerinin da tartışılması gerek. Mali Kural düzenlemesi önceki gün Başbakan Yardımcısı Ali Babacan tarafından açıklandı, ardından dün Hazine’den “IMF Heyetinin 4. gözden geçirme için hafta başı Türkiye’de olacağı” açıklandı. Hükümet belli ki hazırlanacak IMF denetim raporuna Mali Kural’ın olumlu etki yapmasını planlıyor.

Mali Kural’a göre GSYH’ya oran olarak genel bütçe dengesi uzun vadeli hedefi “eksi” yüzde 1, uzun vadeli büyüme oranı ise yüzde 5 seviyesinde belirleniyor. Bu dengelerden sapılması durumunda alınması gereken tedbirler sapmanın 1/3’ü oranında olacak. Örneğin bütçe açığının GSYH’ya oranı yüzde 4 olursa, sapma yüzde 3 olacak yani bütçede yüzde 1 oranında bir tedbir alınmasını gerektirecek.

Kapsamda merkezi yönetim bütçesi, SGK, mahalli idareler, döner sermayeli işletmeler ve işsizlik sigortası fonu var. Döner sermayeli işletmelerin bütçeleri denk kabul edilecek. Borçlanmaları yatırım projelerinin finansmanı ile sınırlanacak belediye yatırımları, KİT rakamlarının gecikmesi, mali kural uygulamasının en çok zorlayacak unsurlar olacak.

Mali kural uygulamasının Maliye Bakanlığı’na verilmesi ve üçer aylık ve yıllık bazda izleme raporu yayınlayacak olması da, bu uygulamanının piyasalarda yaratması beklenen güveni zedeleyecek. Çünkü Mali Kural uygulayan örnek ülkelerin çoğunda uygulamanın izlemesini uzman bağımsız otoriteler yapıyor. Bütçe rakamlarının bile detayını açıklamayan Maliye Bakanlığı’nın mali kural uygulamasını zamanında ve objektif biçimde izlemesi çok şüpheli.

MALİ KURAL ANAYASAYA GİRMELİ


Bence izlemeyi yapacak Maliye Bakanlığı verilerine olan güvensizlik ve denetimi teknik yeterliliği tartışmalı Sayıştay’ın yapacak olması, güven yaratılmasında büyük sorun olacak.

Bunun da ötesinde Mali Kural yasa ile konulacağı için, Hükümetlerin heran yeni bir yasayla bu kuralı gevşetme, bozma ihtimali de yüksek. İşte bu nedenle mali kural uygulaması Anayasaya da girmeli. Hükümetin talebi üzerine TOBB, son anayasa değişikliği metnine mali kuralın da alınmasını istemişti. “Mali sorumluluk” adı altında eklenmesi istenen metin şöyleydi:

· Devlet organları ve idari makamları ekonomik istikrarı olumsuz yönde etkileyecek eylem ve işlemlerden kaçınmak zorundadırlar.

· Devlet, ekonomik istikrarın sürekliliği için, mali hesap ve işlemlerinin düzeni, anlaşılırlığı ve şeffaflığı ile genel olarak kamu maliyesinde disiplini temin etmekle yükümlüdür.

· Devlet organları ve idari makamları arasında bu alanda tesis edilmesi gereken uyumun ilkeleri bir Mali Sorumluluk Kanunu ile ayrıntılı olarak düzenlenir.

· İdare, kamu hesaplarının, kanunla belirlenen yöntemlere tabi olarak, gelir ve harcama hedefleri ile uyumlu bir biçimde yönetilmesini ve bu hedeflerden sapmaların süratle düzeltilerek, istikrarı bozucu etkilerin kanunla belirlenmiş yöntemlerle giderilmesini, ayrıca kamu hesaplarının şeffaflığını sağlamakla yükümlüdür.

· Bu çerçevede, her yıl, orta vadeli iktisadi ve mali hedeflerini, bunlara ilişkin varsayımlarını, gerçekleşmeleri, hedeflerden sapmaları, sapmanın nedenlerini ve bu sapmayı önleyici tedbirlerini Orta Vadeli Program çerçevesinde açıklar. Yıllık bütçe uygulaması bu şekilde ortaya konulan orta vadeli hedeflere uygun olarak yürütülür.

· Mali Sorumluluk Kanunu ile tanımlanacak orta vadeli mali kurala uyumu TBMM adına Sayıştay denetler ve kamuoyunu bilgilendirir.

Özetle; Mali Kural uygulaması desteklenmeli ama başarısı için gerekenler de yapılmalı.

Yazarın Tüm Yazıları