Koç’un komşusu Şeyh Nasır: AB üyeliğiniz çok önemli

KUVEYTKUVEYT Emiri’nin Sarayı’ndaki iftar salonuna yürürken Başbakan uyardı:

‘Unutma önce hurma, sonra yemek...’

Masaya baktığımızda Başbakan’ın cümlesindeki yemek sözcüğünün ciddi bir hafife alma olduğunu anladık. Masada tabir yerindeyse kuş sütünün bile sığacağı yer yoktu. Dört kişiye bir oğlak, safranlı pilav, sebze yemekleri, tatlılar.

Sürekli tabakları dolduran garsonlardan fırsat bulup masa komşumuz ve ev sahiplerimizle tanıştık. Kuveyt’i yöneten El Sabah ailesinden Şeyh Nasır zaten yabancı çıkmadı, hemen Bodrum Yalıkavak’taki evinden söz etti.

- Yalıkavak’ta eviniz mi var?

- Evet Bodrum’dan Yalıkavak’a giderken yel değirmenlerini geçtikten sonra insanların bazen piknik yaptıkları bir sırt var ya, işte o sırtın tepesinde...

- Neden o kadar yüksekte?

- Çok serin en fazla 32 derece oluyor...

- Evinize sık sık uğrayabiliyor musunuz?

- Eğer şanslıysam yılda iki hafta kalabiliyorum...

- İzmir üzerinden mi geçiyorsunuz?

- Yok hayır özel uçağımla geliyorum. Çoğunlukla ahbaplarıma uğruyorum...

- Türk arkadaşlarınız mı var?

- Evet mesela Rahmi Koç gibi...

- İş mi konuşuyorsunuz?

- Hayır ben koleksiyonerim, Türk müzeleriyle yakın ilişkimiz var. Topkapı, Sabancı ve Koç Müzesi gibi. Rahmi Bey de merhum kız kardeşi ile yıllar önce beni ziyarete gelmişti.

- Hanedan üyesisiniz ama başka işiniz var mı?

- Başbakan danışmanıyım. Kuveyt’e yeni vizyon arayan ekibin başıyım.

- Yeni vizyonda Türkiye’ye yer var mı?

- (Gülerek) Aynı soruyu büyükelçiniz de sordu. Ona da anlattım.

- Nedir Kuveyt’in yeni vizyonu?

- Bölgesel işbirliği... İran’la görüşüyoruz, Irak’la demiryolu bağlantısı arıyoruz. Diğer bölge ülkelerini işe katmaya çalışıyoruz...

- İyi de Türkiye nerede?

- Büyükelçinize de söylediğim gibi; birleşip topluca size geleceğiz.

- Neden?

- Çünkü Türkiye’nin AB üyeliği çok önemli... Demokrasi, insan hakları, küresel ekonomi ve ticareti bu bölgeye Avrupalı Türkiye taşıyacak.

Yemen’de askeri olmayan tek miras Magrip Barajı

SA’NA

YÖNETİMİ
ABD’ye yakın, halkı Saddam’ı, El Kaide’yi seven. Saatlerce gat çiğneyip uyuşan, asla cenbiyesiz (özel bir kama) sokağa çıkmayan Yemenlilerin başkentindeyiz. Nereye baksak; orada bir kışla, şurada bir müze, kulaklarımızda Yemen türküsü... Hepsi bu topraklara gelip de dönemeyen ecdadımızı hatırlatıyor.

Ama biz o kadar geriye gitmek istemiyoruz... 18 yıl önce merhum Turgut Özal ve Ayhan Şahenk ile birlikte yaptığımız Yemen ziyaretini anımsıyoruz.

Saba Melikesi Belkıs’ın binlerce yıllık mazisi olan Magrip Barajı’nın yeniden inşasına ilişkin töreni düşünüyoruz. Törende projenin hamisi Şeyh Zayed’in yanı sıra kaç Arap lideri daha vardı; o tarihte bile tek tek saymak mümkün değildi.

Ama üzülerek öğreniyoruz ki; bu baraj hamisi Yemen yönetimine kızıp ödeneğini kestiği için son on yıldır savsaklanıyor. 27 milyon dolar ödenek bulundu ama sulama kanalları çok ama çok yavaş ilerliyor. Yazık çünkü o baraj belki de Yemen halkı için kışladan, müzeden çok daha faydalı ve anlamlı bir miras olacaktı.

Sa’na Havaalanı için Alarko-Çin rekabeti

20 bin dolarlık kişi başına milli gelirli Kuveyt’ten 800 dolarlık Yemen’e geçen Türk işadamlarının rekabet heyecanı azalmadı. Taj Sheba Oteli’nin lobisinde Sa’na Havaalanı’nın 140 milyon dolarlık ihalesi için Çinlilerle yarışan Alarko temsilcisi ile Huveyda bölgesinde otoyol inşa eden Ansan ekibi sohbet ediyor. Başbakan’la Askeri Müze’yi gezerken Sana Büyükelçisi Türel Özkoral anlatıyor: ‘Şu andaki ihracatımız 250 milyon dolar ama seneye 500 milyon dolara çıkar... Yatırım ve taahhüt işleri de 1 milyar doları bulur.

Yemen, 2009’da doğalgaz ihracatından yıllık 6 milyar dolar kazanacak. Bu rakam yıllık 7 milyar dolarlık petrol gelirine eklenecek.
Yazarın Tüm Yazıları