Kendinle dalga geçmek...

TRT dizisi “Leyla ile Mecnun”da, TRT’nin elektrik faturalarından pay alması eleştirilmiş.

Haberin Devamı

Elektrik faturası elinde TRT’ye giden kahramanımız, “Ben TRT filan izlemiyorum” demiş.
Kısacası TRT ekranında TRT ile Başbakan’ın deyimiyle güzel bir ‘hakara makara’ yapılmış, kafa bulunmuş.
İzleyenler şoke oldu...
TRT’de şaşırtan dizi...
“Olacak şey değil” falan diye verildi bu haber gazetelerde.
Bence tam tersi.
TRT bunu bilerek ve isteyerek yayınladıysa çağ atlıyor demektir...
Şaşırmak yerine TRT’yi tebrik etmek gerekir.
Kendi kendisiyle dalga geçme büyüklüğüne eriştiği, bürokrat havasından sıyrılıp eğlenceli olmaya başladığı için...
Ama yok TRT buna bilerek izin vermediyse ve gözden kaçmış bir bölümse...
Vay o yapımcıların haline...
Umarım ilkidir!

78 yaşındaki teyzeden Hakan Şükür’e öneri

78 yaşındaki Kelebek okuru Güner Berktan’dan bir öneri geldi.
Aynen aktarıyorum:
“Kaç zamandır Hakan Şükür oğlumuzun bir milletvekili olarak ‘Maraton’ programında yorum yapmasının etik olup olmadığı tartışılıyor.
Futboldan anlamayan ama hayır işlerine kafa yoran 78 yaşındaki bir teyzeniz olarak acaba ben bu duruma bir çare bulsam kabul olur mu?
Hakan oğlumuz yorumlarına devam etsin ve bu yorumları için aldığı ücreti bir hayır kurumuna, örneğin TEV’e veya benzeri bir kuruma bağışlasın...
Bu suretle ne şiş yansın ne kebap ve de artık bu ‘geyik muhabbeti’ (benim değil yeni neslin deyimi) sona ersin; ne dersiniz?”
Ben şunu derim Güner Teyzeciğim;
Hepsini değil ama aldığı paranın bir kısmını bağışlasa hiç de fena olmaz...

Haberin Devamı

Hakara makara

Herkes Başbakan Erdoğan’ın “Twitter’da hakara makara yapılıyor” sözlerini eleştiriyor ama bence doğru söyledi.
Çoğunlukla bu iş için kullanılıyor.
Dalga geçmek, kafa bulmak, makara yapmak için...
Atılan 100 tweet’in 90’ı geyik...
Bu kötü mü? Değil...
Ayrıca deprem gibi önemli toplumsal olaylarda çok işe yaradığını da gördük Twitter’ın...
Ama makara yapmak istemeyeni de anlamak gerekiyor.

İngilizce şarkıyla gidecek

Dün sabah canlı yayındaydık Can Bonomo’yla, TV8’de konuğumdu... Eurovision’a İngilizce şarkıyla gitmekten yana olduğunu açıkladı. “İngilizce’ye hakimim, güzel söz yazacağımı düşünüyorum” dedi.
Geçen yıl Altın Kelebek aldığında annesinin hayatta olduğunu bilmiyordum ben...
Yaptığı kısa konuşmada, “Bu ödülü annem ve bütün kanser hastaları için alıyorum” demişti.
Altın Kelebek’i kazandıktan bir süre sonra annesini kaybetmiş. Annesi Eurovision’a katıldığını ve Türkiye’yi temsil ettiğini göremeyecek.
“Ama ben şarkımı yine onun için söyleyeceğim” dedi.

Haberin Devamı

Yerinde özür

Bülent Ersoy’un Deniz Gezmiş’le ilgili açıklamasından sonra topa giren Gezmiş’in dava arkadaşlarından avukat Bozkurt Nuhoğlu, çirkin bir açıklama yapmıştı.
Nuhoğlu, Bülent Ersoy için;
“Deniz Gezmiş, karakteri düşük insanlarla hiçbir surette beraber olmamıştır.
Bu insanlardan nefret ederdi.
Bu kadın kılığındaki erkeğe, erkek kılığındaki kadına lanet olsun” demişti.
Büyük ayıp etmişti.
Sadece Bülent Ersoy’a değil, cinsel tercihleri farklı olan herkese.
Bu lafı Deniz Gezmiş’in dava arkadaşı Bozkurt Nuhoğlu yerine, bir muhafazakâr köşe yazarı söyleseydi, ortalık yıkılırdı.
Nuhoğlu da eleştirildi ama çok değil.
Neyse ki Nuhoğlu hatasından döndü;
“Başta Bülent Ersoy olmak üzere kırdığım, incittiğim herkesten özür dilerim” dedi.
Doğrusu da buydu.

Yazarın Tüm Yazıları