Kılıçdaroğlu’nun hedefinde ‘kurallı sosyal piyasa ekonomisi’ var

CHP’nin yeni Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel ekonomi anlayışının “kurallı, sosyal piyasa ekonomisi” olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.

Haberin Devamı

Geçtiğimiz perşembe günü başkanlık ofisinde bir süre beraber olduk ve geniş bir çerçevede ekonomiyi konuştuk. Elbette, özellikle sosyal projelerin içinin biraz daha doldurulması, bu projelerin makro ekonomi içine daha iyi ve detaylı oturtulması gerekiyor ama CHP’nin ekonomi politikalarında genel mantığın, kurallı piyasa ekonomisi olacağını, piyasanın sağlıklı çalışması için gereken düzenlemelerin yapılmak istendiğini söyleyebilirim. Tabii ki sosyal yönü ağırlıklı bir piyasa ekonomisinin kurulmaya çalışılacağı, yoksul kesimlere siyasilerin oya çevireceği değil, daha sistemli, “devlet yardımı” ve “yurttaşlık hakkı” haline getirilmiş yardımların yapılmak istendiğini görüyorum.
Bu arada kişisel olarak çok önemsediğim, şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkesinin hayata geçmesi konusunda Kılıçdaroğlu’nu çok kararlı gördüm.

Yani bir anlamda küresel ekonomideki krizin ardından tüm gelişmiş ülkelerin geçmeye çalıştığı kurallı piyasa ekonomisinin öngörüldüğü söylenilebilir.

İşte size görüşmemizden çıkan bazı başlıklar:

*Denetlenebilir, sağlıklı bir piyasa ekonomi kuracağız.
* Siyaset dediğiniz hesap verme üzerine kuruludur.
*Vergi beyannamesi verirken, mükellef harcama kalemlerini görecek.
* Güneydoğu’da özel sektörü yatırıma teşvik edeceğiz, olmadı özel sektörün yüzde 51 kamunun yüzde 49 hissesi olan ortaklık kurulacak, bu da olmadı kamu yatırımı yapacağız. Buna göre teşvik sistemi oluşturulacak.
* Özelleştirmeyi devlet politikası olarak görmüyoruz ama özel sektörün yapabileceği kamu işletmeleri özelleştirilecek.
* Sosyal yardımlarda kul değil yurttaşlık anlayışı hakim olacak.
* Her aileden sorumlu bir sosyal hizmet uzmanı olacak, aile sigortası için belirlenen asgari gelir limitinin altında kalan aile fark kadar yardım alacak.

Kılıçdaroğlu ile sohbetimizde CHP Genel Saymanı olan, eski Hazine müsteşarı Faik Öztrak da bizle beraberdi. CHP’nin ekonomi politikalarına ilişkin olarak Öztrak ve daha önceden bilinen güvenilen kadroların birlikte olduğunu söylememiz, herhalde tek başına bile piyasalar için yeterli güven kaynağı olacaktır. Kılıçdaroğlu’nun da, “sosyal demokratlar mali disiplinin önemini en iyi bilen kesimdir çünkü mali disiplin giderse çıkacak faturanın halka çıkacağını çok iyi bilirler” söyleminin arkasında olması da, ayrıca beni sevindirdi.

KURALLI PİYASA EKONOMİSİ

Özetle; piyasa mekanizmasının işlemesini gözeten, ama bunun kurallı ve herkese eşit uygulanıp, yolsuzluk ve kayırmacılığı dışlayan bir piyasa yapısının kurulmaya çalışılacağını rahatlıkla söyleyebilirim. Bunu yaparken, sıcak paranın ekonomik dengelerdeki öneminin azaltılmasına, buna göre yeni bir sanayileşme ve ihracat politikası oluşturulmaya çalışılacak. Bu amaçla Brezilya, Şili gibi örneklerin yakından incelendiğini ama ne yapılırsa yapılsın bunun piyasalara danışılarak ve şeffaf, öngörülebilir biçimde yapılmaya çalışılacağını, yani “piyasa yalakası değil ama piyasa dostu” olunacağını da söyleyebilirim.

Sohbetimizle ilgili her şeyi yazamıyorum ama şu kadarını söyleyebilirim; Kılıçdaroğlu sadece ekonomide değil siyasette de çağdaş değerlerin peşinde. Konjonktür nedeniyle şimdi gündeme getiremese de, kendisinden beklenen siyasi açılımların, ileriye dönük gündeminde olduğunu rahatlıkla görüyorum.

Kılıçdaroğlu’nu bürokratlığından beri tanıyan, izleyen bir gazeteci olarak gözlemim şu ki; dünya gerçekleriyle halkın taleplerinin birlikteliğini sağlayacak çağdaş siyasi ve ekonomik görüşlere, kesinlikle sahip hale gelmiş. Kendine özgü liderlik tavrını da halka kabul ettirdiği takdirde, “birlik ve toplumsal barış içinde değişim ve yeniden yapılanma” hayal olmayabilir.

Yazarın Tüm Yazıları