Kurbanlıklar...

Bekir COŞKUN
Haberin Devamı

Aklım en çok, İstanbul'daki vatandaşımızın kurbanlık ineği, altıncı kata nasıl çıkarttığına ermiyor...

Komşuları ‘‘Biz kendimiz altıncı kata çıkamıyoruz, bu ineği çıkarttı...’’ diyerek komşuları ile gurur duyuyorlar... O ise altıncı kata çıkarttığı kurbanlık ineğinin yanında poz verirken ‘‘İman kuvveti ile otuz kata bile çıkartabilirim...’’ diyerek kendi rekorunu kırabileceğini müjdeliyor...

Nedense Kurban Bayramı denilince aklıma hep kaçan kurbanlıklar ve iman kuvveti ile onları kovalayan birileri gelir...

Bundan böyle altıncı kattaki inek de hep aklımda kalacak...

*

Kurbanlıklar, kurbanlıklar...

Sokaklarda sürü sürü gezdirilen koyunlara, ineklere, danalara, koçlara bakıyorum...

İnsanoğlunun işlediği günahı-kabahati-suçu başkasına yıkma ya da başkasına ödetme eğiliminin en tipik örneği bu olmalı...

Allah kabul etsin...

*

Doğrusunu isterseniz bizler de birer ‘‘kurbanlık’’ değil miyiz?..

Zehir olup giden yaşamımızın; kimlerin günahı-suçu-kabahati olduğunu hangimiz tam tamına kestirebiliyoruz?..

Hangimiz, kimin günahını ödüyoruz...

Kimlerin kurbanıyız?..

Trafikten, bir hastane köşesinde unutulan yaşama... Terörden, bozuk ekonominin getirdiği yaşanmamış yaşamlarına kadar... Sınır boylarında düşen fidan gibi Mehmetçiklerden, bombalarla-kurşunlarla öldürülen aydınlarımıza kadar...

Kurbanlar, kurbanlar...

Kimimiz sokaklarda sürü sürü, kimimiz toplumun en üst altıncı katında olsak da...

Ne fark eder?..

*

Ya da:

Kimimiz bir sevdanın, kimimiz bir kaprisin, kimimiz bir tutkunun, kimimiz bir hırsın, kimimiz bir aptallığın, kimimiz bir ahmaklığın kurbanı değil miyiz?..

Kimi zaman paranın, kimi zaman şöhretin, ve kimi zaman da kendi kendimizin...

Ya bizim kurbanlarımız?..

Olsun...

Bugün bayramdır...

Unutun gitsin...

Bu güzel bahar gününde, hiçbir zaman, hiçbir şeyin kurbanları olmamamız dileği ile bayramınız kutlu olsun...

Kutlu olsun...













Yazarın Tüm Yazıları