Sınavlar hakkında üstü örtülü mesaj vermeyin

Sınav kaygısı taşıyan öğrencilerde sorunu çözmenin temeli, başarıyı tanımlamaktan geçiyor.

Aile, okul ve sistem, başarıyı sadece sınavdan ibaret görünce ortalık karışıyor. Oysa dünyada bütünsel eğitim sistemi benimseniyor, standart sınavlar kaldırılıyor.azar günü 1 milyon öğrenci bu yıl son kez düzenlenen OKS’ye girdi. 2 milyon öğrenci ise karne tatilinin keyfini çıkaramadan 21-22 Haziran’da düzenlenecek SBS’ye (Seviye Belirleme Sınavı) girecek. Bu çocuklar ne yazık ki bu stresi üç yıl üst üste yaşamak durumunda. Milli Eğitim Bakanlığı’na göre bu sistemle çocukların kaderi tek bir sınava bağlı olmayacak. Bu mantıklı bir yaklaşım. Ama sınav kaygısı yüksek bir öğrenci için zulüm. Çünkü öğrenci "Bir kez gireyim, kurtulayım" diye düşünürken, kendini her yıl sınav ortamında bulmuş oluyor.Nehir bu yıl Cambridge Üniversitesi’nin düzenlemiş olduğu İngilizce dil sınavlarına girdi. Her yıl bu sınav tekrarlanıyor. İleride yurtdışında okumak istediğinde elinde bu işi kıvırdığına dair sertifikaları olacak. Sınav günü okula geldiğimizde sınıf arkadaşlarından birkaçının geceyi huzursuz geçirdiğini öğrendik.Çocuklar ilk kez hiç tanımadıkları bir kurulun önüne çıkacakları için heyecanlanmışlardı. Karınları ağrımış, uykuları kaçmış. Nehir ise gayet rahattı. Sınava mı yoksa yaz tatilinde havuza mı giriyor belli değildi. Aslında çoğu anne Nehir gibi kaygısız bir çocuk istiyor. Ama bana göre de fazla rahat. Bu rahatlığı genetiktir. Performans kaygısıAslında bu konuda Nehir’in okuluna çok şey borçluyuz. Çünkü okulda uygulanan sistemde çocuklar sınav kaygısından uzaklaşıyor. Sınav olacakları söylenmiyor. Öğrencinin her an sınava hazır bilgi birikimine sahip olması gerektiğine inanılıyor. Böylece öğrenci, başarısını ve bilgisini sınavdan önceki son üç güne değil zamanın tümüne yaymış oluyor.Ne yazık ki genel eğitim sistemi ve kıyasıya rekabet nedeniyle çocuklar hem sorularla hem de yoğun kaygıyla baş etmeye çalışıyor. Sınav kaygısıyla mücadele reçeteleri bile var. Bizim sınav kaygısı olarak tanımladığımız kaygıyı Memory Center Nöropsikiyatri Merkezi Uzman Klinik Psikolog Kamil Ertekin, performans kaygısı olarak nitelendiriyor. Kamil Ertekin "Kişinin bilgi-beceri birikimi vardır ve bunu bir şekilde ortaya koyması gerekiyor. Öğrenci birikimlerini olduğu gibi yansıtıp yansıtamayacağını bilemiyor. Performans kaygısı yaşıyor" diyor. Ailesinin beklentisi ile kendi başarısının ne olabileceğinin farkında olan öğrenciyi rahatlatmak görevi ise aileye düşüyor. Uzman Klinik Psikolog Kamil Ertekin’e göre temel nokta başarıyı tanımlamak... Hem aile, hem okul, hem de sistem, başarıyı sadece sınavdan ibaret görünce ortalık karışıyor. Oysa dünyada bütünsel eğitim sistemi benimseniyor, standart sınavlar kaldırılıyor.Sadece dinlemeyin, uygulayınPsikolog Ertekin’in ailelere önerileri de var: "Anne-baba, ’Benim çocuğum sınava girecek ama bunu kendi yaşamı için yapacak’ diyebilmeli. Bir taraftan ’Nereyi kazanırsan kazan sen benim çocuğumsun’ derken, bir saat sonra ’Maalesef bizim çocuk bu okulu, komşunun çocuğu şu okulu kazanmış’ dememeli. Çocuğa üstü örtülü mesajlar verilmemeli. Aile çocuğuna ’Sen kendi geleceğin için sınava giriyorsun, peki biz senin için ne yapabiliriz? Ancak dershaneye gönderebiliriz’ diyebilmeli. Dershane dışında özel aldırılan dersler, çocuklarda suçluluk duygusu oluşturuyor. Gençler ’Annem-babam bana çok yatırım yapıyor ama benim içimden çalışmak gelmiyor, sınav tarihi gelince ne yapacağım?’ diye tedirginlik yaşıyor. Dershaneye gitmek istemeyen çocuklar da var. Çocuk zorlanmamalı."Uzmanların söylediklerine katılıyoruz ama uygulama aşamasında çoğunlukla çuvallıyoruz. Hepimiz çocuklarımızın başarılı olmasını istiyoruz. Sınıfta çoğunluk 100 alırken Nehir’in 85 almasına benim de kızdığım oluyor (ama içimden). Çünkü benim kızım aceleci, çünkü benim kızım dikkatsiz, çünkü benim kızım yaptıklarını kontrol etmiyor. Sınavı bir an önce bitirip etrafını seyretmek istiyor. Bu isteği onun puanlarına olumsuz yansıyor. Ama her zaman söylenenler bir kulağımdan girip ötekinden çıkmıyor. Başarısını tek bir alanda sınırlamıyorum. Sosyal alandaki başarısı en az akademik başarısı kadar beni mutlu ediyor. Zaten dünyadaki eğilim de bu yönde. Sınava girecek 4 milyon öğrenciye ve ailesine kolay gelsin.
Haberin Devamı

Yazarın Tüm Yazıları