Keşke örnek olsa

SEVGİLİ okuyucularım, her insan yaptığı -eğer varsa- güzel işlerle bazen övünme hakkına sahiptir. Belli konularda tevazu göstermeye, yaptıklarınızı gizlemeye gerek yoktur.

Tam tersine onları duyurmalısınız ki, başkalarına örnek olsun.

Hem gazeteci, hem de sıradan vatandaş kimliğimle bugüne kadar ülkeme yararlı olan epeyce iş yaptığımı sanıyorum. Ama onlardan biri var ki, bence çok önemli...

Ve Türkiye’de bir ilk olduğunu biliyorum. Belki dünyada da bir ilk.

Hemen her gün yazarlardan ve yayınevlerinden kitaplar gelir. Bunların bazıları adıma yazarından imzalanmış olarak gönderilir. Kitap bir yazarın alın teri, göz nuru, beyin ürünüdür. Hepsine özellikle telefon açıp bir teşekkür ederim... Ve çoğundan aynı sözü duyarım:

"Biliyor musunuz, kitabımı şu kadar kişiye imzalayıp gönderdim ama sizden başka arayıp teşekkür eden olmadı."

Bu, toplumsal saygısızlığımızın bir göstergesidir ve ayrı bir konudur!

Bunun burukluğunu ben de her zaman yaşadım. Yazdığım kitapları belli kimselere imzalı gönderdim. İnanın, gazeteci arkadaşlarım dahil pek çoğu bir teşekkür bile etmedi.

Bazılarına telefonla veya rastlaşınca sordum: "Sana kitabımı göndermiştim, aldın mı?"

Yanıt çoğu zaman aynıydı: "Haaa aldım, sağol!"

Bunlar insanın yüreğinde tuhaf bir burukluk yaratıyor. Tesellim şuydu ki, onlar hiçbir yazara teşekkür etmiyordu!

* * *

Evet, bana gönderilen imzalı kitapları biriktiriyorum. Okuyacaklarımı okuyorum, bir bölümünü kendim için ayırıyorum. Ötesini saklıyorum ve yeterli sayıya ulaşınca ülkemizin en seçkin eğitim kurumlarından biri olan Ankara’daki Başkent Üniversitesi kütüphanesine armağan ediyorum.

Bu uygulamaya 1998 yılında Rektör Prof. Dr. Mehmet Haberal’la başladık. Kütüphanede benim adıma çok büyük bir bölüm açıldı. Yazarlarından benim adıma imzalanmış kitaplar herkesin hizmetinde.

Bir koleksiyon.

Bundan önce 2004 yılında 374 adet imzalı kitap göndermiştim. Aldığım resmi teşekkür yazısı şöyleydi:

"5 Kasım 2004. Kütüphanemize armağan ettiğiniz 374 adet kitap koleksiyonumuza dahil edilmiştir. Daha önceki armağan kitap sayınız 2.377 olup, son parti ile birlikte bu sayı 2.75l olmuştur. Öğrenci, akademisyen ve idari personelimiz tarafından çok fazla kullanılan kitaplarınızla Üniversitemiz kütüphanesine yapmış olduğunuz değerli katkılarınız için teşekkürlerimizi sunarız. Semra Arda. Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı."

Birkaç hafta önce bir parti kitabı daha gönderdim. Bu kez aldığım teşekkür yazısı şöyle:

"30.12.2005. Kütüphanemize armağan ettiğiniz 322 adet yeni kitap koleksiyonumuza dahil edilmiştir. Daha önce armağan ettiğiniz kitap sayısı 2.75l olup, ekte listesi bulunan son parti ile birlikte bu sayı 3.073 adede ulaşmıştır.

Üniversitemiz kütüphanesine yapmış olduğunuz değerli katkılarınız için teşekkür ederiz. Semra Arda. Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı."

* * *

Bir üniversite kütüphanesine armağan edilen ve tümü yazarlarından benim adıma imzalı olan 3.073 adet kitap. Bilimsel, belgesel, anı, roman, öykü, siyaset, şiir, her türden binlerce kitap... Yazarları arasında gazeteciler, ünlüler, ismi hiç bilinmeyenler ve şimdi aramızdan ayrılmış olanlar var.

Şimdi imzalılarda 3 bini aştım. Hedefim bu sayıyı ilk aşamada 4 bine ulaştırmak.

Demin de söylemiştim, bu yaptığımın Türkiye’de bir ilk olduğunu kesinlikle biliyorum. Belki dünyada bile başka bir örneği yoktur.

Bugüne kadar çeşitli yerlere, Güneydoğu ilçelerine, kütüphanelere, okullara, cezaevlerine ve son olarak Batman Jandarma Komutanlığı’na on binlerce kitap ve ansiklopedi verdim. Bu vesileyle herkese çağrıda bulunuyorum:

Kitaplar evdeki raflarda saklanacak, konuklara gösterilecek süs eşyası değildir. İşinize yarayacakları, bundan sonra okuyacaklarınızı ayırın ve ötesini mutlaka bir yerlere bağışlayın. Çevrenizdeki okullara, kitaplıklara, cezaevlerine, askeri birliklere... Unutmayın, insanlar kitap istiyor ama alamıyor. Ya da eline hazır ve bedava kitap gelmedikçe okumuyor.

Bu çorbada sizin de bir tuzunuz olsun.

Bir önerim daha olacak!

Herhangi bir yazar herhangi birimize imzalı kitabını gönderirse, lütfen bir telefonla teşekkür edelim. O yazar ünlü, ünsüz, tanıdık veya tanımadık biri olabilir. Kitabı iyi veya kötü olabilir. Ama yazan kişi o sayfalara alın terini, göz nurunu, zamanını, emeğini, beynini dökmüştür...

Ve bizi adam yerine koymuş, imzalı kitabını armağan etmiştir. Bizden beklediği sadece bir teşekkürdür. Bunu esirgemeyelim.

Bir çiçek veya bir kutu çikolata gönderene teşekkür ederiz de, kitaba niçin etmeyelim!
Yazarın Tüm Yazıları