Kavak ağacında iki harf...

SAĞ iktidarlar meydanları ve parkları hiçbir zaman sevmediler.

Meydanlarda ve parklarda insanlar toplanıyorlardı çünkü. Özellikle meydanlarda emekçiler bir araya gelince bağırıyorlardı.

Taksim ya da Kızılay meydanlarının böyle binalarla doldurulup küçültülmesi asla rastlantı değildir.

Meydanları daralttılar ki içine kimse sığmasın.

Parklar ise çağdaş kültürün paylaşıldığı, kılık-kıyafeti ile modern yaşamın sergilendiği, en kötüsü kızlarla oğlanların el ele gezdiği alanlardı.

Parkları da düşman bildiler.

Bu günlerde sıra Kuğulu Park’ta anlaşılan.

*

Kuğulu Park ününe göre aslında küçüktür.

Adını Türkiye’de herkes bilir, ama gidenler genelde onu bulamazlar. Çünkü daraltıla daraltıla fazla kalmadı.

Ben onu tanıdığımda koca bir parktı. Akıl almaz büyüklükteki kavak ağaçlarının gövdelerinde, Cumhuriyet’in ilk yıllarının fötrlü, siyah-beyaz ayakkabılı aşıklarının isimleri hálá duruyordu.

Üniversiteli arkadaşlarım bir kavak ağacına halk-malk ile ilgili bir slogan yazmışlardı.

Yolunuz oradan geçerse, demek ki şimdi trafik polisinin durduğu yere denk geliyordu "halk"lı kavak ağacımız.

Ağaçları kesip kesip daralttılar Kavaklıdere Meydanı’nı da, parkını da.

Çünkü orası hem parktı, hem meydan...

Şimdi biraz daha kırpılacak anladığım kadarıyla, alt-üst geçit yapıyorlar.

İnşaat başladı.

*

Bu adamların duyguları yok.

Bunlar geçmişi, anıları, eskinin silinmemesi gereken izlerini, hatıraların yaşandığı mekánların anlamını bilmezler.

Bir meydan ile bir insan arasındaki bağı anlayamazlar.

Bir ağacın bir alt-üst geçitten çok daha değerli olduğunu hissedemezler.

Diyelim ki dünyanın en paralı milletleri, İngilizler, İtalyanlar, Fransızlar eski meydanlarını niye özenle koruyorlar, eski yolları niçin yeniden yapmıyorlar, eski evlere, sokaklara, parklara niye ellerini sürmüyorlar, düşünemezler...

Bunlar duygusuz.

Bir kavak ağacının üzerindeki iki harfin, bir uzun hikaye olduğunu, herkese kendi geçmişini anlattığını ve her yürekte yaşattığı sızıyı duyamazlar.

Bunlar için bir çirkin beton geçit daha değerlidir.

Onların çirkin ve çıkarcı dünyaları için alt-üst geçitler asla tehdit değildir.

İnsanlar oralarda toplanamazlar, konuşamazlar, duygulanamazlar.

Geçip gider insanlar...
Yazarın Tüm Yazıları