Katrina New York’u vursa ne olur?

KATRİNA Kasırgası’nı arkada bırakıp New York’a geldik ama anılarımız hálá taze.

Ofise yürürken etrafa bakıyorum, Manhattan’da günlük yaşam bıraktığım gibi. Yazlık kıyafetler içinde koşar adım yürüyen kadınlar, turistler, tampon tampona trafik... Katrina Kasırgası’nın New York’u ziyaret etmediği aşikar.

Ama Tanrı yazdıysa bozsun, ya Katrina gücünde bir kasırga New York’u vurmuş olsaydı?

*

NEW YORK, adalar üstüne kurulmuş bir şehir. Çevresi nehirler ve okyanusla çevrili. Başlıca avantajı, her biri 2 milyon civarında nüfusa sahip kent büyüklüğündeki beş ilçesinin, su seviyesinin üstünde olması.

Aklıma ilk gelen Manhattan oluyor. Yerkürenin finans, ticaret, moda, kültür merkezi bu ilçe East ve Hudson nehirleri arasında yüzen ada gibi. Güney ucu Atlas Okyanusu’na açılıyor.

Meksika Körfezi odaklı fırtına bölgesi sınırı kuzeye yönelip New York’a erişebilir mi?

Yolun yarısı zaten çoktan katedilmiş durumda. Amerika’nın güney kesiminde yıllardır haziranın ilk haftasından kasım sonuna kadar ‘fırtına dönemi’ yaşanıyor. Florida Yarımadası’nın güney ucundan başlayan fırtınalar, kuzeye tırmanıp Carolina eyaletlerinde de ciddi hasarlara sebep oluyor. Ve Kuzey Carolina, New York’a sadece 700 km. mesafede.

*

KATRİNA Kasırgası’nın 160 bin evi sular altında bıraktığı New Orleans’a ilaveten Mississippi ve Alabama eyaletlerinde bir o kadar ev yıkıldı. Yalnızca New Orleans’tan diğer eyaletlere taşınan insan sayısı 346 bin.

*

MANHATTAN, bir trilyon doları aşkın iş ve ticaret sektörünü barındıran bir ilçe-kent. Katrina gücündeki bir kasırga yolunu şaşırıp New York’a yüklenseydi, elektrik-gaz-telefon ve iletişim şebekelerini tahrip edecek, Amerika’nın iş hayatı felce uğrayacaktı. Bilgisayar sistemlerinin çökmesi ise dev ülkenin diğer ülkelerle ticaretini, dolayısıyla dünya ekonomisini büyük ölçüde etkileyecekti.

Ama en büyük sorun, New Orleans’ta olduğu gibi New Yorkluların şehri boşaltmasında yaşanacaktı.

New York’un nüfusu dokuz milyon civarında. Elektrik ve bilgisayar sistemlerinin çökmesi halinde düşünmesi dahi korkunç bir keşmekeş yaşanır. Sayıları yüzü aşan gökdelenlerdeki binlerce ofis personeli, otellerdeki müşteriler, asasörlerde, hasta-yaşlı insanlar, evlerinde mahsur kalırlar.

Tren ve metro taşımacalığı da kesilir ve vagonlarda kalan yüzbinlerce insan felaket duruma düşer.

*

KENTİN beş ilçesi Manhattan, Queens, Brooklyn, Bronx ve Staten Island bir diğerine köprü ve denizaltı tünelleriyle bağlı. New Jersey ve Connecticut gibi komşu eyaletlere de köprüyle geçilebiliyor. Ama New Yorkluların kentin boşaltılmasını gerektiren 4-5 şiddetindeki bir kasırgaya karşı yetkililerin hazırlığı yok.

New York’un eski Acil Yardım Direktörü Jerome M. Hauser, ‘Kolay bir iş değil bu. Ortaya çıkacak manzara ise hiç hoş değil’ diyor.

1783 Kasım’ında, yenik düşen İngiliz askeri birliklerinin New York’u ancak bir ayda terk edebilmesi de, köprü-tünel bağlantılarının önemini ortaya koyuyor.

New York’un şimdiki Acil Yardım Direktörü Joseph F. Bruno ise, ‘Meteoroloji uzmanlarının önceden ikazı halinde iki milyon Manhattanlı’yı kasırga rotasından çekip emniyetli bölgelere taşıyabiliriz. Ama bu insanları nereye götürüp, nasıl barındıracağımızı bilmiyorum’ diye konuşuyor. Yüksek güçte bir kasırganın Manhattan’ı diğer yerlere bağlayan köprülerde araç trafiğini durduracağını, su basması halinde yeraltı tünellerinin işlemeyeceğinin bilincinde olduğunu da söyleyerek, ekliyor: ‘Şehir parkları altında, atom bombasından etkilenmeyecek ve 1.5 milyon kişiyi barındırabilecek sığınaklar inşa etmeyi planlıyoruz. Kasırga baskınında da kullanılabilir bu sığınaklar. Ama şimdiki halde 4 şiddetinde bir kasırgaya hazır değil New York. Katrina benzeri bir kasırga gelirse Tanrı bize acısın.’
Yazarın Tüm Yazıları