Kocaoğlu’nun metro yorumu: Ankara sabrımızı zorlamasın

Sonrasında Büyükşehir; 4734 sayılı ihale yasasının davet usulü yöntemine göre bir ihale gerçekleştirdi.
Bir firma ihaleyi kazanarak işe başladı.
Ancak, Kamu İhale Kurumu’nun verdiği kararla İzmirliler adeta şok oldu.
Gerekçeli karar salı günü belli olacak.
Ancak Kurum, rekabetin engellendiğini düşünüyor.
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’yla konuştum.
İki nedenle çok kızgındı.
Birincisi, ihaleye dışarıdan, davet edilmeyen ve bu konuda ne iş yaptığı belli olmayan bir firmanın bu süreci tıkaması...
İkincisi, Kamu İhale Kurumu’nun başka şehirde farklı kararlar vermesi.
Kocaoğlu diyor ki...
“Kararı aldıktan sonra bir araştırma yaptırdık. Makro A.Ş. adlı firmanın yetkilileriyle görüşmek istedik. Çünkü, itirazda dosyanın kendilerine verilmediği söyleniyor. Ne böyle bir firma dosya almak için belediyeye başvurmuş, ne de bir yetkili gelmiş. Arkadaşlarımız firmaya gittiler, ancak kimseyi bulamamışlar. Yani firma var, ama sahipleri ya da çalışanları yok. Açıkça söylüyorum; İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak bu firmayı bulamadık. Birisi bulur çıkarır, bu şirketin sahiplerini karşımıza getirirse herkes gibi biz de mutlu olacağız...”
*
İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş’la Aziz Kocaoğlu farklı düşündüler bugüne kadar...
Hatta bazı projelerde de tartışmalar yaşandı.
Oda’nın Meclis toplantısında Demirtaş’ın sözlerini Kocaoğlu’na destek olarak yorumluyorum. Demirtaş, şöyle konuşmuş:
“Bir firma ihaleye davet edilmemiş diye ihalenin iptal edilmesini anlayamıyorum. Böyle bir gerekçeyle koca İzmir’in hayati ve gecikmiş yatırımının tekrar durdurulması vicdanları sızlatıyor. Olumsuz başvurusuyla ihaleyi iptal ettiren firmayı meclis olarak kınadığımızı belirtiyoruz. Bir şey elde edecek değil, ama İzmir’in bu kadar zaman kaybına neden olan eylem son derece yanlış...”
Kocaoğlu’nun İzmir’le ilgili hayallerinin gerçekleşebilmesi için gerçekten de metro projesinin tamamlanması gerekiyor.
Çünkü Kocaoğlu, kentin açılımını ve yeniden inşasını metroya göre yapıyor.
İzmir’deki birçok proje davalar nedeniyle yürüyemiyor.
Bayraklı - Liman arkası, İnciraltı ve Çeşme turizm projeleri bunlardan bazıları...
Demirtaş’ın verdiği destek gibi bazı konularda kente olan desteğin devam etmesi gerektiğini düşünüyorum.
*
Başkan Aziz Kocaoğlu, şöyle diyor:
“İzmir’de acil bir durum var. Metroda yarım bırakılan bir betonlama işlemi var. Bu riski minimize etmek için davet usulü bir ihale gerçekleştirdik. Şimdi de Kamu İhale Kurumu’nun kararı çıktı. Hükümetle bir problemimiz yok, ancak Kurumun bu kararı yanlıştır. Yasal dayanağı yoktur. İzah edilmesi zordur. Ancak şunu söylemem gerekiyor. Artık bıçak kemiğe dayandı. İzmirlilerin sabrı kalmadı. Ankara sabrımızı sınamaya kalkmasın. Kamu İhale Kurumu sorumlu olmadığı bir konuda sorumsuzca kararlar veriyor. Ve ne tesadüftür ki, bu uygulamalar hep İzmir’e denk geliyor.”
Yürütmeyi durdurmalar, mahkeme süreçleri...
Yeniden ihaleler...
Tamam da...
Ya İzmirlilerin sabrı, İzmir’e gösterilen bu tavır...
Ticaret Odası Meclis üyesi Alaettin Epözdemir aynı toplantıda aslında bu kentin çoğunluğunun fikrine tercüman olmuş.
Ve demiş ki...
“Ortada bir kasıt var. Bu ihaleye katılmadığı halde itiraz eden firma, çok sinsice ve oportünistçe, kasıtlı bir tutumda bulunuyor. Bu konuda oda olarak çaba içinde olmamız gerekiyor.”
Elbette, hukukun üstünlüğünü tartışmıyorum, elbette yanlışın düzeltilmesi gerekir.
Ama kentin geleceğini ipotek altına alan bazı kişilerin ve kurumların da artık daha yüksek sesle eleştirilmesi gerektiğini düşünüyorum.